İstanbul’un sayılı yeşil alanlarından Maçka Parkı, şubat ayında tünel yapımı gerekçe gösterilerek sökülen 199 ağaçla gündeme gelmişti. İBB bu ağaçların başka yerlere nakledileceğini açıklamıştı. Dediğini yaptı da... Peki uygulama başarılı oldu mu? Uzmanlarla birlikte yeni yerlerinde inceleyip nedenleriyle durum raporu çıkardık: Sarıyer’deki çınarlarda ümit var ama Zekeriyaköy’e dikilen sedirlerin neredeyse tamamı kurudu.
Serkan Ocak / serkan.ocak@hurriyet.com.tr
Maçka Parkı’na tünel yapılıp yapılmaması aslında uzun süredir tartışılan bir konu. İtirazlar, davalar, protestolar... Ancak geçen şubat, ani bir gelişme oldu. Kentin en gözde parkından 199 ağaç, 16 Şubat gecesi sökülüverdi. Kimse ne olup bittiğini anlayamadan, tüm itirazlara rağmen, budaması tamamlanan ağaçlar yeni yerlerine taşındı. Tam dört ay sonra ağaçları yerlerinde görmeye gittik. Sonuç vahimdi...
Dikim yerlerinden ilki Zekeriyaköy’ün girişinde, küçük bir göletin yanında bulunan boş bir arazi. Mevsim itibariyle her yer yemyeşil. Bu görüntüyü bozan tek bir bölge var: Maçka’dan getirilen ağaçların dikildiği alan...
Burada tam 44 sedir ağacı bulunuyor. Kimi mavi, kimiyse kara selvi. Açılan çukurlara dikildikten sonra devrilmesinler diye birbirlerine bağlandıkları ipler hâlâ duruyor. Çoğu sararmış, kiminin dalları çoktan aşağıya düşmüş. Ağaç sökme işlemleri Beşiktaş Vodafone Park Stadyumu’na bakan kısımda yapıldı. Bu alanda tünel inşaatı halen tüm hızıyla devam ediyor.
Yeri de yanlış, tekniği de...
Orman mühendisi Muhsin Kılıçoğlu’yla birlikte, ağaçların yanındayız. Kılıçoğlu, “Burada 50 yaşını aşmış ağaçlar var. Bir defa, teknik olarak yanlış dikilmişler. Ayrıca bu türün buraya dikilmesi de doğru değil. Bu selvi ağacı çukura dikilirse tabanı su toplar. Burası sulak bir havza” diyerek giriyor söze.
Ona göre bu ağaçların canlılığını kaybetmeye başlamasının asıl nedeni kuruma değil, çürüme: “Kökleri çürümüştür. Etrafınıza bir bakın; bu güzel dokuda hiç iğne yapraklı ağaç var mı? Yok. Ihlamur, gürgen, söğüt var. Çünkü burası sulak arazi. Yer seçimi yanlış olunca tabiattan şamarı yersin. Tümsek dikim yapılsa belki bu sorun olmazdı.
Kılıçoğlu, bu ağaçların daha da kuruyacağını vurguluyor. Çözüm formülünü de gene ondan öğreniyoruz: “Sarfiyat hacmini azaltmak gerekir. Yani ağacın küçültülmesi gerekiyor. Tam anlamıyla bir budama yapılmamış. Eğer bir şey yapılacaksa tabiatı taklit etmeli. Etrafa baksalar ne dikmek gerektiğini anlarlar. Buradaki koca ağaçların çoğu dişbudak. Ayrıca buranın doğal florası var.”
Maçka Parkı’ndan sökülen ağaçlardan 44’ü Zekeriyaköy’deki boş araziye dikildi. Ancak fotoğraftaki işaretli alanda gördüğünüz bu ağaçların büyük bir kısmı tamamen kurudu.
Kılcal kökler önemli
16 Şubat’ta ağaçların bir gecede sökülmesinin ardından ağaçların yanlış taşındığı da gündeme gelmişti. Bu konuda da KTÜ Orman Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Oğuz Kurdoğlu’na danıştık: “Büyük ağacı taşırken köklerin hava almaması gerekiyor. Bu arada, odunsu kökler ağacın yerinde durması için mühimdir ama asıl kılcal kökler hayati önem taşır. Taşımak kolay değil. Söküm aşamasında hangi yöne baktığı iyi belirlenip dikileceği yerin ona göre seçilmesi, neminden kaybetmemiş olması gerekir. ‘100 ağaç kestik ama 100 katını diktik’ demekle olmuyor. Çünkü kesilen ağaç, dikilense fidan. Bir ağacı taşımak için bir-iki yıllık ön hazırlık yapmak gerekiyor.”
Kurdoğlu, bu operasyonun nasıl yapılması gerektiğini ise Gürcistan’da taşınan yetişkin bir meşe ağacını örnek göstererek anlatıyor...
Ağaç böyle taşınır
İşte örnek bir uygulama: Gürcistan’da yetişkin bir meşe ağacı böyle taşındı.
Çınarlardan iyi haber var
Sökülen ağaçların diğer yarısı da Sarıyer’de, Belgrad Ormanları’nın içinde bulunan Mehmet Akif Ersoy Tabiat Parkı’na dikildi. Gazeteci olduğumuzu söylediğimizde buraya girmemiz zor oldu ama Maçka Parkı’ndan getirilerek buraya dikilen ağaçları kolayca bulduk. Tabiat Parkı’nda konser ve etkinlik alanı olarak yapılan açık alanın etrafında çok sayıda çınar ağacı vardı.
Buradaki çınar, yalancı keçiboynuzu (Gleditsia triacanthos) ağaçları ise derin budama yapılarak buraya getirilmişti. İşaretli olanları tek tek gezdik. Ağaçların çoğu filizlenmeye başlamıştı.
Parktaki bahçıvan da buraya ekilen ağaçların tuttuğunu ve çok sevindiklerini anlattı. Ancak bir kısmı da buraya dikilen iğne yapraklı selviler için haberlerimiz kötü: Maalesef akıbetleri Zekeriyaköy’le aynı olacak...
Derin budama’ yapılarak Belgrad Ormanları’nın içindeki Mehmet Akif Ersoy Tabiat Parkı’na dikilen çınarlara dikkatli bakarsanız çoğunun filizlenmeye başladığını göreceksiniz. Ancak uzmanlara göre iğne yapraklı selvilerin bu parkta tutunması imkânsız.
En başından beri takip ediyoruz
İstanbul Çevre Konseyi’nden Şeyma Dumrul, bir çevre örgütü olarak Maçka Parkı’ndaki olayları yakından takip ettiklerini söylüyor: “Sökülen ağaçları nereye diktiklerine baktık. Burada gözlem yaptık. Artık bu ağaçların kuruduğunu anladık. Şimdiden dörtte biri yok oldu. Yurtdışında böyle bir taşıma işlemi için iki yıl önceden hazırlık yapılıyor. Burada bir gecede yapıldı. Sonuç ortada. Kamuoyunda bir algı oluşturmak için ağaçları kurban ettiler. Kuruyacağı zaten belliydi. Maçka Parkı, Şişli için, İstanbul için çok önemli. Şehirde nefes alınabilecek tek yer. Maçka Parkı olduğu gibi korunmalıydı. Üstelik yeni dikilen yerde ağaca ihtiyaç yok. Sorun sadece tür seçimi de değil, oradan ağaçlar hiç sökülmemeliydi, Bu sürecin sonuna kadar takipçisi olacağız.”
İstanbul Çevre Konseyi Genel Sekreteri Şeyma Dumrul, “Ağaçlar oradan hiç sökülmemeliydi” diyor.
Orman mühendisi Kılıçoğlu’na göre Zekeriyaköy’deki ağaçlar, alanın yapısı dikkate alınmadan dikildiği için çürüdü.
85’i Maçka Parkı’ndaydı
İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Dolmabahçe-Levazım-Baltalimanı-Ayazağa Karayolu Tüneli projesi kapsamında Maçka Parkı’ndan sökülen ağaçlarla ilgili şu açıklamada bulunmuştu: “Çalışma alanı içerisinde toplam 199 ağaç bulunmakta, bu ağaçların 85 adedi Maçka Parkı içerisinde yer almaktadır. Maçka Parkı’ndaki 3 bin 500 metrekare alanda bulunan 85 ağaç, Sarıyer Mehmet Akif Ersoy Tabiat Parkı’na dikilecektir. Park dışında kalan 114 ağaç da farklı bölgelere nakledilecektir.”
YORUMLAR