Bu sezon Tahincioğlu Basketbol Süper Ligi’nde belki de basketbol tarihimizin en çekişmeli final serisi yaşandı ve yedi maçın ardından son randevuda Fenerbahçe Beko’yu 89-74 yenen Anadolu Efes mutlu sona ulaştı. 10 yıl sonra ‘Şampiyon’ olan Lacivert-Beyazlı takımın parlayan ismi ise Shane Larkin’di. Amerikalı oyun kurucu son maçta 38 sayı kaydederek adeta tarih yazdı. Larkin’le sezonu, dalgalı performansını, geleceğe ilişkin duygu ve düşüncelerini konuştuk...
Basketbol elbette bir takım oyunu ancak özellikle şampiyonluk serisinin yedinci ve son maçında yıldızlaştınız. Tek başınıza maçı sırtladınız. Örneğin altıncı maçta böyle bir performansınız yoktu. Nasıl oldu da son maçta bambaşka bir Larkin sahaya çıktı?
Serinin altıncı ve yedinci maçı arasındaki en önemli fark benim için enerjiydi. Final serisi maçlarında ortalama 38-39 dakika sahada kaldım. Altıncı maçta tüm eforumu sarf ettim ama asıl enerjiye yedinci maçta da ihtiyaç duyacağımı biliyordum. Son maçında sezon finali olduğu için enerjimin tamamını oyuna aktardım. Maç sonunda vücudumda hiç enerji kalmamıştı.
Sezon içinde, özellikle de ilk yarıda beklenen performanstan uzaktınız. Bunu Anadolu Efes koçu Ergin Ataman da söylemişti. Ancak size herkesin güveni tamdı. Sezon sonuna doğru da patlama oldu. Sezon başı ile sonu arasında neler değişti?
Performansımın yükselmesinin ana sebebi, sahada geçirdiğim sürenin artmasıydı. Çünkü diz ve omuz sakatlıklarım sebebiyle yaz aylarındaki idmanları verimli bir şekilde yapamadım. Sakatlıklarım tamamen düzeldikten ve koçumuz Ergin Ataman da dakikalarımı artırdıktan sonra benden beklenen performansı sahaya yansıtmaya başladım.
Koç Ataman sizden çok memnun, sadece skorer bir oyuncu olmadığınızı, takım içinde kimseyle sorun yaşamadığınızı ve çok disiplinli olduğunuzu söylüyor. Bu disiplin kültürünü neye borçlusunuz?
Bu kültür, profesyonel bir sporcu olan babamı çok uzun süre takip etmemden geliyor. Kendisi bana sporda her şeyin sayı yapmak olmadığını öğretti. Sporda en güzel şeyin kazanmak olduğunu ve kazanmak için gerekli olan her şeyi sahada göstermem gerektiğini öğretti. Eğer kazanmak için her şeyi ortaya koyar ve bireysel istatistiklerinize takılı kalmazsanız büyük oyuncu olursunuz.
CSKA’yla oynadığınız Eurolegaue Finali’nde hangi noktalarda sorunlar oldu? Sizce takım neyi eksik yaptı? Güç farkı mı vardı, yoksa o an o gün olan hatalardan mı kaynaklandı? Yine oynasanız yine kaybeder miydiniz?
Bence final maçı için biraz daha tecrübeye ihtiyacımız vardı. Takımdaki pek çoğumuz Euroleague seviyesinde bir final oynamamıştık. Daha tecrübeli olsaydık oyunun temposunu daha iyi kontrol edebilir, daha iyi şutlar seçebilir ve maçı kazanabilirdik. Ancak unutmamalıyız ki rakibimiz CSKA Moskova o gün takım halinde harika bir şut performansı gösterdi. Bu, kazanmalarındaki en önemli etkenlerden biriydi.
Koç Ergin Ataman’la Fenerbahçe seyircisi arasında sürekli bir sorun vardı. Bu sizin performansınıza ve motivasyonunuza nasıl yansıdı?
Bir oyuncu olarak sahaya çıkmalı ve maçı kazanmak için en iyi performansınızı sergilemelisiniz. Profesyonel bir basketbolcu olarak işiniz sadece bu. Oyuncular olarak saha dışına hiç odaklanmadık ve şampiyon olduk.
Tatilin, şampiyonluğun keyfini çıkarabiliyor musunuz? Tekrar idmanlara ne zaman başlayacaksınız?
Şu an Amerika’da, Florida’dayım. Bir şampiyon olarak tatil geçirmek harika bir duygu. Gerçekten de Türkiye Basketbol Ligi’nin şampiyonuyuz ve bunu hissetmek beni çok mutlu ediyor. Çılgın bir deneyim. Bir ya da iki hafta tatil yapıp dinleneceğim. Sonrasında sezon öncesi basketbol, kondisyon ve ağırlık antrenmanlarına başlayacağım.
Küçük yaşlarda obsesif kompülsif bozukluk sorununuz varmış ve bunu basketbolla çözmüşsünüz, sorun tamamen bitti mi? Yoksa zaman zaman yine temizlik konusunda sorunlar yaşıyor musunuz? Sizi seven ve takip eden gençlere özellikle kendi hikâyenizden yola çıkarak, modern tıbbın çare olamadığı bir noktada basketbolun tedavi edici özelliği konusunda ne söylemek istersiniz?
Obsesif kompülsif bozukluk (OKB), üzerine çok çalıştığım için benim adıma kontrol etmesi kolay bir konu. Hayatımda her zaman OKB’li biri olacağım ve bunun beni kontrol etmesine izin vermeyeceğim. Basketbol gerçekten de benim için bir tedavi yöntemi. Çünkü basketbol bana her zaman huzur veriyor. Basketbol bana olduğu gibi başka birine de tutkusu varsa yardımcı olabilir. Sadece basketbol olarak da düşünmemeliyiz. Müzik, yazarlık veya şarkı söylemek gibi farklı etkinlikler de yararlı olabilir. Gençlere en önemli tavsiyem, bu gibi konuları aşmak için her zaman kalplerini ve tutkularını takip etmek olacak.
Babanız, kendisi gibi beyzbolcu olmanızı istiyordu sanırım, ancak kariyeriniz başlamadan bitmiş. Basketbola geçiş hikâyeniz nedir?
Evet, babam bir beyzbolcu olmamı istedi ama hiçbir zaman beni buna zorlamadı. Her zaman kalbimin sesini dinlememe izin verdi. Küçük yaşlarda tüm sporları deneyimlerken en çok sevdiğim branşın basketbol olduğunu fark ettim. Bu yüzden basketbolu seçtim.
Efes’e iyi ki geldiniz. Türkiye’de çok seviliyorsunuz. Ancak Boston’da da çok kötü bir sezon geçirmediniz sanırım. Gerçi istatistikleriniz de düşüyordu... Her basketbolcunun rüyası NBA iken siz neden NBA’i bıraktınız?
Basketbol oynamayı çok sevdiğim için Avrupa’ya geri dönme kararı aldım; Anadolu Efes de benim oyunuma en uygun fırsatları sundu. Yeteneklerime inandılar, ben de bu takımın formasını giyip şampiyonluğa oynayan bir ekibin parçası olabileceğimi kanıtlamak istedim. Sezon boyunca başarılıydık. Yani Anadolu Efes’te oynama kararından dolayı çok mutluyum.
Çok çalışmıştım, nihayetinde ‘MVP’ oldum...
Yedinci maçın ardından MVP oldunuz ancak ödülü aldığınızda yüzünüzde abartılı bir sevinç yoktu. Bu, her oyuncunun almak istediği bir ödül; ödülü alırken o anda neler hissettiniz?
Benim için çok tatmin edici bir andı. Sezonun başından final gününe kadar sahada en iyi performansımı gösterebilmek ve takımımı başarıya ulaştırmak için çok çalışmıştım. Sahada takımıma en iyi şekilde hizmet ettiğimde ve bunun karşılığını aldığımda çok mutlu oluyorum.
- Kalıyor mu gidiyor mu?
Herkesin merak ettiği konu önümüzdeki yıl Anadolu Efes’te kalıp kalmayacağınız. Kesinleşmiş bir durum var mı? En önemlisi, sizin isteğiniz nedir? Anadolu Efes’te kalmak istiyor musunuz, yoksa NBA’e geri mi döneceksiniz?
Şu ana kadar gelecek sezon ile ilgili bir karar vermedim. Anadolu Efes ve Türkiye’de geçirdiğim süreden çok keyif aldım, bu sebeple Anadolu Efes’e geri dönmeyi de düşünmem gerekiyor. Gelecek sezon ile ilgili kararımı verirken Anadolu Efes’i ciddi şekilde düşüneceğim. Şu an tatildeyim ve gelecek sezon adına karar vermek için henüz çok erken.
Oynadığı takımlar
2 Ekim 1992, Cincinnati / Ohio doğumlu yıldız oyuncu, profesyonel kariyerine 2013’te Dallas Mavericks’te başladı ve şu takımlarda forma giydi:
Dallas Mavericks
Texas Legends (NBA G League)
New York Knicks
Brooklyn Nets
Baskonia
Boston Celtics
Anadolu Efes
**Larkin, ‘2013 NBA Draftı’nda Atlanta Hawks tarafından 18. sırada seçilmiş, daha sonra Dallas Mavericks’e takas edilmişti.
YORUMLAR