Poland Zee, Papalar Sarayı’ndaki meydanın bir köşesinde başladı oyununa. Beyaz eldivenlerini giydi. Metal bir çantası ve birkaç da balonu vardı. Önce çocuklar ilgi gösterdi. Sonra onlarca yetişkin geldi. Müzik başladığında büyük bir seyirci kitlesi kaplamıştı etrafını. 15 dakikalık mim gösterisi saniyeler içinde akıp geçti. Meydanda alkış tufanı koptu.
30 yılını tiyatroya adamış Poland Zee’nin bu gösterisi, bir ay boyunca devam eden Avignon Tiyatro Festivali’nin yalnızca küçük bir parçasıydı Fransa'nın Provence Bölgesi’ndeki Avignon şehri, bir ay boyunca adeta tiyatroyla yatıp tiyatroyla kalkıyor. Rengârenk sokaklar her köşe başında bir sanatçının gösterisine sahne oluyor. Avignon küçük bir şehir. Etrafı surlarla çevrili. 4 kilometrelik surların içine adımınızı attığınızda kendinizi büyük bir fuayede hissediyorsunuz. Her köşe başında farklı bir performans sergileniyor. Dans edenler, şarkı söyleyenler, taklit yapanlar, dakikalarca kımıldamadan duran mim sanatçıları, illüzyonistler ve daha niceleri... Dünyanın dört bir yanından Avignon’a temmuz ayında akın ediyor. Bu özel gösterileri izlemek için de on binlerce kişi de kentin yolunu tutuyor.
GREVLE BAŞLADI
Bu şölenin iki gününe tanık oldum. 1947’den beri her yıl kutlanan festivale bu yıl protesto gösterileri de dahil oldu. Festivalin arka planındaki emekçiler kazançlarını az bulduğu gerekçesiyle ilk günlerde tiyatro salonlarında seslerini duyurmaya çalıştı. Ancak ilerleyen günlerde bu protestolardan eser kalmadı ve sokaklar şenlendi. Tarihi kentteki neredeyse her duvarda festival boyunca oynanacak oyunlarla ilgili ilanlar asılıydı. Onlarca salonu bulanan Avignon’da gece yarılarına kadar tiyatro gösterileri devam ediyor. Kahvenizi yudumlarken ya da bir restoranda yemek yerken aniden yanınıza Sherlock Holmes’u canlandıran bir aktör gelip oyundan küçük bir replik okuyarak sizi oyuna davet edebilir. İlk anlarda şaşırabilirsiniz. Ancak sonra kendinizi bir masal diyarında gibi hissedeceksiniz.
ŞAPKA DOLUSU BAHŞİŞ
Avignon tarihte ’Papaların Şehri’ olarak da biliniyor. Bir dönem papaların kullandığı saray şimdi bir müze. Tam önünde Papalık Sarayı Meydanı bulunuyor. Tiyatro festivalinin de kalbi bu meydanda atıyor. Salonlardaki oyunların tanıtım amaçlı kısa bölümleri bu meydanda ve sokaklarda sergileniyor. Pek çok tiyatrocu da yalnız sokaklarda gösteriyor hünerlerini.
Meydandaki oyunlar belli bir düzene göre yapılıyor. Kaotik bir durum yok. Bir oyun diğerine karışmıyor. Sokaktaki sanatçıların bir önemli özelliği de gösterinin hemen ardından bahşiş toplaması. Festivali izlemeye gelen kitle bu konuda çok hassas. Beğenilen bir oyunun sonunda şapka ya da kutular ağzına kadar bozuk parayla doluyor. Poland Zee’nin 15 dakikalık gösterisi de bunlardan biriydi. Çocuklarla birlikte yaptığı komedi gösterisi meydanın en çok ilgi duyulan performanslarından biriydi. 51 yaşındaki usta oyuncuyla gösterisinin hemen ardından konuşma fırsatı buldum. Akşam saatleri olmasına rağmen o gün yalnız bir performans sergilemişti. Zaten günde en fazla da iki kez aynı gösterisini tekrarlıyormuş. Avignon’daki festivale ikinci kez katılmasına rağmen Zee’nin favorisi Avignon değil, Aurillac’taki tiyatro şenlikleriydi.
Fransa’da ülke çapında yaklaşık 25 büyük tiyatro festivali düzenleniyor. Eugène Ionesco, Pierre Corneille, Edmond Rostand ve Molière gibi ünlü oyun yazarlarının ülkesinde tiyatroların büyük kısmı devlet destekli. Tiyatronun bir kültür olduğu ülkede en önemli organizasyon Avignon Tiyatro Festivali. Temmuz boyunca süren tiyatro gösterileri kentteki tiyatro salonlarında gece yarısına kadar devam ediyor. Oyunların ücretleri 15 ila 25 euro arasında değişiyor. Festivaldeki oyunların ve programın yer aldığı gazetenin bile 132 sayfa oluşu organizasyonun kapsamı hakkında bir fikir sahibi olmaya yetiyor.
AĞUSTOSTA BELGESELİ ÇIKACAK
Avignon Tiyatro Festivali’ne İz TV’nin belgesel çekimleri vesilesiyle gittim. Tura Turizm’in sponsor olduğu İz TV’nin hazırlayacağı belgesel ağustosta yayına girecek. Bir ay boyunca süren festival için her yıl ortalama 350 bin kişi kente geliyor. Konaklama imkânları kısıtlı. Ancak Ron Nehri kenarındaki ağaçlar altındaki kamp alanında binlerce kişi karavan ya da çadırlarda konaklıyor. Belki bir yıl nehir kenarında çadır kuranlardan biri de siz olabilirsiniz...
YORUMLAR