Banu Özkan Tozluyurt özel bir şirkette danışman. Seyahat etmek onun olmazsa olmazı. Kendi parasını kazandığı andan itibaren sürekli seyahat planları yapıyor. Bugüne kadar 26 ülke ve 100’den fazla şehre ayak bastı. Şimdi de eşi ve kızıyla dünyayı gezmeye devam ediyor. Tozluyurt’un en ilginç deneyimi, kızıyla beraber vahşi hayatı gözlemledikleri Afrika safari turu oldu.
Serkan Ocak / serkan.ocak@hurriyet.com.tr
Gezme tutkusu ne zaman başladı?
Kendi paramı kazanmaya başladığım andan itibaren seyahat tutku haline dönüştü. Her ay kenara biraz para koyarken bir yandan da nerelere gidebilirim konusunda araştırma yapıyorum. Bu konuda ekonomik özgürlüğüm dönüm noktası oldu diyebilirim. Sonrasında evlilik, çocuk derken hiç ara vermeden dünyayı ve Türkiye’yi gezmeye devam ettik. Bugüne kadar 26 ülke ve 100’den fazla şehir gezdim.
Seyahatlerinizi neye göre planlıyorsunuz?
Kızımız küçükken seyahatleri planlamak daha kolay oluyordu. Okul sorunu yoktu ama şimdi kışın gideceğimiz yerler konusunda onun okul tatillerine göre plan yapıyoruz. Her senenin başında fosforlu bir kalemle tatilleri işaretlerim. Genelde kıyafete, mücevhere, eve, arsaya para ayırmak yerine kazandığımızı seyahate ayırmayı tercih ediyoruz. Çok sık iş seyahatleri nedeniyle biriktirdiğimiz miller, çok önceden plan yaptığımızdan erken rezervasyon indirimleri ve gittiğimiz bölgeler için önceden yaptığımız ön çalışmalar sayesinde bütçemizi de planlamış oluyoruz.
Kızınızla ilk seyahatiniz nereye oldu, çocukla seyahat için neler önerirsiniz?
Almanya’ya gittik. Kızım 11 aylıktı... İlk kez çocukla seyahat edenlere önerim öncelikle ev ortamında ya da buna benzer konaklayabilecekleri yerleri seçmeleri. Çocuğun alıştığı ortamın dışına çıkarken uyum süreci çok önemli. Yemeğinin, yatağının, emeklediği yerin bir anda değişmesi sorun yaratabilir. Pusetle gezebileceği ve bez bulunabilecek yerler öncelikli olmalı. Sonrasında alışan çocukla her yere gidebilirsiniz.
En uzun gezinizi nereye yaptınız?
Afrika... Kenya’da 12, Tanzanya’da ise 6 gün kaldık. Ama en çok Masai Mara beni etkiledi. Bir yandan Masaililerin ilkel yaşam koşullarını, bir yandan da vahşi hayatı ve beş büyük hayvanın en doğal halini görmek hayata başka bir gözle bakmamı sağladı. Kızımla bir de safari yaptık, inanılmaz bir deneyimdi. Tabii diğer kıtalara da ayak bastım ama Afrika gezisi kadar uzun değildi. Burada geçirdiğim anları hâlâ unutamıyorum.
Çocukla safari yapmak zor muydu? Sizce kaç yaş için önerirsiniz bu geziyi?
Çok zorlanmadım, her şey çok keyifliydi. Ama çocuğunuz daha önce hiç yurtdışına çıkmamışsa ve ilk seyahati safari olacaksa çok fazla önermem. İlk yurtdışı deneyimi için iyi bir tercih olmayabilir. Çünkü koşullar bazen çok hijyenik ya da konforlu olmuyor. Çok farklı yerde yaşamak çocuk için de aile için de zor olabilir. Ama çocukla daha önce birkaç kez yurtdışına çıktıysanız, çocuğunuz kahvaltıdan uyku saatine kadar belli bir esneklik kazanmışsa hiç düşünmeyin derim. İdeal yaş için ise altı ve üstü uygun olabilir.
Bizimle unutamadığınız bir anınızı paylaşır mısınız?
Kenya’da safari gezimizin ilk sabahıydı. Doğal park adı verilen bölgede oranın koşullarına göre lüks sayılabilecek çadırlarda kalıyorduk. Bize ilk gün bir hayvan saldırırsa ya da gece elektrik belli saatten sonra olmadığı için nasıl davranmamız gerektiği anlatılmıştı. Özellikle maymunlar rahatsız ederse ne yapacağımız söylemişlerdi. Kahvaltı öncesi kızıma Türkiye’den getirdiğim minik peynirli sandviç verip kahvaltıya babasının yanına yollamıştım. Çıkmalarıyla çığlıklarını aynı anda duydum. İkisinin de elindeki sandviçlere maymunlar akın etmiş. Eşim ve kızım korunmak için garip sesler çıkarıp çömelerek tuhaf hareketler yapıyorlardı. Sonrasında koşa koşa odanın kapısına geldiklerinde arkalarında da bir maymun ordusu vardı. Hem korktuk hem eğlendik...
Seyahat etmenin sizin için önemi nedir?
Cebimde anıların yanında, kültürle, donanımla geri dönüyorum. Bir kahve çekirdeğinin nasıl yetiştiğini görmek, ‘Ekvator Çizgisi’nin ne olduğunu yerinde anlamak, insanların başka ülkelerde ne yediğini ve yaşayışlarını görmek mutlu ediyor. Gezip gördüklerimi, bana ilginç gelenleri de blog’umda paylaştığım için her gün zenginleşiyorum.
Elinizde sınırsız imkânlar olsaydı nereleri görmek isterdiniz?
Birçok yer değil de bir yer var. Yılda sadece 2 bin turist kabul eden, dünyanın en özgür ülkesi Bhutan’a gidip orada bir süre yaşamayı hayal ediyorum. Ülkenin yüzde 70’i orman ve kanunlara göre yüzde 60’ın altına inmesi yasak. Orada kendi kendilerine yetmeyi ve kültürlerini korumayı bilen insanlardan çok şey öğrenmeyi çok istiyorum.
YORUMLAR