Türkiye’nin en verimli tarım arazilerine ve bakir ormanlarına sahip bölgesi Trakya’ya kömürlü termik santral kâbusu çöktü. İstanbul’a sadece birkaç kilometre mesafede, Tekirdağ’ın Çerkezköy ve Kapaklı ilçelerine yapılması planlanan santral hayata geçerse yaklaşık 250 bin meşe ağacı kesilecek. Yörenin kadınları ve sivil toplum örgütleri projenin iptali için yoğun mücadele içinde...
Serkan Ocak / serkan.ocak@hurriyet.com.tr
Kapaklı’daki Pınarca Köyü, İstanbul’a yaklaşık bir saat mesafede. Yeşillikler içinde. Yıllardır çiftçilik ve hayvancılıkla uğraşan Pınarcalıların hayatında son dört aydır farklı bir gündem var. Onları huzursuz eden, uykularını kaçıran bir durum bu; kömürlü termik santral... Henüz proje aşamasında olan dev enerji yatırımı hayata geçerse başlarına neyin geleceğinin farkında hepsi...
Köye adım atar atmaz bir şeylerin ters gittiğini anlıyorsunuz. Kahvenin dışında erkekler, içeride kadınlar oturmuş. Okey oynamak için değil elbet, başlarındaki bu talihsizlikten nasıl kurtulacağını konuşuyorlar...
İlk sözü İlknur Bozkaya alıyor. Hayatlarında ilk kez bir örgütlü mücadele içinde olduklarını anlatıyor. Bugüne kadar sadece ormanda mantar toplamak ve diğer köydeki işler için bir araya geldikleri kadınlarla bu kez farklı bir amaçla buluşmuşlar: “Trakya’mızı neden mahvetmeye uğraşıyorlar? Köylü diye bizi cahil zannediyorlar. Biz termik santralin kömürlüsüne karşıyız...”
Rüzgâr olur, güneş olur ama kömür asla!
Hediye Oban ise haftaya mantar zamanı olduğunu hatırlatıyor: “Bu termik santral yapılırsa ormanımız yok olacak. Mantarımızı buradan topluyoruz. Yakacak odunumuzu buradan sağlıyoruz. Çatalağzı’na gittik, termik santral yapılan yerdeki kadınlarla konuştuk. Camlarını açamıyorlarmış, herkes hasta oluyormuş. Bize ‘Ölün de kurdurmayın bu santrali’ dediler. Kestaneleri var onların. Toplayıp satamıyorlar, kimse almıyor. Peki biz ne yapacağız burada? Hayatımız boyunca çiftçilik yaptık. Kömürlü santrali istemiyoruz. Rüzgâr, güneş santrali yapsınlar ama kömür asla!”
Sıra Hanife Arslan’da: “Ne faydası varmış bu termik santralin? 250 bin ağaç demek, 250 bin nefes demek. Biz nereden nefes alacağız? Sağlığımız elden gidiyor. Herkes seçim zamanı geliyordu, şimdi neden kimse buraya gelmiyor? Üç-beş kadının mücadelesiyle olmaz, hepimiz mücadele etmeliyiz, çocuklarımızın geleceği için ‘hayır’ demeliyiz...”
Şükriye Ceylan ise anlatırken gözyaşlarını tutamıyor: “İki oğlum, dört torunum var. 70 yaşındayım. Torunlarım, çocuklarım için mücadele ediyorum, kendim için değil...”
1 Şubat’ta burada ‘Halkı Bilgilendirme Toplantısı’ yapıldı ancak halk içeri alınmadı. Hediye Oban, yangın merdiveninden binaya girip toplantıyı yaptırmadıklarını anlatıyor.
‘Külyutmaz’ kadınlar
Pınarca’nın kadınları 8 Mart’ta da eylem yaptı. Ağızlarına maske takıp, ellerinde pankartlarla kömürlü termik santrale karşı olduklarını haykırdılar. Kendilerine de ‘külyutmaz’ dediler.
Köylülerden Feyziye Buğa, Pınarca kadınları adına Emine Erdoğan’a mektup yazdı. Henüz bir yanıt gelmediğini belirten Buğa’nın mektubunda şunlar yazıyordu: “Biz Pınarca kadınları olarak size bu mektubu yazıyoruz. Bize yardımcı olursanız seviniriz. Bizler enerjiye karşı değiliz. Ancak kömürle çalışan bu termik santrali istemiyoruz. Bizim tertemiz doğamızı elimizden almasınlar. Bizim sesimize ses, nefesimize nefes olursanız seviniriz.” Feyziye Teyze’nin mektubunu 34 Pınarcalı kadın imzaladı.
TEMA Vakfı Genel Müdürü Oben Akyol: :9 bin futbol sahası kadar yeşil alan kaybedilecek
“Yapılması planlanan termik santral başta Saray, Ergene, Edir, Yoncalı, Karacakılavuz, Muratlı ve Çorlu büyük ovaları olmak üzere, Trakya’nın tüm tarım alanlarını ve ormanlarını tehdit ediyor. Kömürlü termik santraller ve kömür madenciliği başta toprak ve su varlıkları olmak üzere tüm doğal varlıklara geri dönülmez zararlar veriyor. Ayrıca termik santrallerin neden olacağı hava kirliliği ve su tüketimi; tarımı, çiftçiyi ve halk sağlığını tehdit ediyor. Planlanan termik santralin kurulması halinde yılda 7.1 milyon ton kömür yakılacak. Silivri’den Kapaklı’ya kadar geniş bir alanda havaya, yeraltı sularına, orman ve tarım alanlarına olumsuz etkileri olacak.
Termik santralin etrafı büyük ovalarla çevrilmiş 500 hektarlık bir meşe ormanı üzerine kurulması planlanıyor. Ayrıca kömürün çıkarılacağı ruhsatlı kömür sahası ise İstanbul ve Tekirdağ il sınırları içinde 6 bin 760 hektarlık tarım ve orman alanını kapsıyor. Bu durum, ekolojik ve tarımsal açıdan değerli olan 9 bin futbol sahası kadar alanın kaybedilmesi anlamına geliyor. Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) süreci devam eden proje için Çevre Düzeni Planı’nda (ÇDP) değişiklik yapıldı. ÇDP, TEMA Vakfı’nın da aralarında bulunduğu pek çok kuruluş tarafından dava edildi. Tüm bu olumsuz etkiler göz önünde bulundurulduğunda, termik santral yerine Çevre ve Şehircilik Bakanlığı verilerine göre bölgenin 4 bin 600 MW olan rüzgâr enerjisi potansiyelinin değerlendirilmesi önem arz ediyor.”
TEMA Vakfı Çerkezköy Temsilcisi Nilüfer Ceylan: 500 hektarlık alanın tamamı meşe ormanı
“30 yıldır burada yaşıyorum. Tüm mücadelemiz buradaki doğa tahribatına engel olmak. İki ilçede özellikle kadınlarla büyük bir mücadele içindeyiz. Sağlıklı havamızı, doğamızı korumak istiyoruz. Zaten sanayi bölgesindeyiz, bir kirlilik yükümüz var, kirliliğin daha da artmasını istemiyoruz. TEMA Vakfı olarak mücadelede liderlik yapıyoruz. Projeden vazgeçildiğini öğrenene kadar da buna devam edeceğiz. 500 hektarlık bir alandan bahsediliyor. Tamamen meşe ormanı. Yaklaşık 250 bin ağaç rakamı telaffuz ediliyor.”
Yeni ÇED başvuru dosyası hazır
Trakya’ya gücü 1000 megavatı bulacak kömürlü termik santral yapılmak isteniyor (Türkiye’nin kurulu gücü yaklaşık 87 bin megavat). Projenin sahibi EÜAŞ (Enerji Üretim Anonim Şirketi) yani devlet. Termik santralin kurulacağı alan orman vasfı taşıyor. Santral için bir kısmı Tekirdağ dışında, İstanbul’u da kapsayan maden sahaları açılacak. Buralardan çıkarılan kömür, santralde yakılarak elektrik üretilecek. Projenin ÇED başvuru dosyasındaki bilgilere göre santral ve kömür sahalarının toplam büyüklüğü 6 bin 760 hektar. Şu anda proje için sadece ÇED başvuru dosyası hazırlandı. Sıradaki süreçte ÇED raporunun hazırlanması var.
Trakya’ya kömürlü termik santral projesi yeni değil. Daha önce de bir ÇED dosyası hazırlanmış, yer seçimi yapılmıştı. İki il ve üç ilçeyi kapsayan yatırım için mevzuat değişikliği gerekiyordu. Normalde bu alanlar enerji yatırımı için uygun değildi. Üst ölçekli çevre düzeni planlarında değişiklik yapılarak kömürlü termik santralin önü açıldı. Ancak bu değişikliğe karşı dava açıldı. Bu kez yeni yer seçimi yapıldı. Tekrar ÇED başvuru dosyası hazırlandı ve yeni süreç başladı.
11 bin erken ölüm
Greenpeace de, Çerkezköy ve Vize’de kurulması planlanan kömürlü termik santrallerin hava kirliliğine ve insan sağlığına olumsuz etkilerini ortaya koyan ‘Trakya’da Termik Santral Tehlikesi’ başlıklı bir rapor hazırladı. Rapora göre santraller faaliyete geçtiğinde şu sonuçlara yol açacak:
Çerkezköy santralinin baca filtrelerinin çalıştırılması halinde bile saat başına 525 kg yani 10 çimento torbasını dolduracak kadar toz havaya saçılacak.
İki santral işletmeye geçerse neden olacakları asit yağmurları, tarımsal üretimi yüksek olan ve bölge halkının geçim kaynağı arazilere, mahsullere zarar verecek.
Kirlilik artışının neden olduğu solunum yolu hastalıkları ve bebek ölümleri dahil, Çerkezköy Santrali yılda 141, Vize Santrali yılda 182 erken ölüme neden olacak. Santraller 40 yıl çalıştırılırsa tahmini sağlık etkileri yaklaşık 11 bin erken ölüme tekabül edecek.
Hava kirletici maddelerin rüzgâr ve meteorolojik olaylara göre farklı derecelerde ve şiddette yayılması söz konusu olduğundan, bu termik santraller, sadece Vize ve Çerkezköy’ü değil, Çorlu ve Keşan dahil olmak üzere birçok ilçeyi etkisi altına alacak ve kilometrelerce alanı kirletecek.
YORUMLAR