Köyceğiz Gölü'ne dökülen Yuvarlakçay'a hidroelektrik santral kurulmasına karşı çıkan köylüler 69 gündür çadırda nöbet tutuyor. HES'lere karşı rap grubu kurup şarkı besteleyen köylülerin eylem alanında dilek ağacından 'temsili' anıt ağaç mezarına kadar yok yok...
08 Mart 2010
MUÐLA - “ÖÇK (Özel Çevre Koruma) gibi dallandırma/Yuvarlakçay’ı sallandırma/kendini bize ballandırma/Pınarköylüyü saf mı sadın?/Hes hes hes hadi be sen de/kes kes kes beni iyi dinle!’
Pınarköylü 84 yaşındaki Fatma nine ve arkadaşlarının kurduğu ‘Şalvar Rap’ grubu, Yuvarlakçay üzerine hidroelektrik santral (HES) kurulmak istenmesini bu şarkıyla protesto ediyor! Pınarköylüler ne kadar inatçı olduklarını eylemleriyle kanıtladı. Radikal, Yuvarlakçay’da çadır kuran HES direnişçilerini 66’ıncı gününde (5 Mart) ziyaret etti.
Yuvarlakçay, Muğla’nın Köyceğiz ilçesi Beyobası beldesinin yaşam kaynağı.
Topgözü mevkiinden başlayıp 15 kilometre kat ettikten sonra Köyceğiz Gölü’ne dökülüyor. Saniyedeki akış miktarı yıllık ortalama 3 bin 500 metre küp.
Yuvarlakçay’ın suları, yöre ağzıyla yer altından ‘kaynayan’ suların yüzeye çıkmasından oluşuyor. Öyle ki bazı yerlerde ağaçların içinden çıkıp çaya akıyor. Kayaların içinden, her yerden sular fışkırıyor. Bölge, turistik restoranlarıyla da ünlü. Yaz sıcağından kaçanlar, buz gibi suların üzerine kurulu tahta çardaklarda oturarak serinliyor. Restoranlar yılda yaklaşık 200 bin kişiyi ağırlıyor. Yuvarlakçay’ın suları, Köyceğiz Gölü’nü besliyor. Yeryüzünde denizle bağlantısı olan göllerin sayısı parmakla sayılacak kadar az. Köyceğiz Gölü o göllerden biri.
Yuvarlakçay üzerine yapılmak istenen HES projesine göre ise akarsu yatağına 500 litre/saniye, köylünün sulama için kullandığı kanala ise 450 litre/saniye su bırakılacak.
Köylüler, bu miktarın kendilerine yetmeyeceğini, hem Yuvarlakçay’ı, hem de kendilerini kurutacağını iddia ediyor.
ÇED raporu istenmedi bile
HES projesinin lisansı, Akfen Holding’e ait. Akfen 48 yıllık lisansını 2007’de aldı. O tarihte 25 megavatın altındaki HES’ler için Çevre Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporu gerekmiyordu. Bilgilendirme toplantıları yapılmadı. Kamulaştırma işlemleri bitti.
Köyceğiz Orman İşletme Şefliği projede yer alan 900 çam, izin verilen sekiz ve izinsiz iki anıt ağaç ve üç de sığla (günlük) ağacının kesimini yaptı. İddiaya göre ağaçlar gece vakti ve iki gün içinde kesildi.
Pınarköylüler harekete geçti. Köylüler, şirketin inşaata başlamasını ve kesilmiş ağaçların toplanmasını engellemek için 19 Aralık 2009’da çadır kurup nöbet tutmaya başladı. Çadırlarda sürekli kalanların sayısı 50-60. Eylemlerde sayı 2 bini buluyor.
Köylülerden Muhammet Daşkın şaşkın:
“Çocukken bu çınarların altında koşup oynardık, ağaçların kesildiğine hâlâ inanamıyorum.” Pınar Daşkın “Önce suyumuz” derken çiftçi Murat Bulut da su giderse 15 dönüm arazisini sulayamamaktan endişeli.
Köylüler bir de Yuvarlakçay Koruma Platformunu kurdu. İlk eylem, Özel Çevre Koruma Kurulu’na (ÖÇK) karşı yapıldı. ‘Neden izin verdin’ eyleminde ÖÇK binasına çelenk konuldu. Kesilmiş ağaçları toplamaya gelen ekip püskürtüldü. Geçen iki ayda çadır alanını CHPli Kemal Kılıçdaroğlu’ndan Leman Sam’a, MHPli Oktay Vural’dan müzisyen Tolga Çandar’a pek çok kişi ziyaret etti.
Avukat Berna Babaoğlu Ulutaş’ın verdiği bilgiye göre, köylüler adına iki suç duyurusunda bulunuldu. İptal ve yürütme durdurma istemli 11 ayrı idari dava açıldı.
Ulutaş, “138 bin metrekare ormanlık alan HES için özel bir şirkete tahsis edildi. Anıtlar Kurulu’nun verdiği izin dışında yüzyıllık çınarların kesldiğini tespit ettik. Ayrıca Anıtlar Kurulu’na da ‘neden izin verdiği’ konusunda dava açtık. ÇED muafiyetinin iptali, DSİ’nin verdiği ‘Su kullanım hakkınının iptali’ konularnda, imar planlarıyla ilgili davalar açtık. Hukuki mücadelemizde kazanacağımıza inanıyoruz” diyor.
Köylüler eylemlerini daha duyulur hale getirmek için rap grubu bile kurdu!
Gruptaki kadınların kıyafetlerinden esinlenilerek Şalvar Rap adı verilen grubun üyelerinden biri de 84 yaşındaki Fatma nine. Rapçi Fatma nineden, sekiz yaşındaki Yasin’e kadar tüm köylü ‘Ölmek var, dönmek yok’ diyor. Beyobası beldesi sakinleri de eyleme büyük destek veriyor.
Akfen: Doğaya zarar gelmeyecek
HES projesinin lisans sahibi Akfen Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın, Radikal’e yaptığı açıklamada ‘halka rağmen’ santral kurulmasına taraftar olmadığını belirterek şunları dedi:
“Rahatsız oluyorlarsa proje yapılmaz. Çok önemli değil bizim için. Ama o kadar rahatsız olmalarını gerektirecek bir şey yok. Kendim gidip bizzat direnişçilerle konuşacağım. Hakikaten doğada değişiklik yapacağına inansam, ben de aralarına otururum. Anıt ağaçları kesen ben değilim, Köyceğiz Orman İşletmesi kesti. Gelsinler baksınlar; hukuksuz, izinsiz yapılmış bir şey varsa gereken yapılsın. Biz göz önünde bir firmayız, sokaktaki adamlar değiliz ki, paldır kültür yapalım. Sadece doğal yapıyı bozmadan, nehrin yatağını fazla değiştirmeden yapılan, büyük olmayan bir proje. Bu bile rahatsız ediyorsa oradaki oturulur, konuşulur. Müşterek bir karar verilir.”
Cıvıl cıvıl bir eylem alanı
Pınaköylülerin 69 gündür eylem yaptıkları alanda bir de dilek ağacı var.
Bir köşede odun ateşinde çaylar demleniyor, diğer tarafta HES projesi uğruna kesildiği belirtilen asırlık çınarların yerine dikilen fidanlar sulanıyor. Kazanlar kaynıyor, sofralar kuruluyor.
Burası Muğla’nın Köyceğiz ilçesi, Beyobası beldesi Pınarköy’de Topgözü mevkii. Pınarköylüler, yaklaşık iki aydır kurdukları çadırlarda nöbet tutuyor. Ziyaretçileri eksik olmuyor eylemcilerinin. Testerecilerin elinden kurtarılan anıt çınar da, dilek ağacı ilan edilmiş. Çaputlar bağlanıyor. Dilekler tek: HES’e Hayır! ‘Delil’ olarak saklanan kütüklerin yanına kurulmuş sembolik mezarda, kesilen anıt ağaçların ardından beddua ediliyor.
YORUMLAR