Serkan Ocak

Loading

Travel Blog

Doktorlar günde yüzlerce hastaya bakıyor: Ağır değilseniz gelmeyin!

13 Kasım 2009

İSTANBUL - Domuz gribi nedeniyle hastanelere akın olurken bazı çocuk acil servislerine başvuru sayısı beş kat arttı. Her gün yüzlerce hastaya bakan az sayıda doktor en büyük sıkıntıyı, hasta çocuğunun mutlaka hastaneye yatırılmasını isteyen aileleri iknada yaşıyor.
İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk Acil Servisi bölümüne hafta içi günde ortalama 80 -100 çocuk başvururken, domuz gribiyle bu sayı günde 500’e çıkmış. Hasta çocukların yüzde 90’ı grip şikâyetiyle geliyor. Bunların da yüzde 90’ı domuz gribi. Her gün beş-10 çocuğun yatışı yapılıyor. Virüsün ilk ortaya çıktığı günlerde olduğu gibi hastaneye her gelen için domuz gribi tetkiki yapılmıyor. Çünkü grip olanların yüzde doksanı zaten domuz gribi çıkıyor. Bir acil doktoru, hastaların yüzde 50’sinin üç-dört hastane gezdikten sonra  Cerrahpaşa’ya geldiklerini söylüyor. Bunun nedeni diğer hastanelerde yeterince bilgilendirilmemeleri.
Cerrahpaşa Acil’e gelen bir hastanın önce ateşine bakılıyor. Eğer çocuğun ateşi yüzde 38.5 ve üzeri ise derhal müşahede altına alınıyor. Hastanın fiziki durumu iyi ise eve gönderiliyor, ilaç kullanması isteniyor. Eğer iki gün içinde ilaçlar etkili olmaz ve yüksek ateş devam ederse tekrar gelmesi isteniyor. Durumu kötü çocuklar ise hastaneye yatırılıyor.
Cerrahpaşa Dahiliye Acil’de de hasta yoğunluğu en az iki kat artmış durumda. Acile gelen hastaların neredeyse tamamı grip vakaları. Bazıları yatarak tedavi oluyor, bazıları evlerine gönderiliyor.  

Aile boyu domuz gribi
Yeni adıyla İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi olan Samatya Devlet Hastanesi’nde çalışanların çoğu maske takmıyor. Eğer hastaysanız, burada maske bulmak da çok zor. Bir güvenlik görevlisiyse kendisine domuz gribinin bulaşmayacağından çok emin:  “Bir hafta önce aşı olduk. Ağabey bize bulaşmaz...”
Acilde görevli bir doktor, domuz gribi vakalarından sonra hasta sayısında yüzde 70 artış olduğunu söylüyor.  Bir polikliniğin önünde annesiyle birlikte maskelerini takmış bekleyen Sibel Öztürk, hem çocuklarında hem kendisinde domuz gribi olduğunu söylüyor:  “İki çocuğumda domuz gribi var. Okullarında 25 kişi sınıfa gelmiyor. Çocuklar hastalanınca ilk olarak özel hastaneye gittik. İki gün sonra solunumunda  ‘hırıltılar ’ başlayınca Çapa’ya gittik. İlaç kullandık, geçti. Şimdi ben hasta oldum. Sanırım domuz gribiyim. Anneme bulaşmaması için özen gösteriyoruz çünkü ameliyat olacak. ”
İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi, hem üniversite hastanesi olması hem kentteki domuz gribi tanısının konulduğu tek merkez olması dolayısıyla dolup taşıyor. Dahiliye acil servis doktorları, domuz gribinden her şüphelenen hastanın üniversite hastanesine koşmasından şikâyetçi. Belirtiler üzerine normal bir sağlık ocağına da gidilebileceğini belirten doktorlar, daha ağır hastalara da kalabalık nedeniyle tam anlamıyla bakamadıklarını dile getiriyor. Tüm hastalar az sayıdaki doktorlara bir şey sormak, film göstermek için sırada. 

‘Üç doktor çalışıyoruz’
Acile günde ortalama 300 hastanın geldiğin belirten bir doktor, bunların 200’ünün grip şikâyeti olduğunu söylüyor:
“Durumu kötü olmayanları hemen gönderiyoruz, ilaç tedavisiyle iki-üç güne kadar geçmemesi durumunda bir merkeze başvurmaları gerektiğini söylüyoruz. Üç doktor tüm hastalara yetişmeye çalışıyoruz. Ancak domuz gribi vakaları nedeniyle gerçekten acil vakalara yeterince bakamıyoruz. Herkes Çapa’ya koşuyor. Bunun için üniversite hastanesine gelmeye gerek yok. Bir de gelenler ‘Beni yatırmayacak mısın?’ diyor. Ciddi bir baskı var. Hastaları ikna etmek için de ayrı bir çaba gösteriyoruz. ”
Haseki Çocuk Acil Servisi’ne daha önce günde ortalama 300 hasta gelirken, şimdi bu sayı 1100 -1200’e çıktı. Serviste sekiz nöbetçi doktor ve iki uzman görevli. Bir yandan uzman hekimler hastaları incelerken, asistan hekimlere de uygulamalı dersler veriliyor. Hastanede tam bir seferberlik hâkim.
Bir acil servis doktoru şunları anlatıyor: 
“Her hastadan sürüntü (burundan alınan örnek) alınmıyor. Çünkü zaten grip olanların gerçekten de yüzde doksanı domuz gribi. Şu anda intaniye bölümünde sekiz-dokuz kişi yatıyor. Biri de yoğun bakımda, durumu ağır. Durumu ağır olmayan hastaları evlerine gönderiyoruz. Geçmezse tekrar gelin diyoruz. Ağır olanları ise yatırıyoruz. Bazılarından da örnek alıp tetkike gönderiyoruz. Bizi en çok ailelerin panik olması sıkıntıya sokuyor. Aileleri ikna etmek için özel gayret çaba gösteriyoruz. Çünkü ilk gittikleri hastanelerden buraya sevk ediyorlar ve  ‘yatış ’ öneriyorlar.  Yeni doğan ünitesiyle birlikte 70 hasta kapasitesi var. 1200 hastanın hangi birini hastaneye yatıralım?”

  • Paylaş:
alternative title

YORUMLAR