Bursalılar bugünkü tarihi maç öncesi hararetli bir tartışmadaydı. 'Küslüğün bitmesini' isteyenler 'Sınır açılmasın' diyenleri ikna çabasındaydı
14 Ekim 2009
Bursa’yı gezdiler
Ermeni Futbol Federasyonu heyeti kenti gezdi. Bursa’nın kardeş şehirleri tabelasında niye Ermenistan’ın olmadığını soran heyet, teleferikteki büfenin turistlerden topladığı paraların arasındaki tedavülden kalkmış Ermeni parası yerine yenisini verdi.
FOTOÐRAF: EMRE KOSAK / DHA
BURSA - “Küslükler bitsin, sınırlarda ticaret başlasın”, “Ermenilerden nefret etmiyorum ama sınırı da açmasınlar, herkes işine baksın”, “Yok abi öyle söyleme, bitsin artık bu kavga”...
Bu sözler, Fomara Meydanı’nda ‘Ermeni sorunu’nu tartışan iki esnafın cümleleri. Görünüşlerinden iki sıkı dost olduğu anlaşılan esnafın sözleri, sadece Bursalıların değil, tüm Türkiye’nin Türk-Ermeni ilişkileri konusundaki kafa karışıklığını da sergiliyor.
Türkiye-Ermenistan protokolünün ardından iki ülke Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile Serj Sarkisyan, Bursa’dan bugün oynanacak milli maç için tekrar buluşuyor. Bursa tarihi maça hazır. Ancak maçtan önce Bursa’da 20’den fazla Ermeni ve Türk gazeteci bir araya gelip ‘sorunu’ ve ‘çözümü’ tartıştı. İstanbul Kültür Üniversitesi Küresel Siyasal Eğilimler Merkezi ile Avrasya Ortaklık Kurumu’nun yürüttüğü ‘Türkiye ve Ermenistan Medyasında Ön Yargı ve Tarafsızlık Araştırması’ projesinin buluşturduğu gazeteciler, diyalog çabalarının başlamasından bu yana kendi ülkelerinde çıkan haberleri yorumladı.
Önce gazeteciler tartıştı
Yerkir Weekly Dergisi’nden Ruben Markaryan, “Ermenistan’da, Türkiye bize ön koşul koyuyor, koymuyor şeklinde fikir ayrılıkları yaşanıyor. ‘Ermenistan, Karabağ’dan çıksın’ demekle ilişkiler zarar görüyor. Buna kimse ‘Evet’ demez” görüşündeydi.
Kentron TV’den Ruben Markaryan “Türkler ve Ermeniler birbirlerini tanımıyor” derken, AZG Daily gazetesinden Hakop Chakryan ‘futbol diplomasisini’ ilişkilerin başlangıcı saydı.
Panelde bunlar konuşulurken dışarıda ise kentin dört bir yanında alınan güvenlik önlemleri dikkat çekiciydi. Kimi yurttaşlar bayrak konusundaki yasakları tartışırken, kimi de “Bu kadar polise ne gerek var?” diye sordu. Çoğunun temel tespiti ‘güvenlik tedbirlerinin biraz abartıldığı’ yönündeydi.
“Ermenistan ile ilişkilerin normalleşmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusu, Fomara Meydanı’nda bulunan Ekinciler Kuruyemiş’in sahibi Nebi Ekinci ile aynı işi yapan Tarık Acar’ı hararetli bir sohbete daldırdı. Ekinci, “Küslük bitsin, sınır açılsın, ticaret başlasın. Eskiden ne olmuşsa geride kalsın. Sorunlar gelecek nesillere yansımamalı” derken; Acar, hemfikir değildi.
Üniversite öğrencisi Sinan Cem Doğan da, “Tartışmalar, sürtüşmeler sona ersin. Ben her anlamda, her kesim için barışı destekliyorum. Artık barış için çabalayalım” dedi. Satış danışmanı Sevim Baykuş da barıştan yanaydı: “Sınırlar kalksın, ilişkiler gelişsin.”
Seyyar satıcı 48 yaşındaki Hasan Avşar ise önlemlerden şikâyetçiydi: “Doğma büyüme Bursalıyım. Neden maç izlemeye Bursa bayrağıyla gidemiyorum. Üste çıkma çalışmaları gücümüze gidiyor. Nefret etmiyorum ama siyaseten kızgınlığım var. ”
Lise öğrencisi Nihal Çoruh ise biraz temkinliydi: “İki ülke arasındaki ilişkiler çıkar üzerine kurulu. Çıkar ilişkisi biterse dostluk da biter. Dost olacağımıza inanmıyorum.”
YORUMLAR