Tekirdağ ve İstanbul dün sabah güne sel suları içinde başlarken, felaketin boyutları da yavaş yavaş ortaya çıktı: Dördü aynı aileden en az dokuz ölü, kayıplar, yıkılan evler, yollarda mahsur kalanlar...

09 Eylül 2009

Marmara’ya sürüklendiler
TEM ve E-5’i kapatan yağış nedeniyle dün sabah saatlerinde İstanbul’dan Tekirdağ’a ulaşım durmuştu. Araçlar denize sürüklenirken, ekipler Saray’da taşan derenin kenarında sele kapılan beş kişilik Çakar ailesinin fertlerini arıyordu. 
FOTOÐRAF: SALİH ZEKİ FAZLIOÐLU / AA

TEKİRDAÐ - Günler öncesinden uyarısı yapılan sağanak, Marmara’da ‘Katrina’ etkisi yaptı. Trakya suya boğuldu, Tekirdağ’da altı, İstanbul’da üç kişi öldü. TEM ve E -5’i trafiğe kapatan yağışta mahsur kalanları askeri helikopterler kurtardı. Ölenlerden dördü, Tekirdağ’ın Saray’da bir çiftliğin müştemilatında sele kapılan aileden.
Trakya’yı etkisi altına alan şiddetli yağış, en acı, Tekirdağ’ın Saray ilçesinde bastırdı. Saray’a 15 kilometre uzaklıktaki Bahçeköy ile Güngörmez köylerinden geçen Kambursöğüt Deresi, önceki gece boyunca devam eden yağış nedeniyle taştı. Gece yarısı meydana gelen taşkında, 800 kişinin yaşadığı Bahçeköy’ün yarısı sular altında kaldı. Muhtar  anons yaparak, köylüleri uyardı.
Bahçeköy’de Ahmet Topaloğlu’na ait çiftlikte çalışan 40 yaşındaki Fatih Çakar, eşi 30 yaşındaki Handan, kızları 12 yaşındaki Büşra, sekiz yaşındaki Berna ve altı yaşındaki Azfa Çakar, derenin azgın sularına kapıldı. Aslında Fatih Çakar, gece yarısı felaketin geleceğini anlamış, çiftlik sahibini cep telefonundan arayarak “Sel gelebilir” demişti. Sabah  bölgede arama çalışmaları başladı. Bölgede arama çalışmalarını sürdüren ekipler ilk olarak altı yaşındaki Azfa’nın, daha sonra anne ile iki kızının daha cesedine ulaştı. Akşam saatlerinde babayı arama çalışması sürüyordu. Bu arada Çakar ailesini ararken iki kişinin daha sele kapılıp öldüğü ortaya çıktı. Bölgede yapılan çalışmalarda 79 yaşındaki Fatma ve 82 yaşındaki Mustafa Bilgin çiftinin de cesetleri bulundu.
Yağış dün hızını azalttığında Saray tam bir felaket bölgesiydi. 500’ü aşkın ev ve işyerini sular basmış, yüzlerce hayvan telef olmuştu. Güngörmez Köyü’nden Berafiye Demirkaya evini kaybetse de canını kurtarmayı başarmıştı: “Gece yarısı dışarıyı kontrol etmek için evin kapısını açtığımda sel sularıyla karşılaştım. Dışarı çıktıktan birkaç dakika sonra da evim yıkıldı.”