Serkan Ocak

Loading

Travel Blog

Bu masada herkese yer olmalı!

10 Eylül 2008

İSTANBUL - Türkiye, yaklaşık altı ay sonra su konusunda dünyanın en büyük organizasyonunu ağırlayacak. 160 küsur ülkeder binlerce devlet adamı ve uzmanı buluşturacak 5. Dünya Su Forumu Mart 2009’da İstanbul’da yapılacak. Dünya Su Konseyi Başkanı Prof. Loic Faouchon, forum öncesi bilgilendirme toplantısı için İstanbul’a geldi. Faouchon, Kuruçeşme Su Ada’daki toplantının ardından BM Barış Gücü’ne benzer bir uluslararası ‘Su Barış Gücü’ kurulmasından, Su Konseyi’nin bugüne kadar ne yaptığına ve Türkiye’deki arsenik sorununa kadar merak edilen pek çok konuda Radikal’i yanıtladı. “Dünyanın hiçbir yerinde Türkiye’deki gibi bir arsenik tartışması yapıldığını duymadım” diyen Fauchon, su savaşlarının önlenmesi konusunda ‘Su Barış Gücü’ fikrinin İstanbul’da yapılacak 5. Dünya Su Forumu’nda tartışılacağını belirtti. Forumun teması, ‘Farklılıkların Suda Yakınlaşması’ olacak.

Su Konseyi Başkanı Fauchon’un verdiği bilgiye göre dünyada halen 1.1 milyar kişinin temiz suya ulaşamıyor. Suya bağlı hastalıklar savaşlardan daha fazla ölüme sebep oluyor. Her 10 yılda dünya nüfusu 1 milyar artıyor. Bu da daha fazla su tüketimine sebep oluyor. Günümüzde dünyanın su tüketimi geçen yüzyıla göre üç kat fazla. Gelecek yıllarda daha da fazla olacak.

Su savaşlarının önlenmesi için ‘Su Barış Gücü’ oluşturulması fikri gündeme gelmişti. Bu fikir İstanbul’daki forumda yeniden ele alınacak mı?
Şimdilik bir savaş olmuyor ancak bazen gerilimler yaşanıyor. Bundan birkaç yıl önce ‘su koruyucuları’ ile ilgili bir öneride bulunduk. Uzmanlardan oluşan belirli bir güç olması konusunda bir teklifti. Bir bölgede su konusunda bir çatışma olduğunda direkt olarak faaliyete geçsinler. Bu birliğin görevi su konusundaki çatışmaları gidermek ve organizasyonu sağlamak. Daha önce teklif edilen bu birlik, İstanbul’daki forumda tekrar konuşulacak. Bir çalışma grubu kurulacak ve somut sonuçlar alınmaya çalışılacak. Bu güç, bölgesel bir güç mü, uluslararası bir güç mü, yoksa Birleşmiş Milletlere bağlı bir güç mü olmalı, bunların üzerinde halen çalışılmakta.

Baraj devi Türkiye
Türkiye’nin güçlü bir su politikası var mı? Bunu dünya takip ediyor mu?
Bu soru bana çok soruluyor. Türkiye su politikası konusunda çok iyi bir deneyime sahip. Türkiye’nin geçmiş yüzyıllarda elde edilmiş tanınmış bir deneyimi var. Barajları mutlaka istemeyenler de var ancak Türkiye’nin özellikle barajlar konusunda çok ciddi deneyimleri var. Ayrıca Türkiye’nin su transferi konusunda da tecrübesi var. Son olarak da yaklaşık 15-20 milyon nüfusa sahip İstanbul’un içme suyunun organizasyonunu yapmak gerçekten çok önemli. Bugün dünya çapında suyla ilgili olarak yapılan organizasyonlarda mutlaka Türkler yer alıyor. Türk su topluluğuna tüm dünya çapında saygı duyuluyor.

Su Forumları sonrasında bugüne kadar elde edilen somut sonuçlar nelerdir? Örnek verebilir misiniz?
Bundan önceki Meksika’da yapılan Su Forumu’nda küçük bir odada Türkiye, Suriye ve Irak yetkilileri bir araya geldi. O odadaki toplantı sonrasında bundan bir kaç ay önce üç ülke su konusunda yeni bir anlaşma imzaladı. Ayrıca tarihinde birbiriyle hiçbir resmi görüşme yapmayan ülkeler de Su Forumu sayesinde bir araya geldi. Bunlardan ikisi de Filistin’le İsrail.

Arsenik konusu Türkiye’ye özgü!
Forumların sizi en heyecanlandıran sonuçları hangileri?
İkisi çok önemli. Biri insanların su hakkı. Her bir vatandaşın su hakkı var. Bu fikir çok gelişti. Benim için su hakkı ifade hakkı, eğitim hakkı kadar önemli. Herkesin suya ulaşma hakkı var. İkincisi ise her okulda su olması. Davet edildiğim her yerde gittiğim okullarda su olması beni mutlu ediyor. Bunun da Dünya Su Forumu sayesinde olduğunu söyleyebilirim. Dünyanın birçok fakir ülkesinde susuz okul vardı. Özellikle sırf bu nedenle kız çocukları okula gönderilmiyordu.

Türkiye’de sudaki arsenik oranının yüksek olmasıyla ilgili tartışmalar var. Dünyanın başka bir yerinde arsenikli su tartışmaları yaşanıyor mu?
Çok sık konuşulan bir konu değil. Arsenik zaten suyun içinde doğal olarak var. Buradaki tehlike miktarı. Bu konu hakkında dünyanın herhangi bir yerinde kriz boyutuna gelecek bir tartışma duymadım.

  • Paylaş:
alternative title

YORUMLAR