Elif Abdalbeşir, henüz dört yaşında. Gözlerinde doğuştan katarakt var. Baktığında etrafında sadece bir ışık huzmesi görüyor. Elif'in annesi, Sudan'ın başkenti Hartum'da 'katarakt ameliyat merkezi' açıldığını öğrendiğinde, yüzlerce kilometre uzaklıktan kızını alarak hastanenin yolunu tutmuş.

01 Nisan 2008

SUDAN - Elif Abdalbeşir, henüz dört yaşında. Gözlerinde doğuştan katarakt var. Baktığında etrafında sadece bir ışık huzmesi görüyor. Elif'in annesi, Sudan'ın başkenti Hartum'da 'katarakt ameliyat merkezi' açıldığını öğrendiğinde, yüzlerce kilometre uzaklıktan kızını alarak hastanenin yolunu tutmuş. Çünkü 2 milyon katarakt hastasının bulunduğu Sudan'da, katarakt ameliyatı yapabilen başka bir hastane yok. Türk ekibinin günde 40-50 ameliyat yaptığı hastane sayesinde Elif de iki gün içinde dünyayı görebilecek. Tıpkı aynı hastanede ışığa kavuşan 5 bin kişi gibi.
Hedef 100 bin Afrikalı
Açlık ve iç savaşlarla boğuşan Afrika'da en büyük sağlık problemi katarakt. Sağlık Bakanlığı'nın desteğiyle İHH (İnsani Yardım Vakfı) ve Dayanışma Vakfı tarafından Sudan'ın başkenti Hartum'da bir sağlık merkezi kuruldu. İHH Temsilcisi Hüseyin Oruç, 'Afrika Katarakt Projesi'ni diğer Afrika ülkelerine de yayarak üç yıl içinde 100 bin Afrikalıya katarakt ameliyatı yapmayı hedeflediklerini belirtiyor. Projenin ilk ayağı olan Hartum'daki merkezde yedi ayda 5 bin kişi ameliyat edildi. Ameliyatları yapanlarsa Türkiye'den gönüllü doktorlar. Gönüllü hekimlerin adı, 'çöl doktorları'.
'Çöl doktorları', ameliyatları Sudan Sağlık Bakanlığı'nın Hartum Üniversitesi'ne bağlı Şehid Abdül El Maz Göz Hastanesi olarak kullanılan binada ayırdığı 200 metrekarelik bir alanda yapıyor. Ameliyatın başarı oranıysa yüzde 99.
Sudan 2 milyon kişiyle Afrika'da hastalığın en yaygın olduğu ülke. Projenin ilk hastanesi Sudan'da yapıldı. Hartum'daki hastanenin önünde her gün katarakt ameliyatı için bekleyen onlarca hasta bulunuyor. Katarakt, güneş ışınları, iklim şartları, kötü beslenme, C vitamini eksikliği gibi nedenlere bağlı olarak genellikle ileri yaşta görülse de Sudan'da pek çok insan genç yaşta görme yeteneğini kaybediyor. Doğuştan katarakt olanların sayısı da azımsanmayacak düzeyde. Sudan Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Kamal Abdulgaider, 700 göz doktoruna ihtiyaç olduğunu ancak sadece 160 doktorlarının olduğunu anlatıyor.
Onlarca hasta dışarıda beklerken ameliyathanede de doğuştan her iki gözü de katarakt olan 11 yaşındaki Defeallah Abdülkadir ameliyat oluyor. Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nden Prof. Dr. Şafak Karslıgil, Abdülkadir'in gözündeki kataraktı temizliyor. Diğer doktorlar da bu arada daha önce ameliyat olmuş hastaların bandajlı gözlerini açıyor. Görme yeteneğini yitirmiş gözler bandajlar açıldıktan sonra karşısında gördüğü doktora sarılarak ağlıyor. Hartum'daki ameliyathanede her ay gönüllü olarak giden dört Türk doktoru ve dört Türk hemşirenin yanı sıra, Sudanlı doktorlar ile hemşireler görev yapıyor. Türk doktorlar Sağlık Bakanlığı'nca izinli sayılıyor, masrafları proje kapsamında karşılanıyor.
Beyaz kadının ne işi var?
Nevşehir Devlet Hastanesi göz doktoru Rukiye Uslup, projeyi geçen yıl bir kongrede duyup, gönüllü olmaya karar vermiş. Uslup, "Beyaz bir kadın Afrika'ya nasıl gider?" diye çevresinden tepki almış:
"Afrikalılar yabani görülüyor. İnsanlar önyargılı. Ancak her hekim böyle bir tecrübeyi edinmeli. Buradaki hastaların yüzde 90'ında, gözün saydam olması gereken kornea kısmı buzlu cam gibi. Normal bir hasta yok. Bizim için büyük tecrübe. Günde 15 ameliyat yapıyorum. Bir ayda 450 ameliyat yaptım. Hiç başarısız ameliyatım olmadı. Gözleri açıldığında o kadar mutlu oluyorlar ki, etrafındaki insanlara sarılıyorlar. Bazıları sevinçten boynundaki kolyelerini çıkarıp hediye ediyor."
100 YTL'lik bağışla
'Siz Görürseniz Onlar da Görecek' sloganıyla yola çıkan vakıflar, her bir Afrikalının katarakt ameliyatı için 100 YTL'lik bağış miktarı belirlemiş. Bağışta bulunanlara sertifika veriliyor. Bağış kimin gözleri için kullanılmışsa sertifikada o kişinin fotoğrafı yer alıyor. Ayrıca bağış yapanlar ameliyatları www.afrikagorecek.com adresinden izleyebiliyor.

* * * * *