Rüzgâr enerjisine yönelen yatırımcı Ali Ağaoğlu, 'Karadeniz'e HES yatırımı yapmak isterdim. Ancak kamuoyundaki tepkiler geri adım attırdı' dedi

25 Ağustos 2010

İSTANBUL - Yapı sektörünün önde gelen isimlerinden Ağaoğlu Grubu enerji yatırımlarına başladı. Mersin ’de 33 megavat gücünde ‘rüzgâr enerji santralı’ (RES) kuran Ağaoğlu, Bandırma’da da 93 megavat kurulu gücü bulunan yeni bir RES için kolları sıvadı. Grubun Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ağaoğlu, enerji yatırımlarının hidroelektrik santral (HES) yerine neden RES tercihinde bulunduklarıın açıklarken “Kamuoyundaki tepkiler bize geri adım attırdı. Yatırım yapmadan üç kez düşündük. Ben de Karadenizliyim. Karadeniz’e yatırım yapmak isterdim ancak Karadeniz insanı kayış gibidir. Kolay kolay gevşemez” dedi.
Bandırma’ya kurulacak olan ve Aralık 2010’da devreye alınması beklenen RES için dün Çırağan’da bir basın toplantısı düzenlendi. Toplantıya Ağaoğlu Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ağaoğlu’nun yanı sıra, rüzgâr türbinlerini kuracak Vestas ile yatırma kredi desteği veren Akbank’ın yetkilileri katıldı. Toplantı sonrasında Ali Ağaoğlu, Radikal’in sorularını yanıtladı.
Çevrecilerin baskısı nedeniyle Karadeniz’e HES yapmaktan vazgeçtiklerini anlatan Ağaoğlu, şunları söyledi: “Tepkiler nedeniyle yatırımlarımızı RES’e yönlendirdik. Ben Karadenizliyim. Karadeniz’de böyle bir yatırım yapmak içimden geçiyordu. Güzel de projeler vardı. Ama maalesef kamuoyundaki tepki yatırım konusunda üç kere düşünmemize neden oldu.”
Dünyanın en güzel yerlerinden birinin Karadeniz olduğunu söyleyen Ağaoğlu, şöyle devam etti:
“İnanın HES’ler dereleri kurutmayacak. Derenin yerinden alacak 10 metre sonra dereye geri bırakacak. ‘Dereler satılacak, uçacak’ gibi kamuoyunda bir algı oluştu. Kardeşim bu uçmuyor. Tünelle dağın altından geçecek. Ormana da zarar vermiyor, çok çok az zarar veriyor. HES’lere karşı çok büyük bilinçsiz bir tepki var.”

‘Doğa kendini yeniler’
Ağaoğlu kamuoyundaki eleştirilerin eksik bilgilendirmeden kaynaklandığını savundu:
“Doğalgaz ve petrol lobileri var. Engelliyorlar bu işi. Çünkü bir mantığı yok. Bir senede doğa kendini yeniliyor. Karadeniz’de doğa kendini çok çabuk yenileyebiliyor. Ben de Karadenizliyim. Bölge halkı hassastır biliyorum. Bizim Karadenizlinin geri vitesi yoktur. Bölgeden olmamdan dolayı özellikle hassas davrandım. Çok fazla düşündüm. Karadenizli insan kayış gibidir, esnemez.”
Ağaoğlu’na göre HES’lerin çevreye zararı ‘üç beş ağaç kesmek’ kadar:
“Ofisimde, bahçemde meyve ve sebze yetiştirmeye çalışıyorum. Ağaç kesilmesine ben de karşıyım ama bir ağaç kesilen yere en az 10 ağaç dikiliyor. Kıyamet neden kopuyor anlamıyorum. Türkiye çağı yakalamak istiyorsa enerjiyi yakalamak zorunda... Çevreci programlar bu aralar moda. Çevreci bir program izlerken ‘Şu kanala bir kamyon tezek gönderelim’ dedim. Anadolu ’da hâlâ tezek yakılıyor. Bundan mı enerji elde edeceğiz? Dünyanın her yerinde HES’ler yenilenebilir enerji kabul ediliyor. Bizde maalesef böyle bir olay aşırı bir şekilde köpürtülüyor. ”