20 Şubat 2014
Manisa’da 1970-1980 arası Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü’nün (MTA) uranyum üretimi yaptığı bölgedeki uranyum ölçümünü, aralarında MTA görevlilerinin de olduğu bir ekip yaptı. Ekibin raporunda uranyum seviyesinin tehlikeli olmadığı belirtildi.
Manisa’nın Köprübaşı ilçesinde bir süredir uranyumun insan sağlığını tehdit edecek seviyede olup olmadığı tartışılıyor. Köprübaşı’nın Kasar Köyü’nde doğal uranyum rezervi bulunuyor. Bu rezervler 1970-1980 yılları arasında MTA tarafından işletildi. Ancak MTA burada açtığı ocakları açık bırakarak sahayı terk etti. Fırat Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği öğretim üyesi Prof. Dr. Ahmet Şaşmaz, TÜBİTAK’ın desteği ile bölgedeki uranyum seviyesini ölçüp hazırladığı raporu TÜBİTAK’a 2008’de sundu. Rapora göre bölgedeki uranyum seviyesi çok yüksekti. İnsan ve çevre sağlığı açısından tehlike söz konusuydu. Örnek alınan bir kuyudaki uranyum seviyesi,
Dünya
Sağlık Örgütü’nün oranı 10 ppm iken 87 ppm çıkmıştı. Raporun teslim edilmesinin üzerinden altı yıl geçti ancak Köprübaşı ile ilgili herhangi bir tedbir alınmadı.
Prof. Dr. Şaşmaz’ın raporu tekrar gündeme gelince pek çok kurum
suç
duyurusunda bulundu. Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi de
İzmir
Valiliği başta olmak üzere tüm ilgili kurumlara yazı yazdı. İzmir Valiliği konuyu değerlendirip bölgeye bir ekip gönderdi. Ancak valiliğin Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi’ne gönderdiği yazıda ilginç bir durum da ortaya çıktı.
‘Tehlikeli değil’
İddialara göre uranyumun insan ve çevre sağlığını tehlikeye düşürecek seviyeye ulaşmasının sorumlusu MTA idi. Ancak incelemeye giden ekibin içinde MTA görevlileri de vardı. Valiliğin yazısına göre, 24 Ocak 2014’te
Türkiye
Atom Enerjisi Kurumu tarafından uzman bir ekip görevlendirildi. Ekipte İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü’nden bir kişi, ETİ Maden İşletmesi’nden bir şube müdürü ve üç arama-kurtarma teknisyeni ile MTA’dan bir kişi yer aldı. Bölgedeki inceleme sonucu yapılan ölçümlerin sağlığa zararlı olmadığı, normal seviyelerde olduğu belirtildi.
YORUMLAR