Diyarbakır Dumrul Köyü'ne bağlı Bozkuş Mezrası'ndaki Ezo adlı köpek başından vurularak öldürüldü. 3 yavrusu bulunan Ezo için hayvanseverler seferber oldu ancak Ezo kurtarılamadı.
13 Aralık 2013
Bundan tam bir hafta önce Sevgi Ekmekçi’nin telefonu acı acı çaldı. Karşıdaki ses Diyarbakır’ın Dumrul Köyü Bozkuş Mezrası’ndan arıyordu. Genç bir
kadın
telefonun diğer ucundaki Diyarbakır Doğayı ve Hayvanları Koruma Derneği Başkanı Ekmekçi’ye durumu anlatmaya çalıştı. Türkçe’yi çat pat konuşuyordu. Zor da olsa bir köpeğin tüfekle vurulduğunu, 3 yavrusu olduğunu, mezrada köpeğe kimsenin sahip çıkmadığını söyledi.
Ekmekçi, gece gelen bu telefon karşısında sadece köpeği sıcak tutun demekle yetindi. Ulaştığı ilk kişiden aldığı cevap şok ediciydi. Ekmekçi’nin anlatımlarına göre, köy muhtarı şöyle demişti: “Ne köpeği yahu, biz insanlarla uğraşamıyoruz. Burada yolumuz yok, suyumuz yok, siz köpekten bahsediyorsunuz. Başka işiniz mi yok sizin?”
Neyse ki jandarma köpeğin yanına gitmiş, durumun ciddiyetini Diyarbakır’daki hayvanseverlere bildirmişti. Talihsiz köpek yaşıyordu ancak durumu çok ağırdı. Sabah olduğunda Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nin tahsis ettiği ambulansla şehirdeki barınağa getirildi. Yanında yavruları da vardı. Kafasında saçmalar bulunan anne köpek bir yandan kendi acısıyla boğuşurken bir yandan da yavrularını emzirmeye çalıştı. Hayvan severler durumu ağır olan ve 3 yavrusu bulunan bu köpeğe Ezo anne dediler.
Barınakta Ezo’nun damar yolu açıldı. Serum takıldı. Antibiyotik verildi. Ancak durumu çok kötüydü ve sürekli inliyordu. Çok acı çekiyordu. Sosyal medyadan Ezo’nun fotoğraflarını gören bir grup hayvansever seferber olup Ezo’yu Adana’ya transfer etti.
Acı içinde inliyordu
Ezo’nun yavrularını emzirirken ki fotoğrafı sosyal medyada büyük bir hızla yayıldı. Hayvan severler arasında büyük bir seferberlik başladı. Herkes Ezo’nun durumunu merak ediyordu. Yardıma koşanlardan ilki Adana’da yaşayan Boran Karahan oldu. Hayatını sokak hayvanlarına adayan Karahan, arabasına atladığını gibi Diyarbakır’daki barınağa gitti. Ezo, Diyarbakır-Adana arasındaki 527 kilometre boyunca acılar içinde inledi. Yavruları da yine yanındaydı. Karahan’ın anlatımlarına göre, Adana’daki rötgen cihazı yeterli değildi. Kafatasına saçmaların girip girmediğini, beyne ulaşıp ulaşmadığını anlayamıyorlardı. Cerrahi bir müdahale Adana’da mümkün değildi. Karahan, yine vakit kaybetmeden Ezo’yu bu kez
Ankara
’ya,
Türkiye
’de hayvanlara beyin cerrahisi müdahalesi yapabilecek kliniklerden olan VTM’ye götürdü. 550 kilometre boyunca yine acılar içinde bir yolculuk yapıldı.
YORUMLAR