Abdulselam Güneş, 21 Şubat'ta İstanbul Zeytinburnu'nda yerle bir olan Huzur Apartmanı'ndan, kalçasında bir kırıkla kurtuldu. Bir gün hastanede tedavi gördükten sonra gönderildiği Zeytinburnu Öğretmenevi'nde ağrısı geçmedi.
07 Mart 2007
İSTANBUL - Abdulselam Güneş, 21 Şubat'ta İstanbul Zeytinburnu'nda yerle bir olan Huzur Apartmanı'ndan, kalçasında bir kırıkla kurtuldu. Bir gün hastanede tedavi gördükten sonra gönderildiği Zeytinburnu Öğretmenevi'nde ağrısı geçmedi. Nefes alamıyordu. Önceki gün Hızır Acil Servisi'nden çağrılan doktor ekibi iğne vurup gitti. Göçükten sağ salim çıkan Güneş, 10 dakika sonra öldü.Güneş, iki kişinin öldüğü Huzur Apartmanı'ndan kurtulabilen 26 yaralıdan biriydi. Eşi Firuze, 27 yaşındaki oğlu İdris ve 14 yaşındaki kızı Seyran da yaralıydı. İdris, Avrasya Hospital'a, Seyran İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırılırken, 50 yaşındaki baba Güneş de Bakırköy Devlet Hastanesi'ndeydi. Güneş ve eşi Firuze, hastanede bir gece kaldıktan sonra Zeytinburnu Öğretmenevi'ne gönderildi. Enkazdan yaralı kurtulan dört aileden 41 kişi buradaydı. Binanın çöküş anını unutmamıştı: "Dışarıdan sesler geldi, sarhoşlar bağırıyor sandık. Karşıdaki manav cama elma armut attı. Çocukları çıkardım, tam ayakkabılarımı bağlarken bina çöktü. Bir itfaiyeci geldi, seni çıkarmaya çalışırsam enkazda kalırım deyip kaçtı. Sonra bir başkası geldi. 'Bunu balyozla kırsam bacakların kırılır' dedi. Ben de 'Kır, burda kalırsam öleceğim' dedim. Sütunu kırıp beni çıkardı."Güneş'in kardeşi Hamza'ya göre, ağabeyinin acıları dinmemişti. Üstelik nefes almakta zorlanıyor, göğsünde ağrı hissediyordu. Önceki gün saat 18.00 sularında ağrılar nüksetti. 112 Hızır Acil Servisi arandı. Güneş'e göre 30 dakika sonra iki doktor geldi:"Ağabeyimi kontrol ettiler, 'Kalbinde bir şey yok' dediler. Ciğerlerinde balgam toplanmış olabileceğini söylediler. Üç iğne vurdular. Ağabeyim yine de, 'Nefes alamıyorum' diyordu."Doktorlar odadan ayrıldıktan sonra Abdulselam Güneş fenalık geçirdi. Hamza Güneş, ağabeyine suni teneffüs, Güneş'in oğlu Hasan da babasına kalp masajı yapıyordu. Bu arada, doktor ekibi geri çağrıldı:"Geldiler, onlar da suni teneffüs ve kalp masajı yaptılar. Sonra da 'Başınız sağ olsun' dediler."Hamza Güneş'e göre, Hızır Acil ekibi ağabeyinin şikâyetlerine rağmen iğne vurmakla yetinmişti.İdris Güneş'e göre de Bakırköy Devlet Hastanesi'nde babasıyla yeterince ilgilenilmemiş, erkenden taburcu edilmişti.İddialara yanıt Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı Acil Yardım Can Kurtarma Müdürü Doktor Tuncay Bulut'tan geldi. Bulut'a göre, ambulans 18.26'da yapılan çağrı üzerine 18.49'da öğretmenevine vardı. Güneş'in solunum sıkıntısı ve mide şikâyeti vardı. Kalpte sorun bulunmuyordu. Solunum yetmezliğiyle ilgili 'aminokardol' ve mide şikâyetiyle ilgili de 'ulcuran' adlı iğneler vuruldu. Hastanın damar yolu açıldı. İkinci çağrı 19.25'te geldi, beş dakika sonra gidildi. 20 dakika solunum ve kalp masajı yapıldı. Adrenalin vuruldu. Ama olmadı...Güneş'in cenazesi dün Batman'a doğru yola çıkarılırken, İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde tedavi gören 14 yaşındaki kızı Seyhan da yoğun bakımdan çıkarıldı. Seyhan Güneş, hâlâ babasının öldüğünü bilmiyor. Güneş'in kesin ölüm nedeninin belirlenmesi için otopsi raporu bekleniyor.
YORUMLAR