18 Ekim 2013
Suriye’deki çatışmalardan kaçarak Türkiye ’ye sığınan yaklaşık 350 bin kişiden 150 bini ülkesine geri döndü. Hâlâ en az 200 bin mülteci ‘misafir’ sıfatıyla Türkiye’de kamplarda kalıyor. 10 ildeki 20 kampa yerleşenler şanslı. Çünkü geride binlerce kişi bekliyor. Bekleyenlerin en fazla olduğu nokta Kilis sınır kapısının hemen ardındaki Bab el Selame çadır kenti. 8 binden fazla insan burada çaresizce bekliyor. Çocuklarını ameliyat ettirmek için bekleyenler de var, bir sıcak kap yemek için bekleyenler de. Her gün çadıra yeni gelenler oluyor. Hepsinin amacı aynı: Bir an önce Türkiye tarafına geçmek. Kampın görünümü Kenya sınırındaki yüz binlerce Somalilinin barındığı kampları andırıyor.
Yemek var ama şartlar ağır
Savaşın Halep’te yoğunlaştığı geçen yıl evlerini terk eden binlerce kişi, Kilis sınırındaki kapıya yığıldı. Hepsi aynı anda Türkiye’ye alınmadı. Yardım kuruluşları savaştan kaçan mültecilerin Türkiye’ye geçene kadar açıkta kalmalarını engellemek için derme çatma bir çadır kent kurdu. 2 öğün sıcak yemekleri verilse de burada şartlar zor. Çadırlarda ısıtma ya da soğutma sistemi yok. Yaklaşık 13 aydır var olan çadırlar kışın çok soğuk, yazınsa çok sıcak. Temiz su, kampın orta yerine kurulan büyük depolardan ya da çeşmelerden sağlanıyor. Ortak birkaç noktaya da banyo ve tuvalet konulmuş.
Çocukların çoğunun ayağı çıplak. Üstlerinde yeni kıyafetleri yok. Belli ki can havliyle kaçan aileler kıyafetlerini dahi geride bırakmış. Çadırların içlerinde de verilen yardım malzemelerinden oluşan birkaç parça eşya var. Buradaki çadır kentte kalanlar için en büyük umut şimdilik karşı yakaya, yani Türkiye’deki çadır-konteynir kentlere ulaşmak. Ancak bunu başarmak kolay değil.
Aylardır sıra bekliyor
Halep’ten gelen Muhammed Hayik, geçen yıl Türkiye’ye kaçak geçmiş. Oğlu Ahmet’i ameliyat ettirebilmek için Hatay-Kırıkhan’a yerleşmiş. Burnundaki et parçasından dolayı nefes almakta güçlük çeken Ahmet’i ameliyat ettiremeyeceğini anlayan Hayik, çaresiz geri dönmüş. Bu kez kaydını yaptırıp Türkiye’deki kamplara yerleşmek istemiş. Ancak aylardır sıranın kendisine gelmesini bekliyor. Fatma Rasibi’nin ise 7 çocuğu var. 8’inci de karnında. 9 aydır kampta beklediğini söylüyor. Yeni gelenlerin hemen geçtiğini ancak kendisi gibi birçok ailenin aylardır bekletildiğini
iddia
ediyor. Rasibi, “Her gün bizi alacaklarını söylüyorlar ancak almıyorlar” diyerek sitem etti. Muhammed Cüreyev ise Halep’in Meyir Köyü’nden. 5 çocuğundan birini savaşta kaybetmiş. Diğerleriyle 8 aydır Türkiye’ye geçmeyi umut ediyor. Fotoğrafını çekmişler, kayıt almışlar ancak nafile. Savaşın geleceği ile ilgili yorumu ise “Allah bilir” oluyor. Kampta İHH İnsani Yardım Vakfı’nın mutfağı var. Suudi Arabistan kamp için seyyar fırın bağışlamış. Kamp sorumlusu Yaşar Muhammed, “Sayı her gün değişiyor. 3 ay önce kampın nüfusu 14 bin 400’e çıktı. Şu anda 8 bin 500 kişilik yemek yapıyoruz. Belli dönemlerde Türkiye tarafına alımlar yapılıyor. Geçen ay 3 bin 500 kişi aldılar. Bazıları da dönüyor. Ancak her gün sayı artıyor.” Katar Kızılay’ı da tıbbi yardımda bulunuyor.
Uluslararası Af Örgütü, Mısırlı yetkililerin aralarında çocukların da bulunduğu yüzlerce Suriyeli mülteciyi yasadışı olarak gözaltında tuttuğunu ya da sınır dışı ettiğini belirtti. Hazırlanan rapora göre İskenderiye’de gözaltında tutulanlar arasında bir yaşında ikizler de bulunuyor. Mültecilerden bazıları, haftalarca emniyet binalarında gıda ve tıbbi yardım verilmeden, sağlıksız koşullarda tutuluyor. Kimi vakalarda bebeklere bez dahi bağlanmıyor. Örgüt Mısır hükümetini mültecileri korumaya yönelik uluslararası sorumluluklarını yerine getirmeye çağırdı. Mısır’da darbe sonrası Suriyeli mültecilere karşı tutum değişmişti. {LONDRA/AP-BBC}
Suriye Başbakan Yardımcısı Kadri Cemil, Rusya ile
ABD
’nin
siyasi
çözüm çabası olarak gündeme gelen Cenevre-2 Konferansı’nın büyük ihtimalle 23-24 Kasım’da düzenleneceğini söyledi. Moskova’da Dışişleri ile yaptığı görüşmelerin ardından konuşan Cemil, konferansın asıl amacının toplumun bütün kesimlerini temsil eden koalisyon hükümetinin kurulması olduğunu belirtti. Cemil “Durum bu şekilde devam edemez. Konferans dışında çözüm yolu yoktur” dedi. Tarihle ilgili Rusya ve ABD’den teyit gelmedi. {MOSKOVA/AP}
YORUMLAR