Kocasakal, yüzde 60 oy oranıyla İstanbul Barosu'na yeniden başkan oldu. Başarının perde arkasında hem hizmetler hem de siyasi duruşu nedeniyle genç avukatlar var.

16 Ekim 2012

İstanbul Barosu önceki gün yeni başkanını seçti. Mevcut başkan Ümit Kocasakal, baroya kayıtlı 28 bin 884 avukattan 22 bin 19’unun oy kullandığı seçimde, oyların 12 bin 836’sını, yani yüzde 60’ını aldı. AK Parti ’ye yakın avukatların desteklediği Rıza Saka 4 bin 650, sol görüşlü avukatların ortak adayı Filiz Kerestecioğlu 3 bin 495 oy aldı. Kocasakal gibi ulusalcı bir hat izleyen Muammer Aydın da 1038 oyda kaldı. Şimdi bütün hukuk çevreleri bu başarının arka planını konuşuyor.
Kocasakal, 2010’daki seçimlerini, yüzde 30’a tekabül eden 6080 oyla kazanarak, koltuğa oturmuştu. Katıldığı ikinci seçimde Kocasakal’ın karşısında da kendisi gibi ‘ulusalcı’ diye tanınan eski baro başkanı Muammer Aydın da vardı. Kocasakal için ‘dezavantaj’ diye kabul edilen bir diğer gelişme, üç grup halindeki sosyalist ve Kürt avukatların birleşip tek aday çıkarması oldu. Avukat Filiz Kerestecioğlu adı üzerinde uzlaşan Çağdaş Avukatlar, Katılımcı Avukatlar ve Özgürlükçü Avukatlar bu kez iddialı görünüyordu. Çünkü bu üç grup 2010 seçimlerinde toplam 6161 oy almıştı. Üç grubun birleşik oyu, Kocasakal’ın 2010 yılındaki oyundan fazlaydı. Ne var ki seçim günü, arkasında muazzam bir genç avukat grubunu arkasına katabilen Kocasakal, kendi oyunu bile ikiye katladı. Neden mi?

‘Baro Bahçe’ katkısı
İstanbul Barosu Avukat Hakları Merkezi’nde görev yapan ve öteden beri Çağdaş Avukatlar’ı destekleyen Ömer Kavili; baronun birbirinden uzak adliyelerle şehir merkezleri arasında ücretsiz dolmuş hizmeti getirmesi ve Kanlıca’da ‘Baro Bahçe’ adlı bir dinlenme tesisi kurmasını, etkili faaliyetler arasında sayıyor. Genç avukatların bu hizmetten etkilendiğini belirtiyor. Dahası ‘Cumhuriyet elden gidiyor’ kabulünün de hayli etkili olduğunu vurguluyor. Buna karşın Çağdaş Avukatlar’ın birleşmiş halde bile kaybetmelerini, ‘Ergenekon ve Balyoz gibi siyasal davalarda tavır belirlenememesi’ ve ‘ AKP karşısında tek muhalifin Kocasakal olduğu yönünde kanı yaratması’ diye olarak izah ediyor. Ayrıca Kavili, sosyalist hukukçuların genç kitle içinde git gide eridiğini de ifade ediyor. 

‘Genç avukatlar’ 
Katılımcı Avukatlar üyesi olup Çağdaş Avukatlar’a destek veren Tora Pekin ise genç avukatların ‘apolitik’ bir duruşa sahip olduğunu, baroyu ‘Cumhuriyet’in son kalesi’ diye gördüklerini, ‘AKP’nin de kendisinden olmayanlara yönelik hukuk gözetmeyen politikasının da bunu körüklediğini’ ve oyların Kocasakal’a yöneldiğini belirtiyor. Genç avukatların staj eğitim merkezindeki yüz yüze temasının bu tutumu pekiştirdiğini kaydediyor.

İhlallere tepki
Eski baro başkanlarından Turgut Kazan’a göreyse Kocasakal’ın başarısı hukuk ihlallerine karşı gösterilen bir tepkiydi: “Toplumun bir kesiminde hukukla ilgili duyarlılığın yüksek olduğu anlaşılıyor. Bu başarının en önemli gerekçesi budur. Hukuk ihlallerini bu kadar yoğunlaştığı bir dönemde, hukuki duyarlılıkları olanların dinamizmi, bir cevabı olarak değerlendirmek daha doğru. İhlallere karşı bir tepkidir bu. Tepkilerin doruk noktasına çıktığı bir örnektir. Kötü günlerin içinde bir umut ışığıdır.”
2002’den başlayarak ikişer yıl arayla üç dönem baro başkanlığı yapan Kazım Kolcuoğlu’ysa sonucu şöyle değerlendiriyor: “Çalışma dönemi içinde sorunların çözümlerine yardımcı olundu. Gerek hukuk mücadelesi, gerekse demokrasi mücadelesinde, gerekse de adil yargılama konusunda duyarlı hareketler yapıldı. Cumhuriyet ilkelerini korumaya yönelik yaptıkları takdirle karşılandı. Yönetim hakkında açılan soruşturmalara da tepki olarak oy patlaması geldi. Bu, aynı zamanda Türkiye ’nin siyasi durumunu yansıtıyor.

‘Avukatlara hizmet ettik’ 
İstanbul Barosu Genel Sekreteri Hüseyin Özbek, seçimlerde bu kadar yüksek oy almalarının nedeninin avukatlara yönelik hizmetleri olduğunu söylüyor. Özbek, iki yıl boyunca yapılanları şöyle sıraladı: “Bakırköy, Kadıköy ve Çağlayan Adliyesi arasında servis hizmeti kurdu. Bedelsiz taşıma hizmeti veriliyor. Kanlıca’daki BaroBahçe adındaki tesis avukatlara kazandırıldı. Stajyerlere yüzde 50 indirimle hizmet veriliyor. Bilgisayarlar, teknoloji, yayınlar, internet sitesi gibi hizmetler çok büyük destek sağladı. Baronun bağımsız hukukun tarafından yana tavır alması hukuk camiasında büyük bir desteğe yok açtı. Bunların sonucunda diğer grupların toplamından fazla oy aldık.”

Edirne Barosu ‘avukatlı dizilerin’ peşinde 
Edirne Barosu’nun yeni başkanı 33 yaşındaki Özgür Yıldırım, dizilerde ve filmlerde avukatlık mesleğinin imajını zedeleyecek sahneler çekildiğini belirterek, bu tip sahneleri çekenler hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını söyledi. Geçen cumartesi günü yapılan seçimlerde başkan seçilen Yıldırım, “Eğer yanlış bilmiyorsam Türkiye’nin en genç Baro Başkanı oldum” dedi. Yıldırım şunları söyledi: “Filmlerde avukatlık mesleği sanki dizilerde oynayan başrol oyuncuların, kötü adamların veya herhangi bir kimsenin ayağına giden, mütalaa eden, orada görüş bildiren meslek gurubu olarak yansıtılıyor. Bu yapımlar devam ederse suç duyurusunda bulunacağız. Herkes ayağını denk alsın. Meslektaşlarımıza en ufak olumsuz bir tavırla gereğini çok sert şekilde mislisiyle karşılık verip pişman edeceğiz” dedi.