Kardeş Türküler, önceki akşam 90 kişilik dev bir toplulukla 9 dilde şarkılar söyledi. Türkiye'nin dört yakası Harbiye Açıkhava'da bir araya geldi

08 Eylül 2012

Kardeş Türküler Harbiye Açıkhava’da sürprizlerle dolu bir konser düzenledi. Her yıl dev bir kadroyla bir araya gelen Kardeş Türküler’in önceki akşam sahne ve sahne arkasında toplam 90 kişi görev yaptı. Şarkılar 9 ayrı dilde söylendi. Konserde ayrıca barıştan ve kardeşlikten yana mesajlar verildi. Gecenin en önemli sürprizlerinden biri de ‘Yallah Şoför’ şarkısının bestecisi Erbilli Kürt sanatçı 80 yaşındaki Muhammed Erbili oldu. Bedia Akartürk, Dengbeji (ozan) Kürt analar, Beşköylü Adem, Âşık Sinem Bacı gibi daha nice konuk sanatçıları ile unutulmaz bir Kardeş Türküler konseri daha geride kaldı.
Kardeş Türküler, 3 ayrı gruptan oluşuyor. 11 kişilik ‘dar kadro’, ‘çatı kadro’ ve ‘Harbiye kadrosu’.... Açıkhava’daki önceki gece Harbiye kadrosuna aitti. Konserden 2 saat öncesine saralım ve  kulisten anlatmaya başlayalım geceyi...
Kadro 90 kişiyi olunca sahne arkası da hayli karışıktı. Tebrizli Cavit Hoca (Murtezaoğlu) arkadaşlarıyla sohbet ediyor, bağlama ustaları akort yapıyor, dansçılar makyajda... Balkanlar’dan gelen virtüöz Ratko gaydayı şişiriyor, Erbilli Muhammed Erbili arkalarda sigarasını içiyor... Sahnede yer alanlar kadar en az
sahne arkasında da gönüllü çalışan var. Emekçi mutfak ekibi... Birden anons yapılıyor: ‘Fotoğraf için herkes toplansın’... Dev kadro hep birlikte Harbiye’nin arkasına kurulan mini stüdyoda toplandı. Deklanşöre basıldı.

‘Çünkü ben anneyim’
Kadın dengbejlere bölgede çok az rastlanıyor. Son dengbejlerden Hanife ve Güler Ana Şırnak’tan gelmiş. İki Kürt kadın Silopi’deki Laleş Kültür ve Sanat Merkezi’nin birer üyesi. Sahne arkasındaki tercüman aracılığıyla yaptığım kısa sohbette Hanife İbren, bir çocuğunun askerde olduğunu anlatırken, savaşın bitmesi için adeta isyan ediyordu. Güler Şavluk ise her ölen çocuk için yüreğinin yandığını, “Çünkü ben de anneyim” diyerek söylüyor.

Kızlar el ele
Beşköylü Adem (Ekiz), Trabzon Köprübaşı ilçesine bağlı Beşköy beldesinden. Rumca konuşan bu köyde doğan Beşköylü Adem, ülkedeki olayların çözümünün insanların birbirini çok iyi tanıması ve sağlıklı iletişim kurulmasından geçtiğini düşünüyor.
Harbiye’nin konser saati geldiğinde merdivenler dahil her yer tıka basa doluydu. İlk türküyle birlikte Boğaziçi Gösteri Sanatları Topluluğu’nun dansçıları sema gösterisi yaptı. Feryal Öney, türkünün ardından cemin bir ibadet, cem evlerinin de ibadethane olduğunu söyledi. Kardeş Türküler’in ‘Çocuk (H)aklı’ albümünde yer alan Çeçence ‘Daymohk’ aldı parça da gecede seslendirildi. İkinci yarıdaki Erbilli Muhammed’in ‘Yallah Şoför’ü 4 bin kişiyi koltuklarından kaldırmaya yetti. Bedia Akartürk’ün Yeşil Başlı Gövel Ördek’in ardından okuduğu ‘Bağa Gel Bostana Gel’ ise izleyenleri merdiven aralarına döktü. Nihal Yalçın’ın ‘Burçak Tarlası’nı okuması ise finale yakışır güzellikteydi.
Hemen hemen her eserin ardından küçük birer konuşma yapıldı. Afyon’daki cephane patlamasıyla 25 askerin şehit olmasından Roboski katliamına, özel yetkili hâkim ve savcılardan KCK operasyonlarına, Hrant Dink’ten 6-7 Eylül olaylarına, hidroelektrik santrallarına kadar pek çok konuya değinildi. Ancak her konuşmanın ortak mesajı ‘inadın barış ve inadına kardeşlik’ti. Türküler 9 dilde söylendi. Tam 90 kişi büyük konser için hazırlandı. Bunu ancak Kardeş Türküler yapabilirdi. Çok da güzel yaptı...