07 Ağustos 2012
Suriye’deki iç savaşın en çok merak edilen konularından biri de esirlerin durumu. Özgür Suriye Ordusu’nun elindeki rejim yanlısı asker, polis ve sivil milislerin (Şebbiha) bulunduğu yere
Türkiye
’den ilk kez Radikal girdi. Bir okulda tutulan esirler, ilahiyat ve hukuk fakültesi öğretim üyelerinden oluşan 5 kişilik heyet tarafından yargılanmayı bekliyor.
Suriye’de tüm okullar adeta cezaevi gibi tasarlanmış. Duvarları 4 metrelik yüksek duvarlarla çevrili. Tüm camlar ve kapılar demir parmaklıklarla kapalı. Halep’in Mera bölgesindeki bir okul, muhalifler tarafından 15 gün önce cezaevi olarak kullanılmaya başlandı. Muhaliflerin Halep komutanı ‘Meralı Hacı’nın (takma ismi) özel izniyle cezaevine girdik. Cezaevinde 160 Şebbiha, 14 yüksek rütbeli asker, 60 rütbesiz asker, 25 polis toplam 250 kişi bulunuyor.
Okulun girişindeki zeminde Suriye lideri Beşşar Esad’ın iki resmi var. Muhaliflerin olduğu her yerde bu bir gelenek haline gelmiş. Esad resmine basmadan bir binaya girmek neredeye mümkün değil. Cezaevine çevrilen okulun yerini bulmak zor. Dışarıdan bakıldığında bir hapishane olduğu anlaşılmıyor. Okula gidene kadar birkaç kontrol noktası var. Halep Komutanı Hacı’dan özel izin aldığımızı söylüyoruz. Ancak buna inanan yok. Görevlilerle Hacı’nın birkaç kez konuşmasının ardından tüm
güvenlik
noktalarını geçiyoruz ve hapishane müdürü Ebu Hatim’in yanına varıyoruz.
‘Burada el kesmiyoruz’
Hatim’in verdiği bilgilere göre, hapishanede sadece Esad’a tabi olanlar bulunuyor. Hırsızlık, tecavüz gibi adi suçu bulunanlar burada tutulmuyor. Hatim, “Burada el kesmiyoruz” diyerek hapishane şartlarını şöyle anlatıyor: “5 kişilik mahkeme heyeti 2 günde bir geliyor. Yargılama yapılıyor. Buraya suçu kesin olduğu ispatlananlar getiriliyor. İspat için mutlaka şahit olması gerekiyor. Halep’te alınan şahit ifadeleri buraya gönderiliyor. Ona göre yargılama yapılıyor. 15 gün önce burayı kurduk. Şu ana kadar sadece 3 polis serbest bırakıldı.
Ceza
verilen olmadı. Her mahkeme zamanında 4-5 kişi yargılanabiliyor. Suçu ispat edilemeyenler Halep merkezdeki nezarethanelerde bekletiliyor. Sonra da bırakılıyor. Biz ne yiyorsak onlara da aynı yemeği veriyoruz. Sahurda ve iftarda yemek veriliyor. Soğuk su veriyoruz.”
Savaş sırasında eğer bir kişiden
haber
alınamıyorsa ya da kaçırılmışsa, o kişinin akıbetinin ne olduğunu öğrenmek çok zor. Halep’te yanında bulunduğumuz muhaliflerin karargâhına önceki gün Mahmut adında bir kişi geldi. Ağabeyinin 10 gün önce Halep’in merkezinde Mesene Hanano bölgesinde kaçırıldığını söyledi. Telefon açtığında karşısındaki kişinin ‘Kellesini göndeririz’ dediğini söylüyordu. Kimler tarafından kaçırıldığı meçhul.
YORUMLAR