Serkan Ocak

Loading

Travel Blog

Meğer içindeki bozayı aşkı bambaşkaymış!

Özlem Tekin Kaçkarlara yeşile boyalı saçları, göğsünde çekirge figürüyle geldi. Yaşadığı Bodrum Gündoğan'dan Yusufeli'ne 26 saatlik bir yolculuk yaptı. Bozayıyı da gördükten sonra onca yola değdiğini söylüyor. TEMA'nın Kaçkarlar projesiyle Çoruh'ta kürek çeken Tekin'in doğa ve hayvanlara olan tutkusunun kaynağını öğrendik

19 Temmuz 2011

Kaçkarlara gelme fikri nasıl oluştu?
Teklif TEMA’dan geldi. TEMA adını duyunca heyecanlandım. Bu tür çalışmalarda her zaman bulunmak istiyorum. Kaçkarların ne kadar güzel bir yer olduğunu biliyordum ancak bu kadar güzel çalışmaların yapıldığını bilmiyordum.
Evime dahi gidecek vaktim olmamasına rağmen düşünmeden geldim. Canlı yayın programı (Pişşti) devam ediyor, diğer yandan belgesel hazırlıkları (El-Cezire) var. Konserler derken bir uçaktan diğerine biniyorum. Herhangi bir para da almadım. Böyle bir organizasyondan zaten para alınmaz. Bana verdikleri güzel bir hediye. 

Doğa aşkı nereden geliyor?
Yerden çıkan yabani otu, bahçemde yetiştirdiğim sebze meyveyi, nemli havayı, kuru havayı kısaca doğanın bana verdiği her şeyi çok seviyorum. Allah beni böyle yaratmış. Kendimi bildim bileli böyleyim. Üstelik Ankara’da bir apartmanda büyüdüm. Annem babam o kadar çok bahçe işleri ile, hayvanlarla iç içeydi ki, bize de bulaştı. Ailem bana hiçbir zaman köpeklere elini sürme, kedilerin tüyü var vs.. demedi. Evimiz her zaman hayvanat bahçesi gibiydi. Bir ara kedi, köpek, fare ve kuş aynı anda yaşadı evde. Her tatilde eski station arabayı hınca hınç doldurur, kedimizi köpeğimizi de alır kamp yapardık. Düğünlere çiçek göndermem, TEMA’dan ağaç gönderirim. Hayranlarımın hediye ettiği 2 bin 800 ağaçlık bir ormanım var. Tekirdağ Malkara’da. ‘Özlem Tekin Bahar Ormanı’. Verilebilecek en güzel hediyeyi verdiler. Gurur duyuyorum. 

Şu anda evinizde hiç hayvan var mı?
Üç köpek, bir kedi ve bir de kaplumbağa var. Köpekler kırma Bodrum kangalı. Sokak köpeği aslında. Bir şubat ayında anne evin önünde doğurdu. Anne ölmek üzereydi. 11 yavru doğurdu. ikisini ben aldım. Annesini kısırlaştırdım. Diğer yavruları sahiplendirdim. 

Sokaktan almak önemli mi?
İnsanlar genelde cins köpek alıyor. Herkesin bir doğrusu var. Kırma bir hayvana göstermeyeceği özeni belki ona gösterebilir. Kimseye karışamam. Ancak lütfen ve lütfen petshop’lardan almasınlar. Çok kötü şartlarda yetiştiriliyor. Çoğu petshop’lara verilen yavrular kötü bakılıyor. Dünyada da böyle. Çoğu da hasta oluyor. İleriki yaşlarında ortaya çıkıyor. 

Kaçkarlar projesinde en çok neyi fark ettiniz?
Değişik bir bilinç oluşturmuş. ‘Sahip çıkma.’ Yöre insanındaki heyecanı fark ettim. Esas hissettiğim ve güzel olan bu. İşe yaradığını düşünüyorum. 

Sizce neden böyle koruma projelerine ihtiyaç duyuluyor?
Memleketinin kıymetini bilmeyen insanlarız. Ben bile kendi memleketimde değil, başka güzel bir yerde yaşıyorum. ‘Toprağımız bereketli’ diyen yok. ‘Buradaki hayat çok güzel’ diyen yok. Buraya baraj yapılma meselesi çok uzun zamandır konuşuluyor. Bu nedenle insanlar hiçbir şey yapmıyordu. Ancak artık yapıyorlar. 



Ayıyı görünce...
Kaçkarlarda neler yaptınız?
Köyün içerisinde bir panayıra katıldım. Çocuklarla ilgilendim. Çocuklara yok olan türleri anlatıp, onların resimlerinin bulunduğu bir boyama kitabı verdik. Yok olan türleri boyadılar. Boz ayı, kafkas semenderi, Apollo kelebeği, siyah çakalı tanımış oldular. Çekiliş yapıp bisiklet hediye ettik.
Ayı gözleme safarisi yaptık. Bu kadar güzel vakit geçirip hayrete düştüğümü hatırlamıyorum. Çok erken kalktık. Ayılar sabahın ilk ışıklarıyla dere kenarına iniyor. Onları gözledik. Hayatımda yaptığım en güzel şeylerden biriydi herhalde. Tepede ağaçların arasındaki açıklıkta gördüm. Hemen dürbüne sarıldım. Fotoğrafını çekmeye çalışmadım. Çünkü zaten iyi bir fotoğrafçı değilim. O anın tadını çıkarmaya çalıştım. Ağzım kulaklarımdaydı. Kocaman bir erkek ayı gördük. Tamamen vahşiydi. Havalı bir şekilde bize baktı. Podyumda yürür gibi yavaş yavaş yürüyüp gitti. Bize tüm hünerini gösterdi. Günün geri kalanında gördüğüm manzara gözümün önünden gitmedi. 

Vahşi bir hayvanı yerinde görmek nasıl bur duygu?
Televizyon ve elektronik aletler yok burada. Cep telefonu bile çekmiyor. Teknoloji ve stresten uzak. Ayı gözlemlerken şarkı söylemekten bile daha çok zevk aldım. Bir vaşak için altı gün çadır kurup, kıpırdamadan vaşağı gözlemeyi isterim. Şarkı söylemesem bile olur. TEMA ile daha fazla çalışmak isterim. Doğru bir ismi davet ettiklerini de düşünüyorum. 

Doğa konusunda ne tavsiyeleriniz olur?
Önce bir ayakkabılarını çıkarıp toprağa bassınlar. İlgisi olana söylenebilir. İlgisi olmayana tüm burası kayalık ve yeşillikten ibarettir. İlgisi olanlar küçücük balkonunda bile meyve sebze yetiştirebilir. Evde belki hayvan yetiştiremeyebilirsiniz ancak sokaktaki bir hayvana su ya da yiyecek verebilirsiniz. Her yıl akrabanızın yazlığına ya da beş yıldızlı otele gitmektense bir turla, ya da yalnız cep telefonunu, laptopu bırakıp Kaçkar Dağlarına ya da Türkiye’deki diğer başka cennetlere gidin. İnsan baştan doğuyor. Hayata farklı bir açıdan bakıyor.

Kaçkar Projesi’yle neler yapıldı?
TEMA ile Avrupa Birliği’nin (AB) ortaklaşa yürütülen ve 4 yıl 8 ay süren ‘Kaçkar Dağları Sürdürülebilir Orman Kullanımı ve Koruma Projesi’ için 2 milyon euro harcandı. İstanbul’un yüzölçümünün üçte birine karşılık gelen 1800 kilometrekarelik bir alanda çalışma yapıldı. Türkiye için yeni bir bitki türü, varlığı daha önce bilinmeyen üç bitki türü, 22 sürüngen ve amfibi türü, varlığı daha önce bilinmeyen üç kertenkele ve bir yılan türü, 20’si bölge için yeni 200 kelebek ve 118 kuş türü tespit edildi. ODTÜ’lü akademisyenler başta olmak üzere 70’ten fazla danışman görev yaptı. Altı bozayıya çipli tasma takılarak, insan - ayı çatışmasının önüne geçebilmek için ayıların davranışları izlendi. Yerel halk eğitildi, nesli tehlikedeki kırmızı benekli alabalık üretim çiftliği kuruldu.

  • Paylaş:
alternative title

YORUMLAR