Kamışlı'daki gerilim, sınırın Türkiye tarafında Nusaybin'de de kendini hissettiriyor. Kamışlılılar "Elektrik yok, fiyatlar fırladı, yiyecek yok" diyor.

26 Temmuz 2012

Kürtlerin Suriye’nin kuzeyinde kentleri ele geçirmesinin ardından ülkedeki iç savaş hali Türkiye için başka bir boyut kazandı. Afrin, Amude gibi yerlerin Kürtlerin kontrolüne geçmesinin ardından gözler kimin kontrol edeceğine dair gerilimin sürdüğü Kamışlı’ya çevrildi. Hava sıcaklığı 55 derece. Mardin’in Nusaybin ilçesindeyim. Birkaç yüz metre uzağımda Kamışlı bulunuyor. Haberi Kamışlı’nın sarı evlerini gören mayınlı arazinin yanından yazıyorum. Rejim güçlerinin Kamışlı’dan çekildiği belirtiliyor ancak kimse buna inanmıyor. Nusaybin halkı en tedirgin günlerini yaşıyor. Düne kadar hem ticari ilişkiler sürüyor hem de akraba ziyaretleri yapılıyordu. Bu sükunet ortamı bozuldu. Suriye’de 500 bini Şam, 600 bini Halep’te olmak üzere Suriye’de 2-3 milyon Kürt yaşıyor. Kamışlı da Kürtler için son derece hassas bir konuma sahip. Nusaybin’de akrabaları aracılığıyla Kamışlı’daki bazı ailelerle görüştük. Çatışmalardan daha çok istihbarattan korkuyorlar. Acı deneyimleri var. İddiaya göre bir ailenin 2 çocuğunun birkaç ay önce Esad aleyhine konuştuğu için boğazları kesildi. 

Cehennem gibi
İlk görüştüğümüz kişi şunları anlatıyor: “Suriye askeri her yerde var. Sadece Suriye değil, kim olduklarını bilmediğimiz birçok insan var. Hepsi sivil. Kimlik soruyorlar. Biz onlara ‘Siz kimin askerisiniz?’ diye soramıyoruz. Bir haftadır açık dükkan bulamıyoruz. Bu sabah (dün) çarşıya çıktım. Bir dükkan sahibi beni içeri aldı, ‘Ne alacaksan çabuk al, hemen evine dön’ dedi. Dükkandan çıkınca kapattı. Elektrik günde 2 saat veriliyor. 3 gün boyunca hiç verilmedi, sadece dün gece (önceki gece) bir saat elektrik verildi. Elektrik olmayınca su da akmıyor. Sıcaklık 50 derecenin üzerinde. Klimalar çalışmıyor. Dolaplar çalışmıyor. Yiyecek yok. Burası cehennem gibi.” 

Her an çatışma çıkabilir
Kamışlı’dan bir başkası şunları söylüyor: “Yeşillik, sebze meyve hiçbir şey yok. Birkaç hafta önce domates 10 kuruştu. Şimdi ise 7.5 TL. İnsanlar tarlaya gidemiyor. Evlerinden çıkmıyor. Esnaf dükkan açmıyor. Dün hayvanların dahi yemeyeceği yiyecekleri yedik. Bize şu anda sadece Esad değil, buraya gelen diğer güçler de işkence yapıyor. Sokaklara çıkamıyoruz. Çıksak da büyük bir korku içindeyiz. Ekmek almaya bile gidemiyoruz. Kim Özgür Suriye Ordusu’ndan, kim Suriye askeri, kim Kürt gücü bilmiyoruz. Ancak çatışmanın eşiğinde gibiyiz. Tedirginlik içinde bekliyoruz…” Nusaybinliler çatışma çıkmasından korkuluyor. Emin Deniz yıllardır büyük bir barış içinde olduklarını, sürekli akrabalarını ziyaret ettiklerini, birbirleriyle kız alıp verdiklerini anlatarak, bu barış ortamının sona ermesinden korktuğunu anlatıyor.