14 Nisan 2012

İSTANBUL - Balık stoklarının tükenmemesi ve ‘lüfere hasret kalmamak’ için verilen mücadeleye biz de ‘Radikal Balık Timi’ ile müdahil olduk. Radikal Balık Timi’ne her gün çok sayıda yasal boyun altında satış yapılan balık pazarı ve restoranlarla ilgili ihbar geldi.
İstinyepark Balıkevi, yasal av boyutu limitine uyan ve ilan eden işletmelerden. Fikir Sahibi Damaklar’ın ‘İstanbul Lüfere Hasret Kalmasın’ kampanyasına katılan İstinyepark Balıkevi’nin sahibi Çetin Kırışgil, “Bu balık bize mirastır, çocuklarımıza bırakmamız gerekiyor. Ama maalesef bırakamayacağız. Denizdeyken tutulmasını engellemek gerekiyor. Tutulduktan sonra ya balık halinde ya da dışarıda mutlaka satılır” diyor. Bir hafta sonu balık haline gittiğinde yaklaşık 500 kasa çinekopun (yavru lüfer) satıldığını gören Kırışgil, soruyor: “Halde devlet görevlisi yok mu? En sevdiğim balık çinekop ancak bu yıl yarım kilo dahi yemedim. Neredeyse bizden başka satmayan yok.”
Balık avında en önemli halkalardan biri de zincir marketler. Büyük market zincirlerine balık tedarik eden ve 3 balık restoranı bulunan Sağdıçlar Balıkçılık’ın ortaklarından Hasan Sağdıç’a göre sorunu denizde çözmek gerek: “Boy yasağına uymaya çalışıyoruz. Ancak halde yavru lüferler var. Talep de mutlaka oluyor. Önemii olan balığı denizden çekmemek.” Arnavutköy Takanik Balık boy limitlerine uyan işletmelerden. “Tam para kazanılacak dönemde hiç çinekop satmadım’ diyen işletme sahibi Serkan Kayhan, “İnsanlar çinekopu seviyor. Ben de seviyorum ama yemiyorum. Su ürünleri hale bu balığı kabul etmesin, sorun çözülür” diyor.