Serkan Ocak

Loading

Travel Blog

Son trene binmeyen kalmadı

Başkent Ekspresi, 30 aylık kapatılma öncesi 'Trenime Dokunma' diyen yolcularını taşıdı. Vagonlar hüzünlü, yolcular tepkiliydi.

29 Ocak 2012

İstanbul – Ankara Hızlı Tren projesi nedeniyle Haydarpaşa Tren Garı 31 Ocak’tan itibaren 30 ay süreyle şehirlerarası seferlere kapatılacak. Tren seferlerinin iptal edilmesini protesto eden ve Haydarpaşa’nın gar özelliğini yitireceğini savunan sivil toplum örgütleri dün Başkent Ekspresi’ne binip ‘Trenime Dokunma’ eylemi için Eskişehir’e gitti. Radikal de o trendeydi. 

Yıllardır Anadolu’dan İstanbul’a giden insanların ilk gördükleri ve ‘Taşı toprağı altın İstanbul’u’ ilk anlattıkları yerdir Haydarpaşa Tren Garı. Dar merdivenler, deniz ve İstanbul manzarası, sevgililerin altında buluştuğu saat asırlardır insanların hafızalarındadır.
19 Ağustos 1908’de açılan Haydarpaşa Tren Garı 2004’ten bugüne bir tartışmanın odağı. ‘Haydarpaşa Port’ projesiyle İstanbul’un simgesi garın işlevinin değiştirilmesi amaçlanıyor. Gar, şimdi de hızlı tren projesi nedeniyle 30 ay boyunca seferlere kapatılacak. 31 Ocak’tan sonra banliyö hariç şehirlerarası seferler yapılmayacak.
Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası (BTS) ve Mimarlar Odası öncülüğünde kurulan ve bünyesinde 38 sivil inisiyatifi barındıran Haydarpaşa Dayanışması üyeleri, TCDD çalışanları, aileleri, öğrenciler dünkü Başkent Ekspresi’nin bir vagonunu kapatarak sabah Eskişehir’e gitti.
Dört saat süren yolculuk hüzünlüydü. Yolcuların çoğu son kez trene bindiklerinin farkındaydı. Onlar için tren demek, bir ulaşım aracının çok ötesinde, kültür ve toplumsal bellek aynı zamanda. Mehmet Çevik emekli. TCDD çalışanı ile evli. Bir tren yolculuğu sırasında yaşadığı bir olay hayatını değiştirmiş. Kondüktör hostes Bahar Çevik’i gören Mehmet Çevik, yolculuklarını sıklaştırarak Bahar Çevik’in gönlünü kazanmayı başarmış. 1993’ten bu yana evliler. 

Trenle gelen evlilik 
Bahar Çevik, kondüktör hostesliği sırasında yaşadığı anıları hayıflanarak anlatıyor: “Yolcuların nasıl vakit geçirdiğini anlamaya çalışırdım. Kim kitap okur, kim müzik dinler bilirdim.” Bahar Çevik’in en kötü anıları ise kendini trenin önüne atanları gördüğü zamanlar olmuş.
Başkent Ekspresi’nin bir vagonu da günü birlik tura çıkanlarla dolu. Cafe Tur sahibi Jülide Ersöz, “Haftada en az 100 kişiyle Eskişehir’e tur düzenliyoruz. Trenin bir nostaljisi var. Ayrıca güvenli ve konforlu. Otobüslerle bu turu yapamayız. 30 ay çok uzun” diyor. Emekli öğretmen Nazmiye Ersöz de sitemli: “Hani ülkeyi demir ağlarla örmüştük?Trensiz ne yaparız?” 

Kondüktör Metin Armutçu ise kendilerine açıklama yapılmamasından dertli: “30 ay boyunca ne yapacağız, hiçbir yetkili bilgi vermiyor. Ya İzmir’e tayinim çıkarsa. Çocuklarım İstanbul’da okuyor. Nasıl taşınırız? Mağdur olacağız.”
Eskişehir Üniversitesi Sinema Televizyon 4. sınıf öğrencisi Beyza Özel de “Trenleri çok seviyorum. İstanbul’daki otobüs garlarına gitmek istemiyorum” diyor. Özel trende yazı yazmayı da seviyor:
“Bir gün mektup için zarf almayı unutmuştum. Trendeki dilek şikâyet için kullanılan zarfı aldım. Sonra ben de alışkanlık yaptı.” 

İşletme 2. sınıf öğrencisi Bihter Altıntaş da, “Keyifli, ucuz ve konforlu bir araç tren. Ayrıca kışları güvenli. Hem maddi hem de manevi olarak mağdur olacağız” diyor.
Yolcular trenin son hafta sonu seferi olduğunu biliyor. Sırf bu yüzden bilet alıp Eskişehir’e giden yolcular vardı. Sunucu Tanem Siver de üç arkadaşıyla birlikte ‘son kez’ trene binenlerden. “Haydarpaşa hayranlık duyulan bir yer. Uçak ya da başka ulaşım araçları zaman kazandırıyor. Tren de hızlanacak ancak her yere hızlı gitmek gerekmiyor. Trenlerin keyfinin bilinmemesi çok acı” görüşünde.
Yeniyüzyıl Üniversitesi Tiyatro Bölümü öğretim üyesi Ata Ünal da, çocukluğundan bu yana trenleri kullandığını belirterek, “Bir kondüktör vardı. Adı Osman. Şairdi. Trende şiirlerini okurdu. Bir gün kitabını bastı. Bana hediye etti” diyor. 

Ağladılar 
‘Trenime Dokunma’ eylemi yapan yaklaşık 50 kişi, Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları’nın (TCDD) kurucusu Behiç Erkin’in mezarını ziyaret ederek, anıt mezar önünde şikâyetlerini okudu. Mektupta şikâyetlerin yanı sıra kaygılar tek tek sıralandı. İki sayfalık mektubun özünde, Ankara’da bir zamanlar hizmet veren ancak sonrasında kebapçıya çevrilen Gazi İstasyonu’nun kaderi ile Haydarpaşa’nın da kaderinin aynı olacağı endişesi vardı. 1876-1961 tarihleri arasında yaşayan Erkin’in yılda iki kez ‘dert sorma usulü’ olduğunu hatırlatan Ayşen Dönmez, şikâyet mektubunu okurken göz yaşlarına hâkim olamadı. Eskişehir Tren Garı’nda da bir basın açıklaması yapıldı.

‘Tek taraflı kapatılabilirdi’
Ankara-Eskişehir arası hizmete açılan hızlı tren hattının İstanbul’a uzanması için yeni raylar döşenecek. Hükümet hızlı trenin 29 Ekim 2014’te İstanbul’a geleceğini açıkladı. Birleşik Taşımacılık Çalışanların Sendikası İstanbul Şube Başkanı Hasan Bektaş’ın verdiği bilgilere göre, Eskişehir Köseköy’e kadar ayrı bir hat olarak gelen hızlı tren rayları, İstanbul Pendik’e kadar mevcut hattan getirilmek isteniyor. Bu nedenle de 30 ay süreyle Köseköy’den Pendik’e kadar seferler 30 ay yapılmayacak. Bektaş’a göre dünyada örneği olmayan uygulamanın başka alternatifi de olmalı: “Tek tarafı kapatılarak da bu yapılabilir. Süre ve maliyet biraz uzar. Hat açıldığında eski hatlar çalıştırılmayacak. Trenlerin Hay-darpaşa’ya girmemesi yavaş yavaş alıştırılıyor.”

  • Paylaş:
alternative title

YORUMLAR