Serkan Ocak

Loading

Travel Blog

Cezadan çok beraat kararı çıktı

Dink davası hüsranla bitti. Mahkeme 'örgüt yok' dedi, 'büyük abi' Tuncel ceza bile almadı. Savcı karara itiraz etti.

18 Ocak 2012

Skandalların ardı ardına ortaya çıktığı Hrant Dink suikastında, yargılama ‘örgütlü’ suç olmadığı kararıyla bitti. Cinayetin azmettiricisi olmakla suçlanan ‘büyük abi’ Erhan Tuncel, Dink’in ölümüyle ilgili ceza bile almadı. Yasin Hayal ise ‘azmettirmek’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkûm oldu. Toplam beş sanık ayrı suçlardan ceza aldı, 15 sanık beraat etti.
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesinin yarın 5. yılı doluyor. Ve dün 5 yıl önce başlayan dava İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından karara bağlandı. ‘Hrant’ın arkadaşları’ 25. kez Beşiktaş Meydanı’nda buluştu. Gelenlerin çoğu son duruşma olduğunun farkında, tedirgin bir bekleyiş içerisindeydi.
Yaklaşık 500 kişilik grup sloganlar ve ‘Hrant için Adalet için’ pankartının arkasında Beşiktaş Adliyesi’ne yürüdü. 

Che Guevara Tuncel!
Duruşmada ilk sözü alan Tuncay Uzundal’ın avukatı oldu ve iddianamenin gerçekleri yansıtmadığını söyledi. Ardından Erhan Tuncel sözü aldı. Dostoyevski’den, Mevlana’dan alıntılar yapan, kendini Che Guevara ile “Bugün susmak zamanı değil” diyerek özdeşleştiren Tuncel, 3 saat süren bir ‘son savunma’ yaptı. Tuncel, Dostoyevski’nin “Bazen susarsın. Yenilmiş sanırlar seni, eksik ve yaramaz. Unutma, susan bilir ki konuştuğu zaman kimse kaldıramaz” ve Mevlana’nın “Önce lafa bakarım laf mı diye, sonra adama bakarım adam mı diye” sözleriyle devam etti.
Tuncel’in bu 3 saatlik konuşması aslında geçmiş 24 duruşmanın bir özeti niteliğindeydi. Tuncel, bir kez daha ‘yardımcı istihbarat elemanı’ olduğunu vurgulayarak, polise Hrant’ın öldürüleceği ile ilgili bilgiyi verdiğini söyledi. Eylemin durdurulması için 18 kez Trabzon Emniyeti’ne bilgi verdiğini, ancak polisin görevini yerine getirmediğini anlatmaya çalıştı. 

Hayal meydan okudu
Yasin Hayal ise “Bu salonlarda bugüne kadar birçok Anadolu çocuğunun kalemi kırılmıştır. Mahkeme heyetine meydan okuyorum. Kalemimi kıracak delikanlı arıyorum” dedi.
Son sözler söylendi. Beraatlar talep edildi ve nefesler tutuldu…
Mahkeme Başkanı Rüstem Eryılmaz, hükmü açıklamak için ara verdi. Salon boşaldı. Avukatlar, karar açıklansa da yargılamanın eksik olduğu konusunda zaten hemfikirdi. Çünkü onların gözünde bugüne kadar görevi ihmal suçu işleyen pek çok devlet görevlisi hakkında herhangi bir soruşturma açılmamıştı. Kararın ardından Beşiktaş’tan Agos’a yürüyüş yapılması kararı bu arada alındı.
Karar açıklandığında, salonda tepki yükseldi. Hrant’ın arkadaşları gözyaşlarını tutamadı. 

‘Dalganın en büyüğü’
Dink ailesinin avukatı karar sonrası, şunları söyledi:
“Arat Dink, bizimle dalga geçtiler demişti. Meğer dalganın en büyüğünü en sona saklamışlar. Meğer, Hrant Dink cinayeti, Pelitli’deki birkaç kendini bilmez tarafından işlenmiş. Bu kadarını beklemiyorduk. Yerleşik düzenin değişmediğini görüyoruz. Bugün bu kararla cinayet tetikçilerinin yargılandığı dosyanın ilk safhası kapandı.Bizim davamız yeni başlıyor.”

Mc Donald’s cezası
Mahkeme Başkanı, önce beraat olmak üzere, kararı sanıklar için tek tek şöyle açıkladı:. 

* Birleşen dosya sanığı Osman Hayal’in her iki suç yönünden beraatine, Yasin Hayal’in ‘silahlı terör örgütü yöneticisi olmak’tan beraatine…
* Erhan Tuncel’in silahlı terör örgütü üyesi olmak ve tasarlayarak adam öldürmeye azmettirmek yönünden beraatine…
* Zeynel Abidin Yavuz’un, Mustafa Öztürk, Tuncay Uzundal silahlı terör örgütüne üye olmak adam öldürmek suçlarının sabit olmaması nedeniyle beraatine…
* Ersin Yolcu, İrfan Özkan, Osman Altay, Numan Şişman, Şenol Akduman ve Veysel Toprak’ın terör örgütüne yardım etmek ve suçluyu gizlemekten beraatine…
* Salih Hacısalihoğlu, Yaşar Cihan, Halis Egemen’in terör örgütüne yardım etmekten beraatlerine…
* Yasin Hayal’in adam öldürmeye azmettirmekten dolayı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla cezalandırılmasına…
* Yasin Hayal’in Orhan Pamuk’u tehdit etmekten dolayı 3 ay hapsine, ruhsatsız silah bulundurmaktan dolayı 1 yıl hapisle cezalandırılmasına…
* Ersin Yolcu, Ahmet İskender’in tasarlayarak adam öldürmeye yardım etmekten dolayı 12’şer yıl 6 ay hapisle cezalandırılmasına,
* Ahmet İskender’in ruhsatsız silahtan dolayı 10 ay hapisle cezalandırılmasına,
* Salih Hacısalihoğlu’nun ruhsatsız mermi bulundurmak dolayı 2 ay 15 gün hapisle,
* Erhan Tuncel’in MC Donald’s patlamasına Yasin Hayal’le iştirakten dolayı sonuç olarak patlayıcı bulundurma, patlayıcı atmak, mala zarar vermek, 6 kişiyi yaramak suçundan 10 yıl 6 ay…

Skandallar bitmedi
Ogün Samast, suikasttan 36 saat sonra, 20 Ocak 2007’de Samsun Otogarı’nda Trabzon’a gitmek üzereyken yakalandı. Jandarma ve polislerin, Samast’a Türk bayrağı vererek hatıra fotoğrafı çektiği ortaya çıktı. Samas’ta cinayet silahını veren kişi ise Yasin Hayal’di. Suikasttan önce atış talimleri bile yaptıkları belirlendi. Suç tarihinde yaşı 18’den küçük olduğu için çocuk mahkemesinde yargılanan tetikçi Samast, 22 yıl 10 gün hapis aldı. 24 Ekim 2004’te Trabzon’da McDonald’s’a bomba koyarak altı kişinin yaralanmasına sebep olan Yasin Hayal, azmettirici olduğu gerekçesiyle tutuklandı.
Suikastla ilgili üçüncü önemli kişi ise Erhan Tuncel’di. Yasin Hayal, cinayeti polis muhbiri Erhan Tuncel’in planladığını söyledi.
Gözaltına alınan Tuncel, Hayal’in Dink’i öldürmeyi planladığını polise defalarca bildirdiğini söyledi. Tuncel’in, Ramazan Akyürek’in müdürlüğü döneminde Trabzon Emniyeti tarafından ‘haber elemanı’ olarak kullanıldığı ortaya çıktı. Tuncel’in jandarma için de muhbirlik yaptığı anlaşıldı. Dönemin İstanbul Valisi Muammer Güler, Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah ve Razaman Akyürek’in de aralarında bulunduğu kamu görevlileriyle ilgili yıllar sonra soruşturma açılabildi.
Dönemin Trabzon İl Jandarma Komutanı Albay Ali Öz ile yedi asker görevi ihmal suçundan mahkûm olsa da, Dink’in suikasttan önce, İstanbul Valiliği’nde ‘uyarılmasıyla’ başlayan süreçteki ilişkiler ağı hep karanlıkta kaldı.


Davanın beş yıllık seyri

19 Ocak 2007
Hrant Dink, 19 Ocak 2007 günü saat 15.00’te Şişli’deki Agos gazetesi önünde öldürüldü.

20 Ocak 2007
Dink’i vuran Ogün Samast, 20 Ocak 2007’de Samsun Otogarı’nda gözaltına alındı. Samast’ın İstanbul’dan Hopa’ya giden bir otobüste jandarma ekipleri tarafından yakalandığı, üzerinde suç aleti tabancanın ele geçirildiği açıklandı.

24 Ocak 2007
Ogün Samast, Yasin Hayal, Zeynel Abidin Yavuz, Ersin Yolcu ve Ahmet İskender, 24 Ocak 2007’de tutuklandı. Tutuklulara 26 Ocak’ta Erhan Tuncel, 31 Ocak’ta Salih Hacısalihoğlu, 1 Şubat’ta Tuncay Uzundal, 23 Şubat’ta Veysel Toprak, 9 Mart’ta Osman Alpay, 7 Mart’ta İrfan Özkan ve 11 Nisan’da da Mustafa Öztürk eklendi.

2 Temmuz 2007
12’si tutuklu 18 kişi hakkında açılan davanın görülmesine 2 Temmuz 2007’de başlandı. İlk duruşmada dört sanık tahliye edildi.

11 Şubat 2008
Türkiye ’de ilk defa sesli ve görüntülü kayıt sistemi, davanın 11 Şubat 2008 tarihindeki 3. duruşmasında kullanıldı.

26 Ocak 2009
Mahkeme heyeti, Ergenekon davası sanıklarıyla, Dink sanıkları arasında bir irtibat olup olmadığının tespit edilebilmesi açısından, Ergenekon sanıklarına ait telefon numaralarının ve dijital kayıtların delil olarak istenilmesi için İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne yazı yazılmasına karar verdi.

10 Mayıs 2010
13. duruşmada dinlenilen ‘Gizli tanık 1’, cinayet anında olay yerinde dört-beş kişinin bulunduğunu ve bunların birbirleriyle konuştuğunu söyledi. ‘Gizli tanık 1’, sanıklardan Osman Hayal, Yasin Hayal ve Ogün Samast’ı teşhis ettiğini belirtti.

25 Ekim 2010
Cinayet tarihinde yaşı 18’den küçük olan Samast’ın dosyası ayrıldı ve Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. Duruşmada MİT’in “Dink’e suikast yapılacağına ilişkin bize bilgi gelmedi” denilen yazısı da okundu.

25 Temmuz 2011
Ogün Samast, ‘tasarlayarak adam öldürmek’ ve ‘ruhsatsız silah taşımak’ suçlarından 22 yıl 10 ay hapis cezasına çarptırıldı.

19 Eylül 2011
Savcı Hikmet Usta, “eylemlerin salt milliyetçilik duyguları kabaran gençlerce işlenmesinin ötesinde, Erhan Tuncel ve Yasin Hayal yönetiminde, ‘Ergenekon’un Trabzon’da faaliyet gösteren bir hücresi tarafından işlenmiş olduğunu değerlendirdiğini” dile getirdi.

10 Ocak 2012
Müdahil avukatı Fethiye Çetin, TİB’den gelen kayıtları incelediklerini belirtti ve “Olay günü bölgede bulunan 5 kişinin (veya numaranın) sanıklarla doğrudan irtibatlı olduğu ve olay gününden önce değişik tarihlerde değişik kereler görüşme yaptıkları ortaya çıkmıştır” dedi.

  • Paylaş:
alternative title

YORUMLAR