Durban'daki İklim Zirvesi'nden dönen uzmanlar umutsuz. Küresel ısınmaya karşı gerekli tedbirler 2020'de alınacak, hareket için son tarih ise 2017
13 Aralık 2011
Güney Afrika’nın Durban kentinde iki hafta süren ‘İklim Zirvesi’ sona erdi. Yaklaşım 200 ülkenin temsilcisi iklim değişikliği ile mücadele konusunda anlaşmaya çalıştı ve kısmen de olsa bunu başardı. Ancak iklim değişikliği ile mücadele sürecini izleyen uzmanlar, dünyanın kurtuluşu için yeterli adımların atılmadığı görüşünde. Sanayi devi ülkeler dünyayı kurtaracak bağlayıcı bir sorumluluk almaktan kaçınırken, gelecekte ne gibi tedbirler alacağı kendi inisiyatiflerine kalmış durumda.
BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’nin 17. Taraflar toplantısının (COP 17) yapıldığı Durban’da, devletler kavga etmeden ortak bir noktada uzlaşırken, iklim değişikliği konusundaki 2012’de süresi dolacak tek ortak metin olan Kyoto Protokolü’ne ikinci döneminde de devam edilecek. Fakat
ABD
, Kanada, Japonya, Rusya gibi gelişmiş ülkeler, yeni süreçte yer almayacak ve herhangi bir bağlayıcı yükümlülük altına girmeyecek. ABD, Çin ve Hindistan sadece 2020 sonrası için hedef açıklayabileceğini açıkladı. O hedefin de bağlayıcı olup olmayacağı henüz net değil. Yani 2020’ye kadar
dünya
tam anlamıyla korumasız kalacak.
Tüketici Dernekleri Federasyonu İklim ve Enerji Sorumlusu Önder Algedik Durban’da iki hafta boyunca toplantıları izledi ve sorumluluk alacak ülkelerin sayısının artmadığını belirterek şunları söyledi: “Rusya, Kanada, Japanya ve ABD yeni süreçte yer almadı. Çin de zorunlu bir yükümlülük almaktan kaçındı. Bağlayıcı anlaşmaya ışık yakıyordu. Kanada ve Amerika oyunu bozunca Çin de uzak kaldı. Tek amaç var: Yeşil ekonomiyi öldürmek. Bu da kömür, petrol sektörünün devamını sağlamaya yarayacak. Kyoto ölmedi ama dünya da kurtulmayacak.”
‘2020 çok geç’
Gözlemci statüsüyle Durban’da bulunan Heinrich Böll Stiftung Derneği Proje Koordinatörü Özgür Gürbüz ise “En önemli sonuç Kyoto Protokolü’nün ikinci yükümlülük döneminin başlatılması oldu. Ancak sadece ‘mücadeleye devam’ kararı almak yetmiyor, hedef de belirlenmeli. Durban’da bu yönde bir karar var ama net değil. Avrupa Birliği anlaşmayı kurtarmak ve umudu korumak için liderliği eline aldı ama diğer ülkelerin sürece katılımı olmadan bu iş zor” diyor
Açık Radyo’dan Ömer Madra da ‘İklim Zirvesi’ndeydi: “Daha öncekilere göre mesafe alınmış gibi görünüyor. 20 yıldır ülkeler eyleme geçilmesi gerektiğini konuşuyor. Ancak genellikle büyük bir didişme cereyan ediyor. En büyük tehlike ise bir şey başarılmış gibi görünüyor. Ancak bunu yapacak
zaman
yok. 2020 çok geç. Uzun vadede dünya topluca uçuruma gidiyor. İklim değişikliğini önleme şansı her geçen yıl elimizden kayıp gidiyor. Dünyayı kurtarmak için bir plan yok.”
Marmara Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Semra Cerit Mazlum ise yaşananları şöyle özetliyor: “Sekretaryanın karar metinlerine bakıldığında Kyoto’nun 2. dönemi yalnız AB ve Norveç gibi bazı emisyonu düşük ülkeler için bağlayıcı olacak. Japonya, Kanada, ABD, Japonya ikinci süreçte olmayacak. İkinci dönemi önümüzdeki yıl Katar’da yapılacak COP 18 toplantısında şekillenecek. Durban’ın olumlu tarafı Kyoto’nun uzatılması. Ancak en olumsuz taraf bağlayıcı yükümlülüklerin 2020’ye kadar ertelenmesi.
Türkiye
ise taahhüt vermek konusunda çekimser davranmaya devam etti.”
YORUMLAR