İki ateş arasında kalan ailenin engelli çocuğu Hatem, bir başka saldırıda da havale geçirmiş.
23 Ekim 2011
“Uyuyorduk. Saat 01.30’da çatışma başladı. Evimiz Jandarma’ya 100 metre. İki ateş arasında kaldık. 3 kızım ve özürlü çocuğumla sırt üstü yere yattık. Sabaha kadar kalkmadık. Özürlü oğlum Hatem, 1990’da başka bir saldırıda korkudan havale geçirdi. Sabaha kadar korkudan ‘baba baba, ölüceğiz, roketatar’ diye bağırdı. Evin 12 camından ikisi sağlam. Sayılamayacak kadar kurşun izi var.”
Bu sözler dün Hakkâri’nin Çukurca ilçesinde meydana gelen saldırılarda zarar göre evlerden birinin sahibi emekli memur Şerif Kavak’a ait. Çocuklarıyla birlikte 2 ateş arasında kalan Kavak, yaşadıkları korku dolu anları Radikal’e anlattı:
“Çatışma saat 01.30’da başladı. 02.30-03.00’e kadar devam etti. Bizim kapının önünde oldu. Bir tarafta
PKK
’lılar, bir tarafta da Çukurca Jandarma Asayiş Komando Bölüğü var. Arada kaldık. Evimiz Asayiş’e 100 metre uzak. Emir Şaban Mahallesi, buraya Asayiş Tepe de diyorlar.
Gece
23.00-00.00 gibi yattık. Aniden bir patlama sesiyle uyandık. Roketatar ya da havan sesiydi. Bizi en çok korkutan bu sesti.
Sabah
Jandarma geldi. Evin önünde kapının önünde, duvarların yanında patlamayan roketatarlar vardı.”
‘Burada durmak zorundayız’
Şerif Kavak, 1990’lardaki çatışmalarda da arada kaldıklarını anlatırken, şöyle devam etti: “İmkânımız yok, burada durmak zorundayız. Emekli nüfus şefiyim. Bir emekli maaşımızla 7-8
çocuk
geçinmeye çalışıyoruz. Jandarma’nın merkezin içinde olmak istemezdik. Malalleli olarak imza toplandı, Jandarma Genel Komutanlığı’na dilekçe verecektik. Ancak uzun zamandır ortalık sakindi. Bu olayların biteceğini düşünüyorduk. Halen de umudumuz var. 5 kardeşiz sadece, ben burada kaldım. İmkanım olsa ben de giderim. Uzun zamandır çok rahattık, rahatça gezebiliyorduk.”
YORUMLAR