Mesleğe 1992'de başlayan Savcı Öz, Ergenekon operasyonundan sonra en tanınan ve en tartışılan savcı oldu.

31 Mart 2011

İSTANBUL - Savcı Zekeriya Öz, yedi çocuklu bir ailenin tek erkek çocuğu. Ailesi Bulgar göçmeni. Üniversite hayatına kadar esnaflıkla uğraşan ailesiyle birlikte Bursa’da yaşadı.
Babasının toptan satış yapan bir bakkaliyesi vardı. Bu iş Öz’ün ailesine dededen mirastı.
Zekeriya Öz, Bursa’da Ticaret Lisesi’nde okudu. Sonra çok istediği hukuk fakültesini kazandı. İstanbul Üniversitesi’nin yolunu tuttu.
Üniversite hayatıyla beraber ticareti de yürüttü. Devam zorunluluğu yoktu, bu nedenle derslerden daha çok iş hayatını takip ediyordu. 1991’de mezun oldu. Hâkimlik ve Savcılık Sınavı’na girdi, kazanamadı. 1992’de avukatlık ruhsatını aldı. Ancak avukatlığa başlamadan ikinci kez girdiği sınavı kazanıp savcı oldu. İlk görev yeri Aydın Çine’de üç yıl görev yaptı. 1998’de tayini Bitlis Mutki’ye çıktı. Yıllar sonra 8-9 Şubat 1999’da Mutki kırsalında öldürülen 13 kişinin cenazelerinin ailelerine teslim edilmeden toplu olarak gömülmesi olayına o dönem Mutki savcısı olan Öz’ün de adı karıştı. Defin ruhsatının altında ismi vardı.
Mutki savcısıyken Kütahya’da askerliğini yaptı. 2004’ten sonra ilk görev yeri Ümraniye Adliyesi görünse de yeni bir tayinle burada göreve başlamadan Beşiktaş Adliyesi’ne geçti.
Ergenekon’dan sonra Kaide davasının savcılığını yaptı. Dört tinercinin tecavüzüne uğrayan Serpil öğretmen davasının da savcısıydı.

Erdoğan’ın Mercedes’i
Haziran 2007’de Ümraniye’de bulunan el bombalarıyla Ergenekon soruşturmasını başlattı. En ünlü ve tartışılan savcı oldu. Soruşturma dalga dalga sürerken, kimilerince ‘kahraman’ ilan edildi, kimilerince de sert dille eleştirildi. Öz’e Başbakan Tayyip Erdoğan içinde bayıldığı için camı balyozla kırılan Mercedes koruma aracı tahsis edildi. Bu araçtan Beşiktaş Adliyesi’nde bir tek Öz’de bulunuyordu. Kendisi için altı, ailesi içinse beş koruma görevlendirildi. Ergenekon soruşturmasındaki ‘hak ihlali’ iddiaları nedeniyle yapılan suç duyurularından bazıları davaya dönüştü. Temmuz 2009’da dönemin Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun Savcı Öz’ü görevden almak istediği gündeme geldi. Adalet Bakanı ve müsteşarıyla kurul üyeleri arasında sert tartışmalar yaşandığı kamuoyuna yansıdı. Sonuçta Öz yerinde kaldı.

Adliyede yetki gerilimi
Özel yetkili hâkim ve savcıların görev yaptığı adliyede o dönem başsavcı olan Aykut Cengiz Engin’le ‘yetki’ gerilimleri kimi zaman su yüzüne çıktı. 2009’da Engin’in telefonlarının Ergenekon soruşturması kapsamında dinlendiği saptandı. Asıl gerilim Balyoz soruşturmasında yaşandı. Başsavcı Engin, polis ve askere “Gözaltı işlemlerinde ‘başsavcı ya da vekilinin’ oluru olmasına dikkat edin” dedi. Soruşturmayı yürüten iki savcı değiştirildi. Bir savcı da ‘koordinatör’ olarak atandı. Operasyona da ara verildi. Engin’in bu hamlesi soruşturmaya müdahale diye yorumlandı. Bir başka yetki tartışması eski CHP lideri Deniz Baykal hakkında Savcı Öz’ün ‘yargıyı etkileme’ suçundan açtığı soruşturmaydı. Engin bir açıklama yapıp, “Öz’ün böyle bir yetkisi yok” dedi. Her operasyon dalgasından sonra Öz uzun süre tartışıldı. Önceki gün görev değişikliğini öğrendi ve dün sabah Ergenekon’da son operasyon talimatını verdi.