Almanya'dan dünya ikinciliğiyle dönen Hakkârili futbolculara büyük kulüplerden teklifler geldi. Turnuvanın gol kralı Ümit Acer, Almanya öncesi Hakkâri dışında sadece Van'ı görmüştü
29 Haziran 2010
FOTOÐRAF: AZiZ UZUN / AA
İSTANBUL - “Babam inşaat ustası. Annem ev hanımı. Ara sıra ben de inşaata gidiyorum. Para kazanıyorum. Bugüne kadar Hakkâri’den bir kez Van’a gitmiştim. Babamın işi vardı beni de yanında götürdü. Daha önce hiç bir takımda da futbol oynamamıştım. En büyük hayalim de üniversiteyi okuyarak futbolcu olmak...”
11 yaşındaki Hakkârili Ümit Acer’e ait bu sözler. Hakkâri’deki Baran Yetenek Avcıları ve Anadolu Spor Akademisi’nin ortak projesiyle Almanya’daki turnuvaya katılan Acer, ilk kez bir takımda top koşturdu. İlk kez gördüğü Almanya’da, Hakkâri’den kilometrelerce uzakta takımın 28 golünden 16’sını attı. Gol kralı oldu.
Türkiye’yi temsil ettikleri U-11 ELBTAL CUP’da dünya ikincisi olan Hakkârili çocuklardan ikisi Fenerbahçe’nin dördü de İstanbul Büyükşehir Belediyespor’un kampına çağrıldı. Ancak dünya ikinciliği başarısının ardından Başbakan Recep Tayyip Erdoğan dahil birçok kesimden tebrik alan ekip 15 Temmuz’da Yüksekova’da kampa girecek. Eylül’de İstanbul’da olacaklar, ardından Ekim’de ver elini Hollanda. Hedefleri ise Dünya Şampiyonluğu.
Ümit Acer, takımının 28 golünden 16’sını attı.
‘GS istiyordum ama FB istemiş’
Almanya’da büyük bir başarıya imza atan Hakkârili çocukların peşine 1. lig takımları da düştü. Takımın iki üyesine Fenerbahçe’den dördüne de İstanbul Büyükşehir Belediyespor’dan teklif geldi. Fenerbahçe’nin kampa çağırdığı 10 yaşındaki İbrahim Fendik, Fenerbahçe’nin kendisine beğendiğini gururla anlatıyor:
“Defans oynuyorum. Fenerbahçe beni beğenmiş. Hocalarım söyledi. Gideceğim ama önce Hollanda’daki turnuvaya hazırlanmamız gerekiyor. Babam şu anda çalışmıyor. Sekiz tane ağabeyim var. Onlar çalışıyor. Lokantalarda çalışıp para kazanıyorlar. Ben futbolcu olmak istiyorum. Galatasaray’da oynamak isterdim ama Fenerbahçe istemiş.”
Fenerbahçe’nin kampa çağırdığı bir başka Hakkârili yetenek altıncı sınıfa giden 11 yaşındaki Ozan Saygı: “Ön libero oyuncusuyum. Daha önce mahallede top oynuyorduk. Takımla hiç oynamadım. Yüksekova’da seçtiler beni. Bir kez Van’a küçükken de İstanbul’a gitmiştim. Babam öldü. Amcamların çiftliği var, yardım ediyorlar. Futbolcu olunca Lionel Messi’ye benzemek istiyorum.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da spor camiasına yaptığı konuşmada “Hakkârili çocukların kaderi bir kadının çabalarıyla değişiyor” demişti.
Hakkârili çocukların dünya çapında bir başarıya imza atmalarında Baran Yetenek Avcıları Derneği’nin payı büyük. Derneğin kurucusu Hakkari Devlet Hastanesi’nde psikiyatr olarak çalışan Dr. Dilek Yeşilbaş.
Amaçlarının sportif başarıdan ziyade Hakkâri’de zor koşullar altında yetişen çocuklarla teması sağlamak olduğunu belirten Yeşilbaş, şunları söyledi: “Hakkâri genelinde 1000 çocuk arasından 15 çocuk seçildi. İstanbul’daki kampta Fenerbahçe, Beşiktaş ve İBB’nin altyapıdaki çocuklarıyla maçlar yapıldı. Çocuklar mutlaka kupa alacağız motivasyonu içindeydiler. Hedefimiz sportif bir başarı değildi. Hakkâri’den Maradona çıkaralım derdinde değiliz. Bu proje ile Hakkâri’de ne kadar çok çocuğa temas ederiz, ne kadar çok çocuğu bu işle meşgul edebileceğimize bakıyoruz.”
Yeşilbaş’a göre proje bir ‘model’ yarattı:
“Bu tamamen sosyal bir proje. Siyasetin dışında bir sivil toplum organizasyonuyla herkese eşit duran bir anlayışla bu açılım sürecinde en önemli katkı bu ve benzeri projelerdir. Hakkâri’de çok verimli aldık. Bu modelle tüm Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da örnek olunabilecek bir yolu açmıştır. Kültürel ve sosyal projeler devam edecek. Konya Büyükşehir Belediyesi ile ortak bir çalışma yapacağız ve 40 çocuğu Konya’ya yaz tatilinde götüreceğiz. Sportif etkinlikler de devam edecek. Çocuklar elemelerden geçecek bu organizasyonla, mümkün olduğu kadar çok çocukla temas kurmaya çalışacağız.”
‘Başka bir dünya görüyorlar’
Hakkâri Valisi Muammer Türker de Hakkâri’nin 256 bin olan nüfusunun yarısının 19 yaş altı olduğunu ve genç nüfusun büyük önem taşıdığını vurguladı:
“Hakkâri’yi coğrafi konumu ve ekonomik koşulları ile birlikte bir değerlendirmek gerekir. Burası Türkiye’nin en uç noktası. Kapalı bir kutu gibi. Ekonomik sıkıntılar güvenlik kaygıları gibi nedenlerle bu tür projelerde zorluk yaşanıyor. İnsanlar dışarıya açıldıkça daha güzel bir hayatın varlığından haberi oluyor. Bizim de yapmaya çalıştığımız bu. Bu projelerle çocuklara başka bir dünyanın var olduğunu anlatmaya çalışıyoruz. ‘Suça itilen çocuklar’ imajını bu tür projelerle değiştiriyoruz. İstanbul’a Ankara’ya geziler düzenliyoruz.”
Vali Muammer Türker Hakkâri’deki tüm çocuklara ulaşamadıklarını ama çalışmanın kulaktan kulağa yayıldığını belirtti:
“İlçelerden köylerden Hakkâri’ye dahi gelmemiş çocuklar var. Bu çocukları İstanbul’a götürdüğünüz zaman büyüleniyor. Böyle bir gruba katıldım, çocuklar Boğaz’ı Zapsuyu ile kıyaslıyor. Futbol organizasyonu ile görüldü ki Hakkârili çocuklar dünya çapında başarılara imza atabiliyor. Çocuklar bu tür projelere katıldıkça rol model de oluyorlar. Çocukların model alabilecekleri insan sayısı çok az. Sırada şimdi Hollanda var. Çocuklar Hollanda için hazırlanıyor.”
YORUMLAR