İstanbul başta olmak üzere sekiz ilde DİHA, ANF ve ETHA bürolarına eşzamanlı baskınlar yapıldı, çoğu gazeteci 58 kişi gözaltına alındı.
21 Aralık 2011
“Sabah 05.30’da maskeli özel harekat timleri çadıra girdi. Ellerinde uzun namlulu silahlar vardı. Arama kararını gösterdiler. bizden önce yanlışlıkla depremzede bir ailenin çadırına girmişler. Bir an eski dönemlerdeyiz sandım...”
KCK soruşturması kapsamında dün
İstanbul
başta olmak üzere pek çok ilde oparasyon yapıldı. Bu sefer hedefte basın vardı. Dicle Haber Ajansı’nın (DİHA) tüm büroları basıldı. Van’daki çadır büro da dahil. Yukarıdaki sözler de o çadırda polis baskını sırasında bulunan 4 DİHA muhabirinden Diyarbakır bürodan Sertaç Kayar’a ait. Fransız Haber Ajansı (AFP), Vatan Gazetesi, Birgün ve Fırat Haber Ajansı çalışanı gazeteciler de hedefteydi. Gün boyu süren operasyonlarda yaklaşık 40 gazeteci gözaltına alındı.
Van depreminde DİHA’nın bürosu da zarar gördü. Bu nedenle DİHA, Musa Anter Barış Parkı’nın bulunduğu yere çadırdan bir ofis kurdu. DİHA Van muhabirlerini belirli aralıklarla değiştiriyordu. Dün yapılan operasyon sırasında çadırda İstanbul muhabiri Evrim Kepenek, Diyarbakın muhabiri Sertaç Kayar ve Van muhabirleri Güler Can ile Şermin Soydal kalıyordu. Kepenek’in gözaltına alındığı baskını Kayar şöyle anlattı:
“Depremden sonra çadırda kalıyorduk. 5.30 civarında yüzleri kapalı özel hareket polisi geldi. İçeri girenleri gördük. 15-20 kişi vardı. Parkın etrafını da çok sayıda polis çevirmişti. Hava karanlıktı. İlk geldiklerinde direkt içeriye girdiler. Uzun namlulu silahlar vardı. Bağırış çağrış oldu. İstanbul’dan alınan izni gösterdiler. Fotoğraf makinelerinin hafıza kartlarını, harddiskleri aldılar. Basın açıklamalarından aldığımız metinleri, tuttuğumuz not defterlerini, cezaevinden gelen mektupları aldılar. Ardından hasarlı büroyada gidip oradaki tüm haber arşivlerine el koydular.”
Polis depremzedenin çadırına girdi
Özel harekat polislerini karşılarında gördüğünde şaşırdıklarını anlatan Kayar, “Basın çadırda istedikleri saatte gelebilirler. Uzun namlulu silahlarla gelince korktuk. Bölgede uzun yıllardır çalışıyoruz. Sabah karanlığında uzun namlulu silahlı insanları görünce geçmiş yıllar geldi aklımıza. Bir polis amiri bana ‘her şey bitti’ dedi. Muhalif bir kesim sustrulmaya çalışılıyor. Ben de kendisine ‘Belki de her şey yeni başladı’ dedim. Evrim’de gözaltına alınırken, tutuklanırsam mektup yazın diye espri yaptı” dedi. Bu arada Kayar, kendi çadırlarından önce polislerin yanlışlıkla parkta bulunan yerel bir gazetenin ve depremzede bir ailenini evine girdiklerini söyledi.
Özel yetkili savcısı Bilal Bayraktar tarafından verilen talimat doğrultusunda polis, DİHA’nın Van bürosunun dışında İstanbul,
Ankara
, Diyarbakır, Ankara, Şanlıurfa bürolarında da arama yaptı. DİHA Ankara muhabiri Kenan Kırıkkaya, Diyarbakır muhabiri Mazlum Özdemir, Semiha Alankuş, Çağdaş Kaplan, Zuhal Tekiner, Nahide Ermiş, Ömer Çelik, Çiğdem Aslan, Cihan Albay, DİHA Haber Müdürü Fatma Koçak, Şanlıurfa muhabiri Sadık Topaloğlu’da gözaltına alındı.
DİHA’nin Fransız Haber Ajansı’nın (AFP) tecrübeli fotomuhabiri Mustafa Özer’in de evinde arama yapıldıktan sonra gözaltına alındı. AFP
Türkiye
temsilcisi Michel Sailhan konuyla ilgili açıklama yapmak istemedi. Vatan gazetesi muhabiri Çağdaş Ulus, Birgün ve ANF muhabiri Zeynep Kuray ve Etkin Haber Ajansı (ETHA) editörü Arzu Demir, Davut Uçar, Evrensel’den Hüseyin Deniz, gün Matbaası Müdürü Şerafettin Sümeli de gözaltına alınan gazeteciler arasındaydı. Özgür Gündem gazetesinin İstanbul’daki genel merkezinde de arama yapıldı.
Meslek örgütleri kınadı
İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi’nin aldığı kararla başlatılan operasyonları ve yaşanan gözaltılarla ilgili olarak Basın Enstitüsü Derneği ve Tutuklu Gazetcilerle Dayanışma Platformu’ndan yazılı açıklamalar geldi. Basın Enstitüsü Derneği’nden yapılan yazılı açıklamada sabah saatlerinde Dicle Haber Ajansının Van’daki çadır bürosu da dâhil olmak üzere, pek çok ajans bürosuna baskınların yapıldığı, çeşitli ajans ve gazetelere bağlı gazetecilerin gözaltına alınma ihtimalinin olduğu belirtildi. Tutuklu gazeteci sayısında azalma beklerken, yeni tutuklama olasılığında bu sayının artmasının derin endişe yarattığının vurgulandığı açıklama, “Gözaltına alınan gazetecilerin bırakılmasını, yargılamaların tutuklanmadan yapılması için yetkililere çağrıda bulunuyoruz” ifadeleriyle sonlandırıldı.
“Kürt Basınından 40 Gazeteci Gözaltında... Gözaltındaki Gazeteciler Serbest Bırakılmalıdır “ başlığıyla Tutuklu Gazetcilerle Dayanışma Platformu’ndan yapılan bir diğer yazılı açıklamada da, KCK adı altında sistematik olarak sürdürülen operasyonların hedefinin bu kez Kürt basını olduğu görüşü savunuldu. Yeni tutuklamalarla tutuklu gazeteci sayısının daha da artacağı endişesi yaşandığının belirtildiği açıklamada, “Tüm basın özgürlüğü, insan hakları savunucularına, basın meslek örgütlerine daha fazla duyarlılığa, demokratik tepkilerini artırmaya çağırıyoruz” denildi.
YORUMLAR