Mehmet Baransu 'Karargâh'ta, Taraf gazetesinde yayımlanan ve gündem yaratan haberlerinin nasıl oluştuğunu, etkilerinin nerelere kadar uzandığını anlatıyor. Baransu, haber belgelerini nasıl elde ettiğine dair bazı ipuçları da veriyor
16 Nisan 2010
Tarih 12 Haziran 2009. Taraf gazetesinde ‘İrticayla Mücadele Eylem Planı’ adıyla bir belge yayımlandı. ‘AKP ve Fettullah Gülen’i bitirme planı’ olarak da bilinen belgede Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’ndan denizci muvazzaf bir albayın imzası vardı: Dursun Çiçek.
Tarih 19 Kasım 2009. Taraf gazetesinde ‘Kafes Eylem Planı’ adıyla bir belge yayımlandı. İddialara göre, Türk Silahlı Kuvvetleri personeli tarafından hazırlandığı iddia edilen plana göre gayri Müslimlere suikastlar düzenlenecek, öğrencilere bombalı saldırılarda bulunacaktı.
Tarih 20 Ocak 2010. Taraf gazetesinde ‘Balyoz Harekat Planı’ adıyla bir belge yayımlandı. Bir darbe planı olduğu iddia edilen belgenin altında halen görevde çok sayıda general amiral ve subayın ismi var. Birçok üst rütbeli subay gözaltına alındı ve tutuklandı.
Tüm bu belgeler, haberler Türkiye’nin gündemini bir anda değiştirdi. Soruşturmaları, tartışmaları etkileri halen de devam ediyor. Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) karargâhında hazırlandığı iddia edilen bu belgeler, Ergenekon süreciyle başladı ancak şu anda Ergenekon’u bile gölgesinde bıraktı. Kuvvet komutanlarının gözaltına alınmasına, emekli orgenerallerin tutuklanmasına neden olan bu belgelerin tamamı Taraf gazetesinde yayımlandı. Ve hepsinin altında da aynı kişinin adı vardı: Mehmet Baransu.
Baransu, Türkiye’nin gündemini derinden sarsan bu haberlerin detaylarını Karargâh adlı kitabında anlatıyor. Haberin nasıl oluştuğunu, etkilerinin nerelere kadar uzandığını yorumlayarak anlatan Baransu, belgeleri nasıl elde ettiğine dair bazı ipuçları veriyor. Bu belgeler, son iki yıl içinde bir biri ardına gündeme öyle bir düştü ki, insanlar neler olduğunu takip edemez oldu.
Baransu, kitabında bir yandan haberlerin perde arkaları ve etkilerini anlatırken, diğer yandan TSK hakkında yorumlarını sıralıyor. “İnsanlık tarihi boyunca iktidarı ele geçirmek isteyenlerin olduğunu” hatırlatan Baransu, emredici güç TSK’nın da “sürekli darbe hayaliyle yaşayıp yaşamadığını” sorguluyor. Türkiye’nin tarihinde on yılda bir darbe yapıldığına dikkat çeken Baransu, bu darbelerin oluştuğu ortamlar hakkında da kısa bilgiler veriyor. Sonra da kendi imzasını taşıyan haberlerine geçiyor.
İlk çarpıcı haber: Paksüt-Başbuğ gizli görüşmesi. Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Osman Paksüt’ün, daha sonra Generkurmay Başkanı olan Kara Kuvvetleri Komutanı ile Generkurmay karargâhında gizli bir görüşme yaptığı haberi uzun süre gündemi meşgul etti. TSK ile ilgili belkide en uzun soluklu tartışılan konulardan biri de ‘Çiçek belgesi’ olarak bilinin muvazzaf Deniz Piyade Kurmay Albay Dursun Çiçek’ın ıslak imzasını taşıdığı iddia edilen ‘İrtica ile Mücade Eylem Planı’ydı. Dursun Çiçek tarafından hazırlandığı iddia edilen ‘İrticayla Mücadele Eylem Planı’ belgesi 500 sayfalık kitabın yaklaşık 220 sayfalık bölümünde yer alıyor. Kitapta habere konu olan belgelerden de bazıları yer alıyor. 20 Ocak tarihindeyse alyoz belgelerini ortaya çıkaran Baransu, olayla ilgili süreçte tüm yaşananları Karargâh’ta detaylarıyla anlatıyor.
Her haberimden sonra telefon alıyorum
Mehmet Barasu, 1994’te gazeteciliğe başladı. Aksiyon’da çalıştı. Dört yıl ABD’de dil eğitim ve yüksek lisans için yaşadı. Baransu, kuşkusuz TSK’nin iç yüzünü hiç olmadığı kadar deşifre eden bir gazeteci. Ancak asıl önemli sorulardan biri de şu: Bu belgeler ona servis mi ediliyor, çünkü tamamen bir gazetecilik başarısı mı? Bu kısmını da kendi ağzından dinleyelim: “Askeriye’de yolsuzlukları yazdım. Et ve akaryakıt kaçakcılığını Aksiyon’da çalışırken yazdım. Askeri savcılık bunları soruşturdu. Benim de ifademi aldılar. O dönem generaller de olmak üzere çok sayıda tanıdığım asker vardı. Güneydoğu’da
OHAL
’de tanıdığım insanlar vardı. İlk haberleri tanıdığım askerler vasıtasıyla yaptım. Birkaç haber yaptıktan sonra insanlar bir şeklide bana gelmeye başladı. Nokta dergisi birkaç haber yaptı, sonra da kapandı. Taraf’ta bu haberlerin yapılabildiğini görenler bize gelmeye başladı. Kimi mektup yazdı, kimi telefon açtı. Kimi direkt gazeteye geldi. Her haberimden sonra 50 telefon alıyorum. İki gün önce Ankara’da bir emekli kurmay albayla görüştüm. Bilgisi belgesi olan da bir sürü insan geliyor. Her şeyim takibe alındı ancak bazı askerler telefonlarımın dinlendiğini bile bile konuşuyor benimle. Tanıdıklarımla zaten sürekli görüşüyorum. Burada önemli olan, bu haberlerin bana nasıl geldiğini mi tartışacağız yoksa bu rezillikleri mi tartışacağız.”
Tüm bu yayımlanan belgelerin ardından, insanların zihinleri iki bölüme ayrılmış durumda. Bu iddiarı kabul ederek, TSK’nın bu planları yapabileceğine inananlar ve her şeyin uydurma, TSK’yı yıpratma amacı güttüğünü savunanlar.
KARARGÂH
Mehmet Baransu
Karakutu Yayınları
2010
534 sayfa
24 TL.
YORUMLAR