19 Mart 2010

İSTANBUL - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘100 bin Ermeniyi gönderirim’ açıklamanın ardından hükümet kanadından herhangi bir tepki gelmezken, Ermeni cemaatinden sağduyulu açıklamalar geldi. AGOS Gazetesi Yazıişleri Müdürü Aris Nalcı, Cumhuriyet tarihinden bugüne Ermeniler hakkındaki açıklamalarda herhangi bir farklılığın olmadığını, cemaatin de bu durumu artık kanıksadığını belirtti. Ermenistan’da yaşayan tarih doktoru ve Türkiye uzmanı Artak Sakaryan ise kaçak Ermenilerin Ankara’nın elindeki bir koz olduğunu belirterek, bu kozundan vazgeçmeyeceğini söyledi.
AGOS Yazıişleri Müdürü Aris Nalcı: Bir dönem çok fazla tehdit alıyorduk. Amerika’daki tasarı geçtikten sonra da birkaç tane tehdit maili aldık. Başvuruda bulunduk. Ancak Başbakan’ın ‘100 bin Ermeni’yi gönderirim’ açıklamasının ardından ‘şimdilik’ tehditler artmadı. Türkiye Ermeni politikasında değişen pek bir şey yok. Önceki hükümetlerde de böyleydi. Cumhuriyet’in kurulmasından itibaren aynı şeyler sürekli tekrarlanmış. Herhangi bir durumda ilk önce azınlıkların ülkeden gönderilmesi, onlardan kurtulunması gibi bir tavır söz konusu. Bu anlamda cemaat içinde bir tedirginlik yaptığını düşünmüyorum. Cemaat artık böyle şeylere alıştı. Ermeni cemaati artık bu söylemleri kanıksadı. .
Ermenistan’da yaşayan tarih doktoru ve Türkiye uzmanı Artak Sakaryan:
“Kaçak Ermeniler, Ankara’nın elinde bir koz. Eğer Ermenileri Ermenistan’a gönderirse Ankara elindeki kozdan olur. Bu nedenle böyle bir şey yapmaz ve yapmayacak. Tehditle barış kurulamaz. Ermeniler bu açıklamanın ardından çok tedirgin oldu. İstanbul’da onlar savunmasız. Başlarına bir şey gelse kimse sahip çıkmaz. Başbakan Erdoğan’ın açıklaması Ermenistan’da milliyetçi açıklamaları da artırdı. Ermenistan’daki insanlar ‘Türkiye eğer bize barış öneriyorsa neden tehdit ediyor’ diye soruyor.
Aynı zamanda Avrasya Ortaklık Vakfı Ermenistan Türkiye Projeleri Yönetmeni de olan Sakaryan, ‘Türkiye’deki Yasadışı Ermeni Göçmenlerin Durumu’ araştırmasıyla ilgili şu açıklamalarda bulundu: “Araştırmada Türkiye’de yaşayan kaçak Ermeni sayısı yer alıyor. Buna göre, Türkiye’de gerçekte 100 bin değil 15 - 18 bin arasında kaçak Ermeni bulunuyor.”
Ermeni Patrikhanesi danışmanlarından Yervant Özuzun:
“Sürgün ve yerlerinden yurtlarından iradeleri dışında ‘gönderilme’  sözcükleri Ermeniler için kötü geçmişi anımsatan bu anlamda çok şey ifade eden kötü bir sözcüktür. Şimdilerde bu sözcük yine gündemde. Türkiye ’de bulunan Ermenistan vatandaşı Ermenilerin ülkelerine gönderilme tehdidiyle gündemde. Ermenistan vatandaşı Ermenilerin kökenleri bu topraklardır. Hiç kuşkusuz bu insanların dedeleri, nineleri bu toprakların insanlarıydı. Onlar 95 yıl önce yerlerinden yurtlarından kopartıldılar. Şimdi torunları hiç gitmek istemeseler de yalvarsalar da dedelerinin ninelerinin bu topraklardan iradeleri dışında gönderilmeleri gibi kötü bir sonuçla karşı karşıyalar.
Türkiye’deki tek Ermeni köyü olan Hatay’ın Samandağ İlçesi’ne bağlı Vakıflı Köyü Muhtarı Berç Kartun: “Amerika’da Avrupa’da yaşayıp keyif çatan Ermeniler de gelip İstanbul’da Türkiye de yaşayan Ermeniler’i görsünler. Başbakan bu açıklamalarını sinirli bir anında söylemiş olabilir. Türkiye’deki Ermeniler ekmek parası için çalışıyor. Onları sınır dışı etmek Türkiye’ye yakışmaz. 

AGOS manşeti
AGOS gazetesi bugün yayımlanan sayısında ise ‘İttihatçı çok terakki yok’ başlığını kullandı. Manşetin spotunda “Ermeniler söz konusu olduğunda iktidarla muhalefet aynı telden çalıyor. Başbakan Erdoğan İngiltere’de CHP’den Öymen ve Arıtman Türkiye’de gürledi: Türkiye’de yaşayan Ermenileri sınırdışı ederiz” diyen gazete, Cumhuriyet tarihinden bugüne kadar devlet kademesinde görev alanların Ermeniler hakkındaki ayrımcı söylemlerini resimlerle yayımladı. Yine 1. sayfadaki ‘Şaşırmayız’ başlıklı yazıda ise şöyle denildi: “... Başbakan da kendini dizginleyemeyince, bir anda bazı CHP’li milletvekilleriyle aynı konumam düşüverdi. Anlaşılan, o Ermeni işçiler tam da bugünler için saklanıyormuş.