1970'lerde kurutulan Avlan Gölü'nde yeniden su tutuldu. Bu kez kurutulan topraklara yapılan karayolu sorun oldu. Göle su basıldıkça yol batıyor, su çekildikçe göl ölüyor
18 Şubat 2010
İSTANBUL - Antalya’nın Elmalı ilçesinde, 1970’lerde tarım arazisi açmak için kurutulan Avlan Gölü, kurumanın korkutucu etkileri görülünce yeniden canlandırıldı. Avlan böylece Türkiye’de geri kazanılan ilk göl oldu. Ama bir zamanlar çevresinde 150 kuş türü barınan, içinde balıklar oynaşan ‘çukur’, içine yeniden su doldurulsa bile bir türlü eski canlılığına kavuşamıyor.
Türkiye Tabiatını Koruma Derneği’ne (TTKD) göre bunun nedeni, gölün kurutulduğu dönemde tam ortasından geçirilen Elmalı-Finike Karayolu! Göl su tuttukça karayolu su altında kalıyor. Bunun önlemek için de göl suyu devamlı boşaltılıyor. Gölün ortasından geçen karayolunun su sirkülasyonunu önleyerek gölü öldürdüğünü savunan TTKD üyeleri, Karayolları Bölge Müdürlüğü’ne başvurdu. Dernek üyeleri yolun, 2010 sonuna kadar kaldırılması gerektiğini savunuyor.
Göl gitti, bereket bitti
Avlan Gölü, 1970’lerde tarım arazilerine yer açabilmek için kurutuldu. Gölün suyu açılan dev tünelle Finike’ye boşaltıldı. Kurutulan göl arazisi köylülere kiralandı. Hazır göl kurumuşken, Finike ve Elmalı arasındaki dağlık ve virajlı 5.3 kilometrelik eski yolun yerine, kuruyan gölün ‘tam ortası’na yaklaşık 3.5 kilometre yeni bir karayolu inşa edildi.
Ama yıllar geçtikçe bölgede su sıkıntısı baş gösterdi. Elma ve sedir ağaçları susuzluktan kurudu. Taban suları iki üç metrelerden 100-200 metrelere kadar çekildi. Bölgede 1980’lerde yılda 171 bin ton elma üretiliyordu. Şimdi 2 bin ton ancak çıkıyor.
Su sıkıntısı artınca DSİ gölü tekrar eski haline getirmeye karar verdi. 1996’da alınan kararla gölde yeniden su tutulmaya başlandı. Ancak başka bir sorun ortaya çıktı. Gölün ortasındaki karayolu.
Çevre Bakanlığı 2004’te yolun kaldırılmasına karar verdi. Maliyet yüksek çıkınca karayolu ‘yükseltildi’. Bu da yeterli olmadı. Su yükseldikçe, boşaltıldı. Halen gölün ‘toplam’ yüzölçümü 12 milyon metrekare, en derin yeri 3 metre. Çevrecilere göre göl alanı bunun üç katı olmalı. TTKD Şube Başkanı Hediye Gündüz Karayolları’na verdiği dilekçede özetle şunları söyledi:
“Gölün içerisinde su hareketi olmalı. Yol gölü ikiye bölüyor ve su hareketi olamıyor. Göl bütünlüğünü bozan karayolu nedeniyle göl iki yarım göl haline geldi. Bu tür sulak alanlarda canlı yaşaması için suyun temiz olması, oksijen içermesi gerekiyor. Su seviyesi eski düzeyindeki kadar yükseltilmeli.”
Karayolları’ndan bir görevlinin Radikal’e verdiği bilgiye göre göl içindeki yol şu an güvenlik gerekçesiyle kapalı. Eski dağ yolu kullanılıyor. Ancak yakında yeniden göl yolu kullanılacak.
Radikal’in sorularını yanıtlayan DSİ görevlisi ise şöyle konuştu:
“Tahliye kanalları yapılmadan önce Avlan Gölü’nün tüm Elmalı Ovası’na yayıldığı biliniyor. Zaman içinde kontrol altına alındı. Özel mülkiyetlerle göl arasına da setler yapıldı. Su fazla yükseldiğinde tahliye ediliyor. Yolun altındaki menfezler su sirkülasyonu için yeterli. Ama karayolundan geçen araçların egzos gazları, gürültü, araçlardan sıkılan silahlar, araçların kuşlara çarpması göldeki ekolojiye zarar veriyor.”
Önce balıklar, sonra kuşlar, sonra sedirler gitti
Prof. Dr. Ali Erdoğan (Akdeniz Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Ekoloji Ana Bilim Dalı Başkanı): Avlan Gölü, ormanla sulak alanın birbirini tamamladığı önemli bir bölge. Kurutulmadan önce Avlan’da 20 binin üzerinde su kuşu sayılmış. Kurutulduğu dönemde bir yıl içinde 10 bin sedir ağacı kurudu. Kuş yokluğunda zararlılar çoğaldı. Yoldan geçen araçlar su kuşları açısından büyük sıkıntı.
Yrd. Doç. Dr. Erol Kesici (Süleyman Demirel Üniversitesi Eğirdir Su Ürünleri Fakültesi öğretim üyesi, 20 yıldır Avlan Gölü üzerinde çalışıyor): ‘Bölünüp parçalanırsan çok kolay yok olursun’ diye bir deyim var. Gölün ortasından geçen yol Avlan’ın kurumasına, parçalanmasına ve sonunda yok olmasına neden olacak. Gölün birçok yerinde su kuşlarının yuvaları var. Yol üzerinde çok sayıda meke gibi su kuşlarının ölülerine rastladık. Araçların altında kalıyorlar. Yolun altındaki menfezler su sirkülasyonu için asla yeterli olamaz. Yol ayrıca su canlılarını birbirleriyle olan ilişkilerini de ikiye bölüyor. Göl kuruyunca sedir ağaçları da kurudu. Sedir parazitleri arttı. Kuşlar da olmazsa bu parazitler her yere zarar verir.
Yol tüm ekolojiyi altüst ediyor. İklim bile değişiyor. İki üç dakika yol uzayacak diye bir göl yok olmamalı ve bu yol kaldırılmalı. Kaç Avlan Gölü’müz var? Bu yol nedeniyle Avlan göl değil, havuz oldu.
YORUMLAR