Türkiye'de kilise açmak 2003'ten bu yana 'kâğıt üzerinde' serbest. Kurtuluş Protestan Kiliseleri, 10'a yakın başvuru yaptı ancak kilise izni alamadı. Kiliselere tadilat izni de güçlükle çıkarılıyor
02 Aralık 2009
İSTANBUL - İsviçre’nin camilere minare yapılmasını yasaklaması Türkiye’de tartışılırken, bir başka soru gündeme geldi: Türkiye’de, gayrimüslimler ibadethane açma konusunda ne kadar özgür? 2003’ten bu yana Avrupa Birliği uyum yasaları çerçevesinde, kilise açmak yasal olarak mümkün. Ancak durum pratikte pek de kolay değil. Örneğin Kurtuluş Protestan Kiliseleri son yedi yılda 10’a yakın kilise başvurusunda bulundu, hiçbiri kabul edilmedi.
Türkiye’de çoğu zaman gayrimüslimlerin ibadethane açma konusundaki talepleri geri çevriliyor. Bu sorunu yaşanlardan biri de protestanlar. Türkiye Protestan Kiliseleri Birliği bünyesinde yaklaşık 30 kilise var. Ancak yeni kiliseler açılamıyor. Kurtuluş Protestan Kiliseleri Başkanı İhsan Özbek, yasanın kilise açmaya müsaade ettiğini ancak uygulamada bunun mümkün olmadığını söylüyor. Özbek 2003’ten bugüne kadar 10’a yakın talepleri olduğunu ancak hiçbirinin onaylanmadığını belirterek şöyle konuştu:
“Avrupa Birliği uyum yasalarıyla birlikte 2003’te İmar Yasası da değişti. Cami kelimesi ibadethane olarak değiştirilerek, kiliseler önündeki yasal engel kalkmış oldu. Yasa izin veriyor ancak pratikte izin konusu valiliklere bırakılıyor. Ankara’daki Kurtuluş Kilisesi için Ankara Valiliği onay verdi. Çankaya Belediyesi ise ‘yerimiz yok’ diyerek talebimizi geri çevirdi. İdare mahkemesi de bu kararın yürütmesinin durdurulması için yaptığımız talebi reddetti. Şimdi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurduk, sonucunu bekliyoruz. Kilise açılması konusunda sorunlar yaşanıyor. Kilise için 2 bin 500 metrekare yer aranıyor. Kiliseler camilerle aynı ölçekte yapılar değil. Yasal olarak ilerlemeden söz edilebilir ancak uygulamada devletle ilişkiler iyi değil. İsviçre’de alınan karar çok kötü. Dini değil, ırkçı motiflerden kaynaklanıyor.”
Avukat Orhan Kemal Cengiz de, 2003’ten sonra sadece bir-iki ibadet yerinin ruhsat kazandığını belirterek, şu bilgileri verdi:
“Azınlık haklarında yasa çıkıyor, hak alınıyor ancak çıkan bir genelgeyle bu haklar geri alınıyor. Yine İmar Yasası’yla ilgili bir yönetmelik çıkarıldı ve kilise yapımını imkânsız kılacak kısıtlamalar getirildi. ‘İbadethane yeri için 2 bin 500 metrekare alan gereklidir’ şartı getirildi. Bir karışıklık yaratıldı. Uygulamada sorunlar devam ediyor. Ayrıca vakıflara kilise tadilatları içinde güçlükler çıkarılıyor. Her türlü tadilat izne tabi. Bu izinler de çoğu zaman keyfi veriliyor.”
Cengiz İsviçre’nin kararını ise “Güçleri olsa camilere hiç izin vermeyecekler. AİHM’den döner” diye yorumladı.
YORUMLAR