Son üç yıldır Anadolu'da pek çok köy kahvesinde hep açık bir kanal var: Yaban TV. Doğayı ancak doğada yaşayan insanların koruyabileceğini savunan Yaban TV'ciler 'Mezrada, köylerde yaşayan insanları çevre bilinciyle harekete geçiriyoruz. Biz avcı değil, doğanın neferiyiz' diyor

29 Haziran 2009

İSTANBUL - ‘Yediğiniz meyvelerin çekirdeğini atmayın, doğaya serpin’, ‘ trolle balık avlanıyor’, ‘... yavru ayıyı evinde besliyorlar’, ‘... ağaçları kesiyorlar’, ‘... kaçak maden işletiliyor’...
Bu mesajlar üç yıldır yayın hayatında olan ‘Yaban TV’nin 24 saat ekranlarına yansıyan kısa mesajlarından sadece birkaçı. Doğru avlanma ve çevre bilinci konusunda insanları eğiten Yaban TV, aynı zamanda ‘fahri doğa koruyucuları’ndan oluşan ihbar hattıyla da doğayı koruyor. Türkiye’de 4 milyon kişinin kara avcılığı, 5 milyon kişinin de balık avcılığıyla uğraştığı tahmin ediliyor. Yaban TV kurulmadan önce ‘belgeli avcı’ sayısı sadece 15 bin iken, bu sayı geçen yıl 40 bine, bu yıl da 85 bine çıktı.
Yaban TV’nin kurucusu avcılık meraklılarının çok yakından tanıdığı bir isim olan gazeteci Ufuk Güldemir.
Türkiye’de yaban hayatı ve avcılık konusundaki eksikliği fark eden Güldemir, Amerika’da ve birçok Avrupa ülkesinde benzeri olan Yaban TV’nin Türkiye’de hayata geçmesini sağladı. İki yıl önce yakalandığı kansere yenik düşen gazeteci Güldemir’in yerine kanalı şu anda, yine bir yaban hayat sevdalısı eşi Gaya Güldemir, gazeteci Melih Meriç ve Dr. Ali Bürkev devam ettiriyor.
Yaban TV’nin Yönetim Kurulu Baş Danışmanı ve programcısı Dr. Ali Bürkev, Türkiye’nin dört bir yanını gezerek Anadolu insanıyla birlikte av yapıyor, onlara eğitim veriyor. “Avcılık aynı zamanda bir eğitimdir” diyen Bürkev, avcılıkla milyonlarla kişinin ilgilendiğini söylüyor. ‘Doğayı korumanın kanunlarla ve yönetmeliklerle olmayacağını’ savunan Bürkev, çözümü şöyle anlatıyor: “Doğayı, doğada yaşayan insan koruyabilir. Bunun için de eğitim gerekli. Biz bunu sağlıyoruz. Mezralarda, köylerde yaşayan insanları çevre bilinciyle harekete geçiriyoruz. Ormanda yaşayan insan ormanı korumuzsa, o ormanı koruyamayız. Yaban TV’den önce babadan oğula geçen ‘kara kucak’ diye tabir edilen bir avcılık zihniyeti vardı. Doğa, hiçbir eğitim almamış insanların kaderine terk edilmiş durumdaydı. Biz bunu değiştiriyoruz. Avcı değil, doğanın neferiyiz.”
Bürkev, “Sonuçta insanlar yüzyıllardır avcılıkla uğraşıyor, eğitim mutlaka gerekli. Avcılığın yönetilmesi gerekiyor. Çin geyiği, Çin’de yok ama İngiltere’de var. Bunun nedeni Çin’de denetim olmadığı için. İngiltere’de herkes önce avcılığı öğreniyor” diyor.  

Artık belgesel izleniyor
Doğa TV ortağı ve Yönetim Kurulu Üyesi gazeteci Melih Meriç ise Yaban TV ile ilgili şu bilgileri verdi:
“Amerika’nın en popüler kanalları av konusunda özel yayınlar yapıyor, gazeteler ekler veriyor. Avcılık, Yaban TV kurulana kadar yalnız Avrupa kanallarından izleniyordu. Türkiye’de Yaban TV, AGB’ye göre 0.2 izlenme oranına sahip. Bu da, ilk 25 kanal içerisine girdiğimiz gösteriyor. Birçok Avrupalı belgesel kanallarından daha çok izleniyoruz. Şu anda çanak anten ve D-Smartla izlenebiliyoruz ancak yakında Dijitürk’te de olacağız.” Çevre Bakanlığı’nın projelerine çok yer verdiklerinin altını çizen Meriç, Yaban TV’nin Anadolu’da köy kahvelerinde de yoğun olarak izlendiğini söylüyor. 

Takip mi ediliyoruz?
Meriç, ihbar hattı sayesinde çevrede meydana gelen sorunları anında ihbar hattı nedeniyle televizyon ekranında yayınladıklarını anlatıyor:
“Bir ihbar hattı oluşturduk. İnsanlar etrafında gördüğü çevre sorunlarını, yanlış avlananları kanala kısa mesajla bildiriyor. İsim ve yer veriyor. ‘Şurada kaçak maden var, dişi avlanıyor, şu bölgede ağaçları kesiyorlar...’ gibi mesajlar alıyoruz. Biz de bunu yayınlıyoruz. Bu durum insanlarda, ‘Acaba takip mi ediliyoruz?’ hissi uyandırıyor ve bir ‘oto kontrol’ oluşturuyor. Yaban hayatının korunması için adeta feryat ediyoruz.
Yaban TV’nin kurucusu Ufuk Güldemir’in eşi Gaya Güldemir, avın bir yaşam tarzı olduğu görüşünde:
“Avcılığa eşimle başladım. Ufuk bana kitaplar okurdu, avlanacağı hayvanlar hakkında her şeyi bilirdi. Bana hayvanlara saygılı olmayı öğretti. Afrika’dan Alaska’ya dünyanın her bir yerine gittim. Önemli olan avlanmak değil, hazırlığı, saatlerce doğada beklemek asıl haz veren. Alaska’da siyah ayı avında ayıların nasıl somonları avladığını üç metre yakından gördük. Kurt görülmesi çok zor bir hayvan, sürüler halinde gördük. Dakikalarca balinaları izledik. Asıl haz veren budur. Av bir yaşam tarzı.  Türkiye’de kadın avcılar çok yok, bu işte kadınlar da kendini göstermeli.”
Yaban TV’de yayımlanan bazı programlar şöyle:  ‘Dr. Ali Postası’nda Dr. Ali Bürkev, köylülerle konuşuyor, ava çıkıyor, onlara eğitim veriyor. Sekiz yıldır TURMEPA’da çalışan Ömer Boravalı ‘Soru cevap’ programı yapıyor. ‘Sizden Gelenler’ programında izleyicilerin çektiği görüntüler yayımlanıyor. Denizcilik üzerine programlar yapılıyor, Türkiye’de  yelken yarışlarını düzenleyen tek kanal YAban TV. Köpek konusunda her türlü eğitim programı yapılıyor. Dünya zıpkın şampiyonu Zeynel Sezgin program yapıyor. Kuşlarla ilgili program var. (Türkiye’de 1 milyon 200 bin kişinin kuş beslediği tahmin ediliyor.) Yakında binicilik üzerine programda yer alacak.