27 Şubat 2009

İSTANBUL - Ergenekon davasının dünkü 56. duruşmasında savunma yapan Kuvayi Milliye 1919 Derneği Başkanı emekli Albay Mehmet Fikri Karadağ, “Bu kadar insanı buraya toplayan insanların beynini tartmak lazım. Kesin 350 gram fazladır. 15 şehidin verildiği gün arkadaşımla yaptığım telefon görüşmesini dahi iddianameye koymuşlar. Gizli tanık 17’nin benim hakkımdaki gazeteci Fehmi Koru ile yazar Orhan Pamuk’a karşı suikast planladığına dair anlattıkları doğru değil. Gizli tanık 17’nin anlatımları hukuk tarihimizin yüz karasıdır. Seçilmiş kurulmuş hükümeti taşlamak için parlamentoya gideceğimizi de söylemiş. Bunu yapacak olanı ilk ben taşlarım. Bu nasıl iddiadır. Soyunuz kurusun” dedi.
Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin’in kendisine son dört yıldır bayramlarda tebrik kartı gönderdiğini söyleyen Karadağ, “Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da gönderdi. Şimdi Şahin, Ergenekon’un hükümet kanadı mı” dedi.
Derneğe muvazzaf subay gelip gittiği yolundaki iddiaların asılsız olduğunu belirten Karadağ, “Muvazzaf biri gelse ağzını burnunu kırar bölüğüne gönderir” dedi.
Karadağ, çapraz sorgusunda Kuvayı Milliye 1919 Derneği’nin bulunduğu bina için ‘karargâh’ ifadesini kullanarak, “basında çıkan ‘karargâh evleri’yle ilgisi yok” dedi. Karadağ, genel başkanlığını yaptığı dernekte ele geçen ‘Özel Kuvvetler’ başlıklı evraklarda bahsedilen yapı ile de ‘AKUT’ benzeri bir yapıyı kastettiklerini belirtti.  Kendisinin tüm savunmasında dürüst bir insan olduğunu anlattığını belirten Pekgüzel, bu söyleme bakarak Sedat Peker ile ilişkisini nasıl açıkladığını sordu. Karadağ ise bu soruya sinirlenerek, “Dürüstlüğü bana öğretmeyin” diye tepki gösterdi.