25 Ekim 2008
İSTANBUL - Artvinli çevreciler bastırdı, ‘dünyanın en yaşlı ve zengin bitki örtülerinden biri’ne sahip olan Artvin Cerrattepe’de, madencilik yapmak isteyen şirketin ruhsatı iptal edildi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, “Bu maden şirketi ruhsatını aldığında çevresel etki değerlendirme (ÇED) raporu almak gibi bir zorunluluk yoktu” diyerek kendini savundu. Ama ruhsatın iptal edilmesini engelleyemedi.
Türkiye Kaz Dağları’nda altın madenciliğini tartışırken, haritanın tam öbür ucunda, Artvin Kafkasör Dağı Cerattepe mevkisinde ‘Atı alan Üsküdar’ı geçmişti bile...’
Kanadalı Inmet Mining firması 1991’de Enerji Bakanlığı’ndan ruhsat istemiş, kâğıt üzerinde 1994 yılında faaliyete geçmişti. Önce altın çıkaracağını söyleyen firma, kamuoyu baskıları karşısında sadece bakır çıkaracağını açıkladı. Ama madenle birlikte, madene karşı tepkiler de büyüdü.
Yeşil Artvin Derneği ve Artvin Barosu da 2005 yılında harekete geçti. Maişletmesinin ruhsatının iptali için Enerji Bakanlığı’na dava açtı.
Artvinlilerin başlıca iki iddiası vardı: 1) Maden işletme sahası ve galerisi Artvin’e 1100 metre uzaklıkta. Madenden kaynaklanan aktif heyelan ve potansiyel bir heyelan riski var. Bir sel ve heyelan felaketi doğrudan Artvin’i vurabilir. 2) Yürürlükteki Madencilik Kanunu nedeniyle bölgedeki madencilik faaliyetlerinin ülke ekonomisine önemli bir katkısı olmadığı gibi, eşsiz doğayı bölge halkının sağlığını bozacak.
Enerji Bakanlığı avukatları da ruhsat iptaline şöyle karşı çıktı: 1) Madenin işletme ruhsatları Maden Kanunu hükümlerine uygun olarak alındı. 2) ÇED Yönetmeliği, 1993’te çıktı. Bu madene ön işletme ruhsatı daha önce verildi. Dolayısıyla, şirket ÇED raporundan muaf. 3) Davacı Yeşil Artvin Derneği ve Artvin Barosu’nun herhangi bir hakkı ihlal edilmedi.
Rize İdare Mahkemesi’ndeki dava önceki gün sonuçlandı. Mahkeme, öncelikle bu davanın ‘milad’ını ‘kâğıt üzerinde’ faaliyete geçtiği yıldan, yani 1994 yılından başlattı. Bu nedenle madenin 1993 yılından beri Türkiye’deki madencilik faaliyetlerinde aranan Çevresel Etki Değerlendirmesi’nden (ÇED) muaf tutulamayacağına karar verdi. Ve madenin ruhsatını iptal etti. Mahkemenin bir diğer önemli kararı da, davacılarla ilgili oldu. Mahkeme, davacı dernek ve baronun hakkının ihlal edilmediği iddiasına karşılık şu karara vardı: “Anayasa’ya göre herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevrenin kirlenmesini önlemek devletin ve vatandaşların ödevidir.”
Karar Yeşil Artvin Derneği ve Artvin Barosu’nu sevindirdi. Dernek Başkanı Erdoğan Gazihan, memnun: “Bu Artvin halkının ortak bir davasıdır. Maden işletmeciliği henüz başlamamıştı ancak lokal olarak doğaya zarar verilmiş ve ağaçlar kesilmişti. Maden için hazırlık çalışmaları 15-20 yıldır devam ediyordu. Şirket 20 bin ağacın kesileceğinden bahsediyordu ancak sayı çok daha fazla olacak. Çünkü şirketin 500 bin dönümün üzerinde ruhsat alınmış alan bulunuyordu. Hedefimiz, Artvin’in bir üniversite, eğitim, bir ekotarım kenti olduğunu, maden kenti olmadığını tüm Artvin halkına duyuracağız.”
‘Kazanan Artvin oldu’
Artvin Barosu Başkanı avukat Bedrettin Kalın da memnun: “Cerattepe çok kar alan bir heyelan bölgesidir. Artvin üzerine heyelanın gelememesinin tek sebebi oradaki ağaçlardır. Sonuçta Cerattepe kurtuldu, kazanan Artvin oldu.”
İnmet Mining Artvin’de Çayeli Bakır İşletmeleri ve Artvin Bakır İşletmeleri adıyla faaliyetlerini sürdürüyor. Radikal’in iletişim kurmaya çalıştığı her iki firmaya da ulaşmak mümkün olmadı. İnmet’in uluslararası internet sitesinde de Türkiye’den erişimin, sadece Kanada’daki posta adresi aracılığıyla yapılabileceği yazıyor.
YORUMLAR