Ergenekon soruşturması kapsamında gözaltına alınan İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek 'Ergenekon terör örgütünün üst düzey yöneticisi olmak ve devlete ait gizli belge ve bilgeleri temin edip elinde bulundurmak'tan tutuklanarak Bayrampaşa Cezaevi'ne konuldu.

25 Mart 2008

İSTANBUL - Ergenekon soruşturması kapsamında gözaltına alınan İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek 'Ergenekon terör örgütünün üst düzey yöneticisi olmak ve devlete ait gizli belge ve bilgeleri temin edip elinde bulundurmak'tan tutuklanarak Bayrampaşa Cezaevi'ne konuldu. İP Genel Başkan Yardımcısı ve Ulusal Kanal Genel Yayın Yönetmeni Ferit İlsever, Aydınlık Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Serhan Bolluk ve gazeteci Adnan Akfırat da 'örgüt üyeliği, yardım ve yataklık' suçlarından tutuklandı. Böylece operasyonda tutuklu sayısı 44'e yükseldi. Eski İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu'ysa tutuklanması istemiyle sevk edildiği mahkemede 'yaş durumu' dikkate alınarak serbest bırakıldı. Alemdaroğlu'nun yurtdışına çıkışı yasaklandı. Ayrıca ayın belli günlerinde karakola giderek imza vermesi istendi. Bu arada Cumhuriyet Gazetesi İmtiyaz Sahibi ve Başyazarı İlhan Selçuk'un da savcılık sorgusundan sonra mahkemeye sevk edildiği ortaya çıktı ve onun da yurtdışına çıkışı yasaklandı.
Ergenekon soruşturması kapsamında Selçuk, Alemdaroğlu ve Perinçek'in de aralarında bulunduğu 12 kişi geçen cuma sabahı yapılan baskınlarla gözaltına alınmıştı. Selçuk'la birlikte dört kişi cuma gece yarısı çıkarıldıkları adliyede serbest bırakıldı. Selçuk'un savcılıktan serbest bırakıldığı bilgisi verilmişti ancak dün İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yaptığı açıklamada Selçuk'un mahkemeye sevk edildiği ve hakkında yurtdışı yasağı konulup, denetimli olarak serbest bırakıldığı belirtildi.
Perinçek: Hedefte ordu var
Alemdaroğlu, İlsever, Bolluk, Akfırat ve işadamı İbrahim Benli önceki gün öğlen saatlerinde, Perinçek'se gece saatlerinde Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesi'ne gönderildi. Perinçek, adliye girişi sırasında "Bütün hedefte ordu var" diye bağırdı. Polis, Perinçek'i uyararak, susmasını istedi. Savcılar Zekeriya Öz, Mehmet Ali Pekgüzel ve Nihat Taşkın tarafından ifadeleri alınan zanlılardan İbrahim Benli, savcılık ifadesinden sonra serbest bırakıldı. Alemdaroğlu, İlsever, Bolluk, Akfırat ve Perinçek'se mahkemeye sevk edildi.
Polis, savcılık ve mahkemedeki sorgusunda 'susma hakkını' kullanan Alemdaroğlu, 'Halkı isyana teşvik'ten çıkarıldığı mahkemede 'yaş ve sağlık durumu' dikkate alınarak serbest bırakıldı. Ancak mahkeme 'kuvvetli suç şüphesi bulunduğuna' dikkat çekerek, yurtdışına çıkışını yasaklandı. Ayrıca karara göre Alemdaroğlu her ayın 1'i ve 15'inde polis merkezine gidip imza verecek. Kemal Alemdaroğlu, adliyeden çıkarken, Ergenekon'u 'soytarılık' diye nitelendirdi.
Doğu Perinçek, Ferit İlsever, Serhan Bolluk, Adnan Akfırat'sa tutuklanmaları istemiyle mahkemeye sevk edildi. Sabaha karşı 06.30 sıralarında hâkim karşısına çıkan Perinçek 'Ergenekon terör örgütünün üst düzey yöneticisi olmak ve devlete ait gizli bilgi ve belgeleri temin edip elinde bulundurmak'tan tutuklandı. Bolluk, İlsever, Akfırat'ın 'örgüt üyeliği, yardım, yataklık etmek ve devlete ait gizli belgeleri bulundurmak' suçlarından tutuklanmasına karar verildi. Zanlılar Bayrampaşa Cezaevi'ne gönderildi. Perinçek'i taşıyan aracın önü eşi Şule ve oğlu Can Perinçek'in de bulunduğu grup tarafından kesilmek istendi. Çevik kuvvetin müdahalesiyle grup dağıldı.
Perinçek'in avukatı Mehmet Cengiz bugün tutuklama kararlarına itiraz edeceklerini belirterek, "21 Mart operasyonundan 10 gün önce, 11 Mart günü Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'na verdiğimiz dilekçeyle Perinçek'in tutuklanmasıyla bir ivme kazandı. Perinçek hakkındaki tek kanıt 2001'de Tuncay Güney adlı kişinin verdiği ifade. Perinçek'in telefonları 2 Şubat'tan itibaren dinlemeye alınmış. Kendisi ifadesinde 'bu görüşmelerin altına gururla imza atıyorum' dedi" diye konuştu.
'Kroki İP'te bulunmadı'
Cengiz, basında yayımlanan, "AKP'nin kapatılma iddianamesi iki gün önceden ellerindeydi" denilen metni Aydınlık dergisinin isteği üzerine kendisinin yazdığını belirterek, "İddianamenin açıklanmasından iki gün sonra yazdım. Altı sayfalık özet çıkardım. Aydınlık'ın son sayısında yayımlandı" dedi. Cengiz, 'Yargıtay krokisi'nin İP Genel Merkezi'nde yapılan aramalarda bulunmadığını savunarak, dört İşçi Partiliye iddianemeyle ilgili soru yöneltilmediğini, kroki iddiasının ifadeler bitmek üzereyken sorulduğunu söyledi. Cengiz ifade tutanaklarının kendilerine verilmediğini not tutmalarına izin verildiğini anlattı.