Serkan Ocak

Loading

Travel Blog

Hava bize göre temiz, AB'ye göre kirli

11 Şubat 2008

İSTANBUL - Havanız ne kadar sağlıklı? Çevre Bakanlığı'nın internet sitesindeki 'Hava İzleme Ağı' değerlerine göre büyük oranda 'temiz'. AB'ye göreyse kirli.
Türkiye'de hava kirleticileri için uyulması gereken sınır değerler 1986'da yılında yürürlüğe giren ve halen geçerli olan 'Hava Kalitesi Korunması Yönetmeliği'ne göre belirlendi. İstanbul'da 10 noktada hava kirliliğili ölçülüyor. Esenler bölgesi dışında tüm yerlerin gün içi ortalama değerleri 'iyi' seviyelerde görünüyor. Esenler'se 'sağlıksız'.
İTÜ Meteoroloji Bölümü öğretim üyelerinden Prof. Dr. Selahattin İncecik, hava kalitesi değerlerinin sürekli değişime ihtiyacı olduğunu, Türkiye'deki değerlerinse çok geride kaldığını savunuyor. Prof. Dr. İncecik'e göre artık Türkiye'de de AB standartlarına geçilmesi gerekiyor: "Hava kalitesi değerlerinin ulusal standartların altında kalması havanın temiz olduğu anlamına gelmez. Hava kalitesi standartları, toplumun refahına paralel olarak sürekli değişme ihtiyacı gösteren değerlerdir. Hedef alınması gereken değerler de AB'nin standartlarıdır."
Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu'ysa şu anda hava ölçümlerinde hava kirlilik oranlarının standartların altında olduğunu. ileride standartların da düşeceğini söyledi:
"Hava değerlerinin standartlarının düşürülmesi için çalışmalar sürüyor. Doğalgaza dönüşümle İstanbul'da kükürt oranını azalttık. 81 ilde hava izleme ağı var. Önemli olan, tüm parametrelerin standartların altında olması. Hava kirliliğinde oranlar şu anda değerlerin altında. İleride standartlar düşürülecek."
Kükürt azaldı ancak toz var
Prof. Dr. İncecik de İstanbul'da doğalgaz dönüşümüyle birlikte kükürt oranında büyük bir azalma olduğunu anlattı, ancak insan sağlığı açısından zararlı azotoksit ve partikül (toz) seviyelerinin tehlikeli boyutlarda arttığını savundu: "Yanma kaynaklı azotların birinci nedeni araçlardır. Azotoksitler başta olmak üzere ciddi artış var ve bunu kontrol edecek ciddi bir önlem yok. Yayalar için çok büyük bir tehlike. Bunun için alınan bir önlem yok. Partikül seviyesi de ciddi oranda arttı. Şu an da 10 mikron seviyesinde ölçüm yapılıyor. Küçük partiküllerin (2.5 mikron ve altı) ölçülmesi gerekir. Bunlar akciğerlere kadar iniyor, insan sağlığına etkileri büyük. Ölçümü yapılmadığından havadaki küçük tozların miktarından haberimiz yok. Şehirdeki partiküllerin temel kaynakları çevredeki bütün endüstriyel emisyonlar, küçük atölyeler, yollardaki tozlar ve dizel araçlardır."
İstanbul'daki yüzde 91'lik doğalgaz dönüşümü sayesinde insan sağlığı açısından diğer tehlikeli bir madde olan havadaki kükürt oranı geçmiş yıllara göre çok düştü.
Ancak Prof. Dr. İncecik doğalgaz kullanılmayan özellikle gecekondu bölgelerinde yüksek oranlarda kükürt bulunduğunu şöyle anlatıyor: "Kömür kullanıldığı sürece kirlilik önlenemez. İstanbul tepeler ve çukurlardan oluşuyor. Böyle bir yere çok az kirletici de atılsa oranlar çok yüksek çıkar. Koskoca İstanbul'da 5 bin 500 metrekarelik bir alanda, izleme istasyon sayısı çok az. Ayrıca özellikle sisli havalarda kirlilik yüksek seviyede konsantrasyon yaptığından insan sağlığı açısından daha tehlikeli olur."
Kalp ve akciğer hastalıkları
Halk Sağlığı Uzmanı ve Çevre İçin Hekimler Derneği İkinci Başkanı Dr. Ümit Şahin de insan sağlığı için asıl tehlikenin partikül kirliliği olduğunu vurguladı: "İstanbul'da kış aylarında partikül kirliliği hâlâ belli bölgelerde 100 mikrogramın üzerinde görülüyor. Sağlık açısından asıl büyük riski yaratan partikül kirliliğidir ve düşük düzeylerde bile uzunca bir süre maruz kalındığında kalp ve akciğer hastalıklarına ve risk grubundaki kişilerde solunum yetmezliği ve kalp krizinden erken ölümlere neden olabilir."
Çevre Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Üyesi Korhan Altındal ise hava kirliliğinin şu anda insan sağlığını olumsuz yönde etkilemeyeceğini söylese de uzun vadede kirli havaya maruz kalan insanların ciddi sağlık sorunları yaşayacağına dikkat çekti: "Küresel ısınma kaynaklı hava sıcaklığının mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi hava kirliliğini etkileyen nedenlerden biri!"
Eski Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe de 'bir sorun olduğu' görüşünde: "Türkiye'nin limitleri çok yukarıda. Mutlaka güncellenmeli. AB'de bazı oranların 20 yıl öncesinin 10'da birine kadar düştüğü oluyor."

AB'ye uyanlar
Türkiye standartlarına göre partikül madde oranında sınır değer metreküpte 300 mikrogram, Avrupa Birliği'nde metreküpte 50 mikrogram. Türkiye'de kükürtdioksit sınırı metreküpte 400 mikrogram, AB'de 125 mikrogram. Azatoksit sınır değerleri Türkiye'de metreküpte 300, AB'de metreküpte 200 mikrogram.
Çevre Bakanlığı'nın Hava Kirliliği Ölçüm Ağı'ndaki bilgilere göre 3-10 Şubat tarihleri arasında partikül madde oranı açısından İstanbul'da sadece üç bölge (Kartal, Sarıyer, Üsküdar) AB standartlarında 'temiz'di.
Aksaray: 89.5
Alibeyköy: 50.4
Beşiktaş: 64.7
Esenler: 254.5
Kartal: 46
Sarıyer: 43.1
Ümraniye: 59
Üsküdar: 47.8
Yenibosna: 92.2

  • Paylaş:
alternative title

YORUMLAR