20 günlük rapor alan Serkan Tekpetek'-in kulağı, sırtı ve kalçaları mosmor.Dayak iddiasıGazeteci Serkan Tekpetek, Beyoğlu polisinden iki saat boyunca dayak yediğini, gözüne biber gazı sıkıldığını, hareket halindeki araçtan atıldığını ve iki kaburgasının kırıldığını öne sürdü. Polis kaynakları: "Bu olayla ilgili bilgimiz yok, bakacağız."
29 Temmuz 2007
İSTANBUL - ÖSS'ye karşı düzenlediği ilginç gençlik eylemleriyle gündeme gelen 'Yüzde 52' grubunun liderlerinden Sinan Tekpetek, polisten dayak yediğini öne sürdü. Tekpetek ıssız bir yere götürülerek 10'un üzerinde polis tarafından iki saat boyunca dövüldüğünü ve resmi polis aracından atıldığını iddia etti. İki kaburgası kırılan ve vücudunun birçok yerinde morluklar oluşan Tekpetek, 20 gün iş göremez raporu aldı. Tekpetek, Beyoğlu Adliyesi'ne suç duyurusunda bulundu. 26 Temmuz 2007 perşembe akşamı saat 23:30 sıralarında, Beyoğlu'nda kardeşinin nikâh yemeğinden dönen 'Özgür Hayat' gazetesi ve 'yüzde 52 Öfke' dergisi Sorumlu Yazıişleri Müdürü Sinan Tekpetek'e, Gezi Parkı'nda polis kimlik sordu. Genel Bilgi Taraması (GBT) yapan polis, Tekpetek'e kimliğini teslim ederek gidebileceğini söyledi. Ne olduysa bundan sonra oldu diyen Tekpetek, hayatının en zor iki saatini şöyle anlattı: "Kimlik tespitinden sonra bir polis aracı yanıma yaklaştı. Üç polis vardı. Ne olduğunu anlayamadan gözüme biber gazı sıktılar. Sonra beni kargatulumba araca soktular. Aracın içinde beni dövmeye başladılar. Ne olduğunu sordukça çok ağır küfür ettiler. Kafamı kaldırdığım anda biber gazı sıktılar."'İki saat boyunca dayak'Bir yandan gözlerini kapatıp bir yandan da kendini korumaya çalıştığını anlatan Tekpetek, 20-30 dakikalık yolculuktan sonra kendisini arabadan indirdiklerini söyledi. Gittiği yerde sadece eski surlar olduğunu fark eden Tekpetek, üç polise yedi-sekiz resmi üniformalı polisin daha katıldığını anlatarak şöyle devam etti: "Araçtan indirip yerde tekmelemeye, coplamaya başladılar. Neden beni buraya getirdiniz? Faili meçhul mü yapacaksınız?" diye sordum. Soruma sinirlenen polisler ağır küfürler edip vurmaya devam ettiler. Yüzümü korumaya çalıştım. Sırtımı çok fazla copladılar. Burada yarım saatten fazla dayak olayı sürdü. Sonra beni tekrar araca bindirdiler. Yaklaşık 15 dakika sonra 30-40 kilometre hızla gittiğini tahmin ettiğim aracın içinden beni attılar."'Planlı bir olay'Gözünü Karaköy'de açtığını söyleyen Tekpetek, "Şans eseri hayati bir organımı bir yere çarpmadım. Bir taksiye binerek arkadaşlarımın yanına gittim. Birlikte hastaneye gittik Siyami Ersek Hastanesi'ndeki doktor en az '20 gün iş göremez' raporu verdi."Kaburgası iki yerden kırılan Tekpetek, polisin planlı bir şekilde hareket etmesinin ve kendi aralarında küfür haricinde tek kelime etmemesinin tesadüf olamayacağını söyleyerek şöyle konuştu: "Kadıköy'de 2005'te iki sivil polis birini döverek gözaltına almaya çalışıyordu. Tanımadığım bu kişi için polise neden vurduğunu sordum. Benimle birlikte birkaç kişi daha vardı. Polisler panikleyerek 'dayak yiyoruz' diye destek ekip istedi. Oraya gelen polislerle aramızda kısa bir arbede yaşandı. Bu konuyla ilgili bir dava devam ediyor. Taksim'de yapılan GBT sorgulamasında bu olayı öğrenen polisler belki böyle davranmıştır. Sebebini tam olarak bilmiyorum. Ama planlı bir olay olduğu ortada."Emniyet: Bilgimiz yokTekpetek'in suç duyurusuyla, son aylarda Beyoğlu'nda büyük artış yaşanan 'polis şiddeti şikâyetleri'ne bir yenisi daha eklenmiş oldu. İnsan Hakları Derneği(İHD) İstanbul Şubesi'nin verilerine göre Beyoğlu'nda 2007 yılının ilk altı ayında, polisin yaptığı öne sürülen 22 işkence ve kötü muamele olayı gerçekleşti. Emniyet kaynaklarının verdiği bilgiye göre; Radikal Gazetesi'nde 30 Haziran'da yayımlanan 'Beyoğlu'nda dayak kol geziyor' başlığıyla polisin orantısız güç kullandığı haberinden sonra emniyet teşkilatı içindeki eğitim arttı. Polisin zor kullanma sınırlarının aşılmaması, insan hakları ve polis halk ilişkisi konularında her türlü önlem alınıyor. Sinan Özpetek olayı hakkında herhangi bir bilgi yok ancak olay araştırılacak. Tekpetek'in dayak yemesi iddialarıyla ilgili açıklama yapan İnsan Hakları Derneği İstanbul Şube Başkanı Rıza Dalkılıç şunları söyledi: "Vazife ve Selahiyet Kanunu ile polisin yetkilerinin artırıldığında kaygılarımızı kamuoyuyla paylaştık. Sonuçlarının çok kötü olacağını, polisin keyfi davranacağını ve bir polis kenti olacağımızı dile getirdik. Bugün haklı olduğumuz ortaya çıktı. Son altı aylık raporu yayımladığımızda Beyoğlu'nda artan olayları belirttik. Bu son olayı da şiddetle kınıyoruz."
YORUMLAR