Muğla Milas'taki bir parkat ağaçlar son birkaç gündür kesiliyor. Yetkililer ağaçları kesmediklerini, budadıklarını söylüyor. Ancak Güllük'te yaşayanlar ağaçların kesildiğini belirtiyor.

16 Mayıs 2015

RADİKAL - Güllük’ün adı Fevzi Çakmak’la özdeşleşmiştir. Güllük’te yaşayan çoğu kişi şu hikayeyi bilir: Eski adı Küllük olan bölgede gelen Fevzi Çakmak, aslında beldenin çok güzel olduğunu söyler ve adının ‘Güllük’ olarak değiştirilmesini ister. Fevzi Çakmak daha sonra bir parka gider ve oturur. Şimdi ‘Güllük Çocuk Parkı’ olarak anılan o parkta son birkaç gündür yoğun bir çalışma var. İş makineleri parkın içinde dört dönüyor. Ağaçlar bir bir kesiliyor.

 Çalışmalar son beş gündür devam ediyor. Dün en son bir de çam ağacı kesildi. Bölgede görüştüğümüz çevre sakinleri, ne yapıldığını bilmediklerini ancak her gün ağaçların kesildiğini anlattı.   CHP 'li Milas Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürü Mustafa Çoban, parkın çok eski olduğunu, 50-60 yıllık ağaçların bulunduğunu belirterek iddialarla ilgili şunları söyledi:  “Park çok eskiydi. İçeride oturacak yer dahi yoktu. Burayla ilgili peyzaj memurlarımıza proje hazırlattık. 5-10 adet okaliptüs ağacı vardı. Çok büyüyen, büyüdüğünde kontrolü olmayan ağaçlar. Bunlar bataklıkta oluyor. Ancak eskiden imkansızlıklardan ekilmiş. Çok büyük ağaçlar dallarını budayınca kestik sandılar. Ağaçları kesmedik. Ancak bankaların bankamatiklerini koyacak yer açmak için üç adet karabiber ağacını kestik. Onlar da kokusuz ağaçlar. Yerine 10 tanesini de dikeriz. Biz yılda 1500 ağaç dikiyoruz. Biz de yeşili çok seviyoruz. Ancak eskiyi değiştirmek için bazı müdahaleler yapmamız gerekiyordu. Parkı işlevsel hale getiriyoruz.”

Güllük’te parkın yakınlarında yaşayan ve adını vermek istemeyen bir vatandaş da, parkın bakımsız olduğunu ancak atıl olmadığını belirterek şunları anlattı: “Dört beş gündür çalışıyorlar. Şehrin merkezinde bir park burası. Bakım yapılması gerekiyordu. Ancak bu şekilde değil. Ağaçlara göre de bir park düzenlenebilirdi. Ağaçların çoğunu kestiler. Tamam okaliptüs bataklık bitkisi ancak o ağaçlar en az yüz yıllık. Anıt değeri var. Bugün de bir çam ağacı kestiler...”