29 Mayıs 2014
Soma’daki kömür santralında yaşanan facianın ardından Greenpeace, termik santrallarla ilgili bir rapor hazırladı. Rapora göre,
Türkiye
önümüzdeki yıllarda açmayı planladığı termik santrallara göre
Avrupa
’da birinci sırada yer alıyor. Planlanan santral sayısı şimdilik 80. Türkiye’deki bu kömür yatırımı planları iklim değişikliğini tehdit etmesi bakımından da Çin, Hindistan ve Rusya’nın ardından dünyada 4. sırada yer alıyor.
‘Termik santrallar trafik kazaları kadar can alıyor’
Greenpeace’in ‘Sessiz katil’ adındaki raporuna göre, kömür termik santrallarda yakıldığı her an sessiz bir katil gibi insan ömründen çalıyor. Yine rapordaki bilgilere göre, 2013’te Dünya Sağlık Örgütü (WHO), hava kirliliğini kansere yol açan çevresel sebepler arasında birinci sırada belirledi.
Raporda kömür santrallarının neden olduğu ölüm oranları ile ilgili de bilgiler yer aldı. Ölüm sayıları ile ilgili de Almanya’da Stuttgart Üniversitesi’nde kullanılan bir model benimsendi. Üniversite, hava kirliliğinden kaynaklanan ölüm sayısını erken ölümler sebebiyle kaybolan yıl sayısına dönüştürdü. Raporda kullanılan bu modele göre, parçacık kirliliğinden dolayı bireyin ömrü 11 yıl, ozon gazına maruz kalanların ömrü 9 ay kısalıyor.
Raporda bu modelle Türkiye’de yalnız 2010’da çalışmakta olan 19 tane kömürlü termik santrallardan kaynaklanan hava kirliliğinden dolayı 7900 erken ölüm gerçekleştiği tespit edildi. Yine raporda yer alan bilgiler göre, santrallardan kaynaklı hava kirliliğine maruz kalan insanların ömrü yaklaşık 10 yıl kısaldığından dolayı hayatlarından toplamda yaklaşık 79 bin yıl çalındı.
Bu sonuçlar, Türkiye’de kömürden kaynaklı ölümlerin, trafik kazalarında yaşanan can kayıplarıyla neredeyse aynı seviyede olduğunu gösteriyor. Avrupa Birliği ülkelerinde de 2010’da işletmede olan 300 kömürlü termik santral, Avrupalıların hayatlarının tahmini olarak toplam 240 bin yıl kısalmasına (22 bin erken ölüm) neden oldu.
Avrupa Birliği’nde 2010 yılında kömürlü termik santrallar yüzünden en çok yaşamın çalındığı ülkeler sırasıyla şöyle tespit edildi: Polonya, Almanya, Romanya, Bulgaristan ve Birleşik Krallık. 2010’da kömürlü termik santrallardan kaynaklı 7900 erken ölümle Türkiye bütün
AB
ülkelerini geride bıraktı.
Greenpeace raporunda şu tespit ve öneriler dikkat çekti:
Yeni kömür yatırımları
iptal edilmeli.
2040 yılına kadar kömür devreden çıkarılarak elektrik üretimindeki payı sıfıra indirilmeli,
Kömür sektöründe çalışan işçilerin yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği gibi sektörlere geçişinin yapılması için ulusal bir plan hazırlanmalı.
Kömüre verilen teşvikler sona erdirilip bu teşvikler yenilenebilir enerjilere kaydırılmalı ve yenilenebilir enerjiler önündeki bariyerler kaldırılmalı,
Elektrik enerjisi lisans başvurularında yerli kömür ve ithal kömür yerine, yenilenebilir enerji kaynaklarına öncelik verilmeli.
Türkiye’de kömüre bağlı enerji üretimi, 2009-2012 arasında yüzde 40 artış gösterdi. Şu anda 80’in üzerinde planlanan ve izin aşamasında olan kömürlü termik santral projesi var. Ayrıca, Enerji Bakanlığı tarafından 11.5 milyar ton yerli kömür rezervini kullanarak 17-18.000 megavat elektrik üretilmesi hedeflenmekte.
Kömür sadece yeraltında değil, yer üstünde santrallarda yakıldığında da öldürüyor. Örneğin, 2010 yılında Soma Termik Santralı’ndan kaynaklı hava kirliliği 13 bin 400 yaşam yılı kaybına yol açtı.
YORUMLAR