Osmanlı döneminden zengin bir mirasa sahip Kâğıthane, İstanbul'un turistik güzergâhlarından biri olmaya aday. Gezi rotasında sandal sefası da var, Osmanlı Arşivi'nin rafları arasında dolanmak da.

22 Nisan 2014

Şair Nedim, o ünlü şiirinde şöyle diyor: “Gidelim serv-i revanım, yürü Sadabâd’e...” Yaklaşık 30 kişilik turizmci grupla birlikte biz de yürüdük gittik Sadabad’ın bulunduğu Kâğıthane’ye.
Türkiye ’de ‘38. Turizm Haftası’ nedeniyle bazı etkinlikler düzenlenirken İstanbul ’daki etkinliklerin başında Kâğıthane geliyor. Adını Osmanlı dönemindeki yoğun kâğıt üretiminden alan ve bir zamanların lale bahçeleriyle ünlü Kâğıthane’nin, tarihi bir gezi güzergâhı olması hedefleniyor. Bu nedenle geçen hafta turizm rehberlerine ve acentelere yönelik gün boyu süren bir etkinlik düzenlendi.
İstanbul Kültür ve Turizm il Müdürlüğü ile Kâğıthane Belediyesi’nin ortaklaşa düzenlediği etkinliğin en önemli amacı, bölgeyi bir turizm noktası haline getirmek. Henüz yoğun bir turizm faaliyetinin yapılmadığı Kâğıthane’de tarihi eserler ve kültürel değerler, belediyenin yıllardır süren yoğun çabaları sonucunda gün yüzüne çıkarılıyor.

Derede tekne turu bedava

Grubun ilk durağı şu anda Kâğıthane Belediyesi’nin kurulu olduğu ve eskiden Osmanlı döneminde Sadabad Sarayı’nın bulunduğu noktaydı. Belediye ilçedeki altyapı çalışmaları gibi kazılar sonucu gün yüzüne çıkan tarihi eserleri bahçede ‘açık hava müzesi’nde sergiliyor. Belediye, Boğaz’dan Kâğıthane Deresi’ne su aktarılan bölge ile Haliç’in birleşme noktasında yer alıyor. Burada isteyen vatandaşlara ücretsiz olarak tekneyle tur yaptırılıyor. Derenin bazı kısımlarında her iki taraf da yeşil örtüyle kaplı olduğu için şehirden kısmen izole bir gezinti yapılabiliyor.
Belediyenin bahçesindeki Sadabad Camii ise kapsamlı bir restorasyondan geçiriliyor. Şimdilik ibadete kapalı olan cami yakında yeniden hizmet verecek. Kâğıthane Belediyesi Basın Danışmanı Hüseyin Irmak, Sadabad kompleksinde Çağlayan Yetimhanesi’nin bulunduğunu ve burada Cumhuriyet döneminin en önemli Türk müziği sanatçılarından Safiye Ayla’nın yetiştiğini, Ayla’nın o yıllara ait fotoğraflarını göstererek anlattı.
Grup, daha sonra Kâğıthane’de geçen yıl açılan, Başbakanlık’a bağlı Osmanlı Arşivi’ni gezdi. Osmanlı’ya ait yaklaşık 100 milyon belgenin bulunduğu hizmet binasında Osmanlı padişahlarının fermanları, defterler, Osmanlı dönemine ait ülkelerarası anlaşmalar gibi bazı eserler sergileniyor.
Organizasyonun son durağı ise tarihi Kâğıthane Demiryolu güzergâhı oldu. Çiftalan Köyü’ndeki maden ocağından çıkarılan kömürlerin Kâğıthane’ye aktarılması için orman içinde kurulan demiryolundan bugün çok az kalıntı var. Rayların bir kısmı belediyenin açık hava müzesinde sergileniyor. Küçük bir bölümü ise halen ormanın gizli bir noktasında duruyor.

50 rehber Kâğıthane uzmanı olacak

Kâğıthane Belediye Başkanı Fazlı Kılıç, ilçenin tarihi bir yerleşim yeri olduğunu ama bu yönünün geri planda kaldığını anlatarak şunları söyledi:
“10 yıldır yaptığımız çalışmalarla ilçenin tarihi yönünü ön plana çıkarttık. Önemli bir algı oluştu. Kâğıthane tarihi yönüyle İstanbul’un tarihi zenginliğine yeni bir katkı sağladı. Buradaki her eser ayrı bir güzellik. Şehrin içinde gezilebilecek güzel alanlara sahibiz.”
İstanbul Kültür ve Turizm İl Müdürü Ahmet Emre Bilgili de hedeflerini, “Kâğıthane ve turizm ilişkisini bu yıl çalışıyoruz. Kâğıthane’yi bir turizm rotası haline getirmeye çalışıyoruz. Kâğıthane’nin kültür-turizm potansiyeli bilinmiyordu, bilinir hale getirmeye çalışıyoruz. Önemli bir potansiyeli var. Osmanlı Arşivi’nden sandal sefasına, orman yürüyüş yolundan tarihi demiryolu güzergâhına kadar bir günlük gezi rotası haline getirmeyi hedefliyoruz. İç turizm olmadan, dış turizm olmaz. İlk hedefimiz yerli turistler. İlk etapta 50 rehberi Kâğıthane uzmanı hale getireceğiz” diye anlattı.