Japonya'daki Fukuşima nükleer felaketinin 3. yıldönümü nedeniyle Yeşil Düşünce Derneği ile Nükleersiz.org bu yıl Fukuşima felaketi üzerine çalısan aktivist yazar Toshiya Morita'yı Türkiye'ye davet etti. İstanbul'da dün bir basın panel düzenleyen Morita, Japonya adına dünyayı kirlettikleri için utandığını anlattı.
11 Mart 2014
İSTANBUL
- Fukuşima’daki nükleer reaktörlerden birinin her gün denize 400 ton radyasyon bulaşmış su sızdığını anlatan Morita, yetkililerin bunu gizlediğini belirtti. Olimpiyatlar için de Japon hükümeti tarafından yalanlar söylendiğini, bazı önemli bilgilerin gizlendiğini aktaran Morita, özetle şunları dedi:
“Şu anda Fukuşima ölüm saçıyor. Yeni tehlikeler ve senaryolar var. Tehlike hala geçmedi. Yeni bir deprem durum olması durumunda 30 milyon insanının tahliye edilmesi gerekiyor. Bununla ilgili bir tatbikat yapılmıyor. Bu gerçek gizleniyor. Böyle bir ülkede nasıl olimpiyat yapılır? Bir risk deniliyor. Benim yüreğim sızlıyor. Acı olayları tecrübe eden insanların yüreği daha da sızlıyor.”
400 ton zehir denize gidiyor
Morita, devam eden tehlike ile de şunları anlattı: “Nükleer yakıttan sızan sular yeraltı suyuna karışıyor. Bunun için bir tank getirildi. Günde 400 ton su sızdığı tespit edildi. Ancak bu tank çare olmadı. Yani her gün 400 ton radyasyonlu su yeraltı sularına sızıyor. Oradan da denize karışıyor. Böyle bir kirliliğe sebebiyet verdiğimiz için Japonya adına utanıyorum. Nükleer santrallara karşı hep birlikte ayağa kalkmalıyız.”
Ben susacağım Türkler konuşacak
Nükleer kazadan sonra bölgede evsiz insanların çalıştırıldığını anlatan Morita, eskiden beri Japonya’da böyle bir gelenek var. Bu insanları ise kolayca bulan mafyalar. Yabancı işçiler bile daha iyi ücret için gelip burada çalışıyor. Bu bizim bir ayıbımız. Hükümet bu durumlarla ilgili hiç bir bilgi paylaşmıyor. Bu nedenle kaç kişinin çalıştırıldığını bilmiyoruz. Bizler o bölgeye giremiyoruz” dedi. Morita ayrıca Japonya’da bugüne kadar 280 sunum yaptığını ya da eğitim verdiğini belirterek, Japonya’da yeni bir kanun çıkarılmaya çalışıldığını, yeni kanundan sonra bu gibi sunumları yapmanın suç sayılacağını belirterek, “Bu nedenle yapabildiğim kadar insanları eğitmeye çalışıyorum. Kanun çıktıktan sonra bunları yapamayacağım. O zaman da ben susacağım, Türkler konuşacak” dedi.
YORUMLAR