STV'de yayımlanan dizide Hz. Muhammed'in ışık huzmesi halinde ekrana getirilmesi tartışma yarattı. İlahiyatçılar sahneyi istismar olarak yorumladı.
13 Şubat 2014
STV’de yayımlanan Şefkat Tepe isimli dizide Hz. Muhammed’i bir ışık huzmesi halinde ekrana getirilmesi tartışma yarattı. İlahiyatçılar Hz. Peygamber’in somutlaştırılarak ekrana getirilmesinin istismar olduğunu dile getiriyor. STV’de yayımlanan ve tartışmalar neden olan dizinin bir sahnesinde senaryo gereği terörle mücadele eden Sungurlar Timi üyeleri sıraya diziliyor ve timin başındaki isim olan Serdar üsteğmen “Sungurlar Timi Allah resulü birazdan aramıza teşrif edecek. Kemali edeble efedimizi bekliyoruz. Ve birlikte salavati şerif getiriyoruz” diyor. Aynı sahnede ekip salavat getirirken Hz.Muhammed gökten ışık huzmesi şeklinde yeryüzüne iniyor. Timin üyelerinden Kordon Celil, “Ya Rasulallah vatanımıza hoş geldiniz” diyor. Işık huzmesi kamyon kasasında askerlerin yanından geçiyor. Dizinin geçen haftaki bölümünde yayımlanan bu sahneye ilk tepkiler
sosyal
medyada geldi. Görüntüye tepki artarken STV’de başka bir dizinin senaristi olan Ahmet Tezcan ise sahnenin ardından kanaldan istifa etti. Televizyon dizisinde peygamber sahnesine ilahiyatçılar şu tepkiyi gösterdi:
Atatürk
Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Hukuku Profesörü Davut Yaylalı: Kurgulanmış gösteri de olsa istismardır. Allah’ın yardımı gelebilir ancak bunu ‘biz istediğimizde hemen geliyor, peygamber böyle göründü’ şeklinde verirsek bu yanlış olur. Bu kadar da olmaz. Kesin geliyor şeklinde yorumlamak yanlış. Dilediğinde Allah bize yardım eder ancak bunu filmlere konu etmek bence yanlış. Sırlar Dünyası’nda da olağanüstü durumlar vardı. Maddi şeylere bağlamak yanlış. Hoş bir görüntü değil.
Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Kelam Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. İlyas Çelebi: “Bir filmdir, senaryodur. Senaryoyu yazanların özel amaçları vardır. Özel mesaj vermek istiyor. Tüm Müslümanlığın ortak değeri Hz. Peygamber’in bir mesaj için kullanılmasını tasvip etmem. O filmi izleyip o mesaja katılmayan Müslümanlar da vardır. Siz nasıl olur da üst kutsal bir değeri Müslümanların bir kısmının yanında, bir kısmının karşısında gösterirsiniz? Kutsalın istismarı gibidir. İslam geleneğinde Hz. Peygamber’in somutlaştırılması, resminin çizilmesi, insanların zihninde bir şahıs olarak, bir beden olarak canlandırılması tasvip edilmemiştir. Hz. Peygamber, ahlakıyla bizim gönlümüzde üst bir tiptir. Biz peygambere
beyaz
siyah demeyiz, beyazın da siyahın da peygamberidir. İslam geleneği peygamberi bir üst kimlik, tüm Müslümanlığın ortak değeri olarak muhafaza etmiştir. Bu tür teşebbüsler Hz. Peygamber’in ruhaniyetine zarar veriyor.
Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Abdulhamit Birişik: Bu türden bilinçsizce ve acemice yayınlara dini açıdan cevaz vermek mümkün değildir. Bu sahneler, Resulullah’ı yapılan iyi bir işle irtibatlandırmak için bile olsa gösteriliş biçimi ve vermeye çalıştığı imaj açısından asla tasvip edilemez.
Diyanet’ten tepki
Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi ve
Ankara
Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Erul’da dizideki sahneye tepki gösterdi. Erul şunları söyledi: ”Bu ve benzer filmler geçmiş yıllarda çeşitli velilerle ilgili yapılan filmlerde hep veliler gösteriliyordu. Peygamberlerin ışık huzmesi şeklinde de olsa gösterilmesi yanlıştır. Bunun nereye kadar gidebileceğini de kestirmek zordur. Kutsallara saygı Kuran-ı Kerim’in temel emirlerinden bir tanesidir. Hz. Peygamber Efendimiz Muhamed Mustafa’ya, Kur’an-ı Kerim’e, Kâbe’ye, meleklere saygı ve bunlarla ilgili konuşurken yazarken, bunlarla ilgili görsel bir malzemeyi teşhir ederken çok dikkatli olunması gerekiyor. Peygamberimizi asrımıza çağırmaya kalkışmamız doğru değildir. Eskiden onu kendimize çağırmak yerine, kendimiz ona layık olabilmek için çabalar ona gitmeye çalışırdık.”
YORUMLAR