20 Kasım 2013
Diyarbakır
’ın Çınar ilçesinde bir çoban tarafından öldürülen leoparın TÜBİTAK’ta yapılan DNA incelemesi dün tamamlandı. Sonuçlara göre, vurulan leopar tahmin edilenin aksine
Anadolu
Pars’ı değil, İran Parsı olduğu ortaya çıktı.
Çınar ilçesinin Solmaz Köyü’nde 3 Kasım’da çobana saldaran leopar, çobanın yanındaki akrabası tarafından tüfekle vurularak öldürülmüştü. Leoparın, Anadolu Parsı olduğu
iddia
edilmiş, alınan DNA örnekleri TÜBİTAK’a gönderilmişti. TÜBİTAK incelemenin sonucunu dün açıkladı. Diyarbakır’da öldürülen leopar, İran Parsı (Panthera pardus saxicolor) alt türüne ait olduğu anlaşıldı.
Radikal’e açıklamada bulunan TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi Gen Mühendisliği ve Biyoteknoloji Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Bayram Yüksel, Anadolu Parsı ile ilgili tartışılan bazı konulara da açıklık getirdi. Anadolu Parsı’nın olup olmadığının bilimsel olarak kanıtlanmadığını belirten Yüksel şunları söyledi:
“Morfolojik yani görüntü açısından var deniliyor. Ancak bugüne kadar bir DNA örneği bulunamadı. Bilimsel açıdan kanıtlanmış değil. Bugüne kadar Anadolu Parsı olarak söylenen bazı hayvan postlarından DNA elde edilmeye çalışıldı ancak başarılı olunamadı. Posttan DNA almak zor. 3 tür DNA var. Anneden aktarılan var. Ona bakarak inceleme yaptık. Tanımlamayı tamamladık. Diyarbakır’da vurulan leopar İran Parsı olarak bilinen bir alt tür. En son bu türün örneği 2004’te Artvin’den gelmiş. Ondan önce de 1974’te var. Anadolu Parsı var mı yok mu hala tartışılıyor. Ancak bilimsel açıdan kanıtlanmış değil.”
35 bin yıl sonra bile DNA alınabilir
İran Parsı’nın daha çok İran’ın kuzeyinde, Gürcistan, Azerbaycan ve Ermenistan’da görüldüğünü hatırlatan Doç. Dr. Yüksel, “
Türkiye
’de rastlanan bir tür değil. Sonuçta Türkiye’de var olması sevindirici. İran’dan geçmemiş de olabilir. 1974’te görülen türün yavruları da olabilir. Bunu net olarak bilemeyiz” dedi. Yüksel, Anadolu Parsı olduğu belirtilen Batı Anadolu’da yaşayan örnekleri varsa ya da yaşamış olanların kemiklerine ulaşılabilirse DNA alınabilir. Sonuçta 35 bin önceki köpeklerden DNA alınıyor. Bu mümkün. Yine Anadolu Parsı’nın daha önce DNA’sı olmadığından türün ne olduğunu net olarak söylemek mümkün olmayacak ancak İran Parsı ya da bilinen diğer türler olmadığını anlamış oluruz.”
15 tür için hücre bankası oluşturuldu
Doç. Dr. Yüksel, Gen Mühendisliği ve Biyoteknoloji Enstitüsünde toplam 15 yaban büyük memeli türü üzerinde çalışmalar yapılmakta olduğunu, bu türler arasında sırtlan, kurt, tilki gibi yırtıcılarla, kızılgeyik, ceylan, karaca gibi otçul türler olduğunu belirterek, yaban hayatının korunması çalışmaları kapsamında, soyu tükenmekte olan bu türlerin genetik tanımlanmasının yapıldığını ve hücre bankalarının oluşturulduğunu söyledi.
YORUMLAR