Yıllarca trol yöntemiyle kaçak avcılık yapan balıkçı Hasan Eser, bu yöntemi uyguladığı bir gün belinden sakatlanmış. 'Bu olayı kendisine verilmiş bir ceza' olarak yorumlayan Eser, yasa dışı avcılık yöntemlerini radikal.com.tr'ye anlattı.

19 Ekim 2013

Hasan Eser, İzmir Foça’da yıllarca trol yöntemiyle kaçak avcılık yapmış bir balıkçı. Deniz dibinin kafeslerle taranarak yavru balıklara ve balık yuvalarına zarar veren bu yasa dışı yöntemi yıllarca kullandı. Ancak kol gücüyle yapılan bu yöntemi uyguladığı bir gün belinden sakatlanmış. Bu olayı kendisine verilmiş bir ceza olarak yorumlayan Eser, o günden bu yana yasa dışı avcılığa karşı savaşıyor.
Boğaziçi Üniversitesi’nde düzenlenen Slow Fish İstanbul etkinliklerinin birine gönüllü olarak katılan Eser, yaptığı yasa dışı avcılık yöntemlerini anlattı. Eser, katıldığı panelin ardından radikal.com.tr için de bu yöntemleri tek tek açıkladı...

'BANA YARAMADI'

“Balıkçılık hayatım 1994’de Foça’da başladı. 2007’ye kadar balıkçılık yaptım. Belimden rahatsızlandım artık aktif balıkçılık yapamıyorum. Şunu itiraf etmeliyim, 1990'lı yıllarda yasa dışı balıkçılık yapmış ve bundan da ceza almış biriyim. Yanlışımdan dönmüş bir balıkçıyım. İnançlı bir insanım. Geçmişte başkasının hakkını gasp ederek yaptığım balıkçılığın bana yaramadığını düşünüyorum. Yasa dışı trol avcılığı elle yapılır. Ben bunu yaparken belimi sakatladım. Birileri buna günah çıkarma diyebilir. Ancak yanlışımı anladım ve o tarihten bu yana da yasa dışı avcılığa karşı savaşıyorum.
Alan ve zaman yasağı dinlemeksizin gayri resmi avcılık yapılıyor. Balıkların üreme alanında avlanılıyor. Bölgelere göre avcılık metotları değişiyor. Bunların hepsi gayri resmi teknelerle yapılıyor. 
Yöntemler şöyle: 
Şebeke yöntemi: Trole çok benziyor. Teknenin kıç bölgesinde güneşlik izlenimi veren bir tente olur. Bu tentenin demirleri çok kalındır. Amaç, güneşlik izlenimi verip denize atılan trol kafesi için bir düzenek kurmak. Avcılık balıkların üreme alanlarında yapılıyor. Deniz dibinde ne varsa taranıyor, yuvalara zarar veriliyor.
Lamba yöntemi: Lamba ile avcılık yasak. Ancak su yalıtımı sağlanmış, içinde lamba bulunan bir bidon denizin dibine bırakılıyor. Dışarıdan bakılınca anlaşılmıyor. Balıklar bu yöntemle avlanıyor.
Aletli dalış: Ada kenarlarında tüplü dalgıçlar anaç balıkları zıpkınla avlıyor.
Tül yöntemi: Sığ sularda yapılıyor. Evlerde de kullanılan küçük gözenekli tüller sığ sulara geriliyor. Nokta kadar çipuralar avlanıyor. Teknelerin livarlarına oksijen sistemi kurularak bu balıklar livarda yaşatılıyor. Sonra da çiftliklere satılıyor.
Çevirme: İki ucu karada bırakılan ağ yarım daire şeklinde denize atılıyor. Çevirme yapılıyor. İki kişi karadan ağları çekerken, iki dalgıçta denizin dibinde dibe takılan ağları topluyor ve balıkların ağın içinde kalması sağlanıyor. Son derece zararlı bir yöntem.