Başbakan'ın "Yaptığın akıllı işi değil" dediği Şahika Ercümen yine imkânsızı başardı. 1640 metre yükseklikteki Van Gölü'ne 61 metre dalarak rekor kırdı.
09 Haziran 2013
Su sıcaklığı 3 derece; dondurucu. İrtifa 1640 metre; oksijen yetersiz. Görüş mesafesi 1-2 metre; karanlık... Burası Van Gölü. 5-10 metre suyun altına dalmak bile cesaret işi. Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan
’ın, “Senin yaptığın akıllı işi mi?” dediği rekortmen Şahika Ercümen, yaptığı işin akıllıca olmadığını bir kez daha gösterdi. 3
dünya
rekoru sahibi Ercümen, 61 metre dalarak yeni bir dünya rekoruna imza attı.
“Benim için
hayat
nefes aldığımda değil, nefesimi tuttuğumda başladı” diyen Ercümen, küçük yaşta astım hastalığını yenerek bir su sevdalısı oldu. Çanakkale’de başladığı yüzme ve dalış tutkusu zirve noktaya ulaştı. Her şey geçen yıl Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Su Ürünleri öğretim üyesi Prof. Dr. Mustafa Sarı’nın Ercümen’i üniversiteye bir söyleşi için davet etmesiyle başladı: “İncikefali Festivali zamanına denk geldi. Öğrencilerle birlikte Erciş’e gittim. Balık göçünü canlı izledik. İnanılmaz etkilendim. Van Valisi Münir Karaoğlu ile görüştüğümüzde Van Gölü’nde bir dalış yapma fikri ortaya çıktı. İlk başta ‘gösteri dalışı yapabilirim’ diye düşündüm. Van’ın plakası 65. Biz de 65 metreye dalalım diye önce şakayla başladı. Ön araştırma yaptık. Olabileceğine inandık.”
Van Gölü’nün denizden yüksekliği yaklaşık 1640 metre. Bu seviyedeki oksijen miktarının normale göre daha az olduğunu belirten Ercümen, şunları anlattı: “Deniz seviyesinde havadaki oksijen miktarı yüzde 21. Ancak burada yüzde 17. Van’a gidip gelmeye başladım. Çünkü vücudumun alışması gerekiyordu. Dünyanın başka yerlerinde de rekorlar denedim. Ekstrem bir yapısı var. Rekor denemesi göllerde zaten zor. Van Gölü’nde daha da zor. Suyu sodalı ve tuzlu. Denizlerde binde 35’in üzerinde tuz var. Van Gölü’nde binde beş.”
Rekor denemesi öncesinde çok hastalandığını anlatan Ercümen, şöyle devam etti: “Son 3 gün hastanede geçti. Deneme iptal bile olabilirdi. Tuvalete bile zor gidiyordum. Demoralize oldum. Doktorlar Van’ı ‘gez, gör, eğlen’ dedi. Ancak bu deneme için bekleyen 60 kişi var. Sponsorlar var. Van Valiliği’nin çabaları var. Arkadaşlarım bana çok moral verdi.”
İlk denemede olmadı
Dalışta en önemli konulardan biri artan başınç karşısında kulakların eşitlenmesi. Bu da kulaklara hava üflemeyle oluyor. Değişken ağırlıkla paletsiz serbest dalışta, dalıcı bir sistemin üzerinde sualtına serbest düşüş şeklinde iniyor. Elinde bir kumanda ile hızını ayarlayabiliyor. Ancak düşüş çok hızlı oluyor. Saniyede birkaç metre yol alınıyor. Ercümen, ilk denemesinde başaramadı: “Kulak eşitlemede sorun yaşadım, 57 metrede geri çıktım. Ancak kendimi iyi hissediyordum. Tekrar denedim ve oldu. Sudan gülerek çıktım. Çok mutlu oldum.” Rekoru izlemeye Van Valisi Karaoğlu’nun yanı sıra Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin de gelmişti. Rekorun ardından Başbakan Erdoğan’ın özel kalem müdürü de Ercümen’i arayarak tebrik etti. Rekor denemesi maddi yönden de son derece zor bir iş. Ancak Ercümen sponsorları sayesinde bu zorluğu da aştı: “Ana sponsorum Garanti Bankası’ydı. Van Valiliği de destek oldu. Mares ekipman sağladı. Bunlar olmasa rekor olmazdı.”
Ercümen’in rekoru için gerekli organizasyonu Sualtı Görüntüme Yönetmeni Tahsin Ceylan sağladı. AFAD, uluslararası hakemler ve güvenlik dalgıçları gibi yaklaşık 60 kişilik bir ekip rekor için çalıştı. Ceylan yapılan organizasyonu ve zorlukları şöyle anlattı: “Önce 65 olarak planlandı ancak 50 metrenin altında hava dalışı yapılmıyor. Teknik dalış yapılıyor. Ayrı bir disiplin, helyum, oksijen ve nitrojen karışımı gazla dalınıyor. Hakemler de o derinliğe dalıyor. Onlar için de ekipman getirdik. Deniz polisi, UMKE, AFAD, jandarma gibi 60 kişilik bir ekiple çalıştık. Su 3 dereceydi. Teknik dalıcılar çok zorlandı. Helyum vücut ısısını 20 kat daha hızlı emiyor. Ekipman olmasaydı yanımızda tekrar denenemezdi. Ercümen’in rekoru aynı zamanda Türkiye’deki başka önemli bir konuya da denk geldi. Gezi Parkı olaylarında çok fazla şiddet uygulandığını belirten Ercümen, “Yaşananlardan etkilenmemem için arkadaşlarım telefonlarımı bile aldı. Zaten son 3-4 gün hastanede geçti. Olayların şiddete dönüşmesi, orantısız güç kullanması çok gereksizdi” dedi.
YORUMLAR