Türkiye nüfusu 100 milyona ulaştığında kişi başına su miktarı 1500'den 100 metrekübe düşecek. Dünyada da 3 milyar insan susuz olacak.
23 Mart 2013
“Bir kilo et için 15 ton suya ihtiyaç var. Bir somun ekmek için 330 litre, bir litre süt için 1.100 litre, bir fincan kahve için 140 litre, bir kot pantolon için 11 ton...” 2012’de vizyona giren 20 ülkede çekimleri yapılan Susuz
Dünya
adlı belgeselde yer alan bu istatistikler suya ne kadar bağımlı olduğumuzun da bir göstergesi. Dün Dünya Su Günü’ydü. Birleşmiş Milletler’in (BM) 1993’te ilan ettiği 22 Mart Dünya Su Günü için her yıl farklı bir tema belirleniyor. 2012’de Su ve Gıda Güvenliği olan Dünya Su Günü’nün bu yılki teması ‘Dayanışma’.
BM’ye göre Su Dayanışması’nın temel amacı, suyun doğru kullanılması, işbirliğinin arttırılması, su yönetiminde karşılaşılan sorunlar, suya erişim, suyun paylaşımı ve su hizmetleri konularında farkındalık yaratmak. BM’nin verilerine göre, 1 milyardan fazla insan temiz, sağlıklı içme suyuna ulaşamıyor. Kirli su her gün 4 binden fazla çocuğu öldürüyor. UNESCO’nun verilerine göre de, gelişmekte olan ülkelerde, kentsel nüfusun yüzde 27’sinin evinde şebeke suyu yok.
Yapılan çalışmalar su sıkıntısının gelecekte daha da artacağını söylüyor.
Sivil
toplum
kuruluşları da yaklaşan tehlikeye dikkat çekmek için kampanyalarını ve uyarılarını sıklaştırıyor. TEMA Vakfı,
Türkiye
’de suyun korunmasına yönelik mevcut kanunların ve yönetmeliklerin yetersiz olduğunu söylüyor. Bu nedenle yepyeni bir ‘Su Kanunu’ çıkarılmasını öneriyor. Dünya Su Günü dolayısıyla TEMA’nın yayımladığı mesajda, gittikçe azalan ve bozulan su varlığına dikkat çekilerek, ‘suyun kullanılacak bir kaynak değil, korunması gereken bir varlık olduğu’ vurgulandı. TEMA başka bir tehlikeye de dikkat çekerek, Türkiye gibi su zengini olmayan ülkelerin iklim değişikliği ve kontrolsüz su tüketimi gibi sebeplerden daha fazla etkileneceğini hatırlattı.
Suyun ticari bir mal gibi görülmesine karşı çıktığını belirten TEMA, Türkiye’de su varlıklarının yeterince geliştirilemediği gibi, korunamadığını vurguladı. Şu hatırlatmayı da yaptı: “Şimdilerde yılda 1500 metreküp düzeyinde olan kişi başına kullanılabilir su miktarı, 100 milyon nüfuslu bir Türkiye’de 100 metrekübe düşecek. Daha da kötüsü, dünyada su kıtlığıyla yüz yüze olan insan sayısı bu dönemde 3 milyarı geçecek.”
3200 belediyeden 50’si kanalizasyonu arıtıyor
TURMEPA ise Dünya Su Günü’nde özellikle Türkiye’deki belediyelerin hâlâ arıtma tesisleri bulunmamasına dikkat çekiyor: TURMEPA’dan yapılan açıklamada “Ülkemizdeki 3200 belediyenin yaklaşık 50 adedi kanalizasyon sularını arıtmakta. Başka bir deyişle nüfusumuzun yaklaşık 50 milyonuna ait kanalizasyon suları doğrudan nehirlere dolayısıyla göl ve denizlere akmakta. Türkiye’de nüfus artışı, şehirleşme, sanayileşme ve tarımsal ilaçlar ile gübrelerin kullanımına bağlı olarak akarsu, göl ve denizde su kirliliği hızla artmakta” denildi. TURMEPA Dünya Su Günü’nde insanları denizleri korumaya davet etti.
Susuz Dünya (A Thirsty World) belgeseline göre belli başlı ürünler için harcanan su miktarı:
1 kilo makarna için 1.900 litre
1 kilo pirinç için 3.400 litre
1 kilo domates için 185 litre
1 kilo elma için 1 ton
Salata yeşillikleri yetiştirmek için 40 litre
1.5 litre mineralli su üretmek için 3 litre
YORUMLAR