Lüfer Bayramı'nın etkinliklerinden biri de 'Almıyoruz, Satmıyoruz' paneli. İstanbul Lüfer'e Hasret kampanyasına destek veren işletmeciler ve şefler İstanbul gibi talebin çok fazla olduğu bir yerde nasıl 'Almıyoruz Satmıyoruz' diyebildiler? Tecrübelerini anlatıyorlar...
19 Ekim 2012
Ahırkapı Giritli Restoran’ın sahibi Ayşe Şensılay: “Kendimi yaratıcı gibi görüyorum. Çok fazla meze vermeye başladım. Balığı damak tadı olarak vermeye başladım. Balık restoran olunca müşterilerin çok fazla talebi oluyor. Karşılayamaz duruma geliyorsunuz. Kampanyayı duyduğum günden itibaren çinekopu almıyorum, satmıyorum. En büyük desteği de müşterilerden görüyorum. Tabi ki talep her
zaman
var. Anlatmaya çalışıyoruz. Başka balıklar bulmaya çalışıyorum. Ancak yetemediğimiz zamanlar oluyor. Çinokop koyup satsam müşterim artmayacak.
Şimdi de İstinye Park Balıkevi satın alma sorumlusu
Su Ürünleri
Mühendisi Gökhan Taşpınar nasıl ‘almıyoruz satmıyoruz’ dediklerini, kampanyalarla nelerin değiştiğini, ne gibi kontrollerin yapıldığını anlatıyor...
YORUMLAR