Serkan Ocak

Loading

Travel Blog

Türkiye'ye düşen mermi ve topların peşinde

Suriye sınırındaki Akçakale'ye mermi yağarken bir yük treni de şarapnel parçalarıyla delik deşik oldu. Halk, evlerinin de vurulmasından korkuyor. Radikal, o mermilerin ateşlendiği, Suriye ordusu ile muhaliflerin çatıştığı sıcak bölge Tel Ebyad'a girdi.

27 Eylül 2012

Suriye sınırındaki Akçakale mermi ve topların hedefinde kalırken, Radikal muhabiri Serkan Ocak Suriye’ye geçerek çatışmaların merkezi Tel Ebyad’a girdi. Burada Suriye ordusu ile muhalifler arasındaki çatışmalar sürerken Özgür Suriye Ordusu askerleri ikontrolün kendilerinde olduğunu ve sınır hattını koruyacaklarını söylüyor.
Sınırın Türkiye tarafındaki, Şanlıurfa’nın Akçakale ilçesi ise savaşın ortasında kalmış durumda. Suriye’den atılan serseri havan toplarının nereye düşeceği belli olmuyor. İlçe merkezine düşen havan mermileri yüzünden halk panik içinde. Akçakale’de önceki gece sabaha kadar 10-15 dakika aralıklarla top atışları devam etti. Tel Ebyad’ın 12. kilometre uzağına konuşlanan Suriye Ordusu, muhaliflerin ele geçirdiği sınır bölgesini bombalamaya devam etti. Bir havan mermisi de Akçakale Tren İstasyonu’nda TCDD’ye ait bir vagona isabet etti. Bombanın şarapnel parçaları vagonun 5 santimetre kalınlığındaki demirini deldi. Polis bölgede güvenlik önlemi alırken istasyon boşaltıldı.
Mermi aynı zamanda Akçakale sınırındaki evlerin yaklaşık 20 metre yanına düşmüştü. Olayın görgü tanığı Ahmet Nalbant, bombanın çok güçlü bir ses çıkardığını anlattı: “Korkudan kaçıştık. Evlerimizde huzur kalmadı. Ne yapacağımızı bilmiyoruz.”

Motosikletle giderken vuruldu
Akçakale’den İsa Topdemir de önceki gece evlerinin yakınlarına düşen bir top mermisinin şarapnel parçalarını göstererek, “Uyuyamıyoruz, sabaha kadar top atışları oluyor. Evimize de isabet edecek diye korkuyoruz” dedi.
Suriyeli Talal Sukni ise Tel Ebyad’dan Akçakale’ye kaçmış. Elinde hâlâ bir şarapnel parçası var: “Bu tarafa geçtik. Evimiz yok ancak herkes burada bize evini açtı. Üzerimize top yağıyordu.”
Şanlıurfa Devlet Hastanesi’nde de iki Suriyeli Muhammed ve Hasan Hamud, Suriye’den yaralı getirdikleri akrabalarını bekliyor. Mahmut başlarından geçenleri şöyle anlatıyor:
“Amcam Halit Hamud, motosikletiyle giderken bir top mermisi düştü. Belinden yaralandı. Türkiye’ye getirdik. Ancak hayatını kaybetti. Üç akrabamız daha yaralı. Biri yoğun bakımda. Cenazemizi alıp Suriye’ye götüreceğiz. Ambulansla sınıra kadar götürecekler. Oradan tabutu sınırdan kaçak geçireceğiz. Sonra gece Irak sınırının yakınlarındaki köye defnedeceğiz. Köy yolu normalde üç saatte gidiliyor. Ancak Esad’ın askerlerinden saklanabilmek için 10 saat süren başka bir yoldan gideceğiz.”

‘Çocukları yolladım’
Şehrin içinde askeriyeye ait zırhlı araçlar geçiyor. İnsanlar bu araçları görünce de tedirgin oluyor. Zırhlı araçların geçişi sırasında Akçakale’de esnaflık yapan Terzi Metin kapıya çıkıp konuşuyor: “Çoluk çocuğu Urfa’ya akrabaların yanına gönderdim. Ben çalışmak zorundayım. Huzurumuz bozuldu.”

  • Paylaş:
alternative title

YORUMLAR